25.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Hakan Atis - Mavi Dünya
Yaz sezonu bireysel deniz taşıtlarının yoğun olarak kullanıldığı bir dönem. Eski Foça’dan Seferihisar’a motor yelken seyir halindeyken tanık olduklarım denizde görgü kurallarının ne kadar önemli olduğunu birkez daha gösterdi. Bu nedenle Koç Topluluğu Şeref Başkanı Rahmi Koç’un görüşlerine başvurdum. Setur Marinas yayını olan “Denizde Nezaket” başlıklı eseri maviliklere gönül verenlerin başucu kaynağı olmalı.
Denizde görgü kurallarına değinmeden önce Nazenin V’den söz etmek istiyorum. Çünkü denizcileri teknelerinden ayrı düşünmek mümkün değildir. Zarif yelkenlisi ile dünya denizlerini dümen suyunda bırakan Rahmi Koç’un en önemli eserlerinin başında Tuzla’daki RMK Tersanesi geliyor. Orada önemli sektörel başarılara imza atılıyor. Nazenin V de RMK yapımı. İç tasarımı Redman Whiteley Dixon (RWD) imzasını taşıyor. 52 metrelik yelkenli 2010 yılında Dünya Süperyat Ödülleri’nde jüri tarafından özel ödüle layık görüldü. Günümüzde maviliklerdeki duruşuyla görenleri hayran bırakıyor. İşte bu özel yelkenlinin yaratıcısı usta denizcimiz yatçılığı üçe ayırıyor. Bunlar sırasıyla ‘Marina’, ‘Deniz’ ve ‘Yarış’ başlıklarında toplanıyor. Bunlar içinde ikincisi daha cazip kabul ediliyor.
Uyulması gereken kurallar…
Gelelim temel görgü kurallarına... Usta denizcimiz “Bir dostunuzun yatına binecekseniz, davetli dahi olsanız önce müsaade isteyeceksiniz. Yata çıkınca sahibinden başka gemici veya kaptanın elini sıkarak, ona moral ve önem verdiğinizi gösterin. Bir yata, kim olursanız olun ayakkabı ile çıkılmaz. Ayağınızdaki ayakkabının altı lastik dahi olsa çıkarmayı teklif ediniz. Yat sahibi ısrar ediyorsa çıkarıp, altını silip tekrar giyin. Şayet önceden davetli olarak geliyorsanız bir çift önceden yere hiç basmamış ayakkabı getirin” diyor.
Önce insan…
Duayenimizin tavsiyeleri elbette bunlarla sınırlı değil. Türk Dil Kurumu sözlüğünde ‘nezaket’ sözcüğünün karşısında ‘başkalarına karşı saygılı ve incelikli davranmak’ yazıyor. Günün veya gecenin bir vakti demirli bulunduğunuz koyda bangır bangır müzik açanlar, teknenizin yakınından adeta balina gibi dalga yaratarak geçenler, marinalara giriş-çıkışlarda ve seyir halinde telsizle konuşma adabına uymayanlar, denizde yüzen olup olmadığına bakmaksızın sürat denemesini yapanlar, bağlanmadan demir almaya kadar her konuda çevresinden yardımı esirgeyenler maalesef var. İşte bu nedenle denizde nezaket son derece önemli ve gereklidir. Lütfen kurallara uyun. Yazımın başında ifade ettiğim olay, son paragrafın özeti gibiydi. Alaçatı Ovacık sahilinde düşüncesizce yarışan birkaç mega(!) kayıkçıya aldırmadan rotama devam ettim. Rahmi Bey’in görüşlerini de örnek alınması için özellikle paylaşmak istedim. Dilerim en yakın zamanda yatçılık dergileriyle ek olarak verilir ve kamuoyu ile tekrar paylaşılır. Haftaya cumartesiye kadar esen kalın. Denilerdeki dostların pruvası neta, rüzgar kolayına olsun.