Sorularımı yanıtlayan Prof. Boran’a göre uyku, tıpkı sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite gibi sağlıklı yaşamın temel belirleyicilerinden biri
Kovid-19 salgını günlerinde, “Uykusuzluk Pandemisi” başlıklı yazım için çalmıştım çocuk sağlığı ve uyku uzmanı Prof. Dr. Perran Boran’ın kapısını. Kendisi, bebeklerin ve küçük çocukların yaşadığı uyku sorunlarını sadece tıbbi değil, aynı zamanda duygusal ve toplumsal yönleriyle ele alıyor. Uyku sorunlarının sadece çocuğu değil, tüm aileyi etkilediğini biliyor ve yaklaşımını da tüm aileyi kapsayacak şekilde şekillendiriyor. “Bebek Uykusunun Anahtarı Anne Babanın Elinde” adıyla yayımlanan yeni kitabında hem Türkiye’deki çocukların uyku düzenlerine dair güncel veriler yer alıyor hem de uyku sorunlarının arkasında yatan nedenler, ailelerin yaşadığı zorluklar ve çözüm yolları aktarılıyor.
Bebeklerde en sık görülen uyku problemleri ve sebepleri neler?
Bebeklerde en sık karşılaşılan uyku sorunu, tıbbi adıyla insomni yani uykusuzluk. Bu durum, uygun koşullara rağmen bebeğin kendi kendine uykuya dalmakta veya uykuyu sürdürmekte zorlanmasıyla kendini gösterir. Eğer bebek çoğu gece yarım saati aşan sürede uykuya dalıyorsa ya da sık sık ve uzun süreli uyanıyorsa örneğin her biri 5 dakikadan uzun, gecede 3’ten fazla uyanma bu durum bir uyku bozukluğu olabilir. Bu durumun bir bozukluk olarak tanımlanabilmesi için çocuğun gündüz davranışlarını ya da aile işleyişini olumsuz etkilemesi gerekir. Ayrıca bu tanı 6’ncı aydan itibaren konulabilir. Bu tanıyı koymadan önce, altta yatan başka bir tıbbi sorun olmadığından emin olmak gerekir. Yaklaşık her üç bebekten birinde görülen bu sorun, genetik yatkınlıkla birlikte bebekte kolik öyküsü, annede kaygı veya depresyon belirtileri gibi etkenlerle ilişkili olabilir.
Uyku eğitimi şart mı? Bizler eskiden eğitimsiz nasıl uyurduk?
Hayır, uyku eğitimi şart değil. Çünkü uyku, önündeki engeller kaldırıldığında doğal bir süreçtir. Bebeğin biyolojik saati desteklendiğinde ve yukarıda saydığım uygun koşullar sağlandığında uyku kendiliğinden gelir. Bebeğin kendi kendine uykuya geçmesini desteklemek genellikle 9-12 aydan sonra, sinyallerine yanıt vermeye devam ederek ve gereksiz müdahalelerden kaçınarak kademeli olarak başlatılabilir.
Anne babanın uyku konusundaki rolü nedir?
Bebeğin uykusunun anahtarı anne babanın elindedir. Anne babanın bebeğin mizacını ve uykusunu nasıl yorumladığı ve nasıl tepki verdiği bebeğin uyku düzenini doğrudan etkiler. Özellikle yatma vakti ve gece uyanmaları sırasındaki etkileşimler çok önemlidir. Ebeveynin stresi ve kaygısı da fark edilmeden bebeğe yansır. Bu nedenle bebeğin sağlıklı uyku alışkanlıkları kazanması için anne babaların kendilerine iyi bakmaları ve desteklenmeleri gerekir.
Sağlıklı uyku için öneriler
Gece nasıl geçerse geçsin, hafta içi ve hafta sonu aynı saatte, mümkünse doğal ışıkla uyanmasını sağlayın. Sabah ışığı biyolojik ritmi düzenler.
Sabah saatlerinde bebeğinizi dışarı çıkarmak, gündüz gece ayrımını daha iyi kavramasına yardımcı olur.
Bebeğin ihtiyaçlarına gündüz-gece yanıt verin, fiziksel temas ve emzirme uykuyu destekler.
Altı ayın üzerindeki bebeklerde gündüz uykuları azalır. Gün içinde uzun, sık veya yatma vaktine yakın kestirmelerden kaçının.
Yatak odasını sessiz, loş ve uygun ısıda olacak şekilde düzenleyin. Bebeğinizin kolayca 15-20 dakikada uykuya daldığı saati gözlemleyin ve onunla savaşmadan huzurlu bir uyku ortamı oluşturarak her gün aynı saatte yatırmaya çalışın.
Her gece tekrarlanan 20-30 dakikalık bir uyku rutini örneğin banyo, diş fırçalama, kitap okuma vb. uykuya geçişi kolaylaştırır. Gece gereksiz bez değişimlerinden ve ışık açmaktan kaçının.
Dinlenmiş ve kendini iyi hisseden ebeveynler, bebeğin ihtiyaçlarına daha duyarlı yaklaşır.
Gerektiğinde psikolojik ve sosyal destek alın.
Ebeveynler için sağlıklı uyku önerileri
Sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinin; dengeli beslenin, düzenli hareket edin, sigaradan ve alkol/kafeinden özellikle akşam saatlerinde kaçının.
Yatağa sadece uykunuz geldiğinde gidin, yatakta; televizyon, bilgisayar, telefon kullanımından uzak durun.
Ekranları yatmadan bir saat önce kapatın, telefonu yatakta bulundurmayın, odada şarj etmeyin. Saate bakmak da uykuyu kaçırabilir.
Yatak odanızı uykuya uygun hâle getirin; oda karanlık, sessiz ve uygun ısıda olsun.
Her sabah aynı saatte kalkın, bu vücudunuzun biyolojik saatini düzenler.
Gündüz uyuyacaksanız kısa ve erken kestirmeler yapın, saat 15.00’ten sonra ve 20 dakikadan uzun olmasın.
Doğum sonrası erken dönemde bebeğiniz uyuduğunda siz de dinlenmeye çalışın.
Zihninizi boşaltın; yatmadan önce endişelerinizi yazın veya ses kaydı alın. Nefes ve gevşeme egzersizleri yapın.
Emzirme hem bebeğin hem annenin uykusuna iyi gelir.
Babanın da bakım sürecine aktif katılımı, annenin yükünü hafifletir.
Bebeklik döneminde uykusuzluk normaldir. Ancak siz ebeveynlik sürecine ne kadar hazırlıklı, psikolojik olarak güçlü ve esnek girerseniz bu süreci o kadar sağlıklı atlatırsınız.
Özay Şendir
“Erdoğan, Osmanlıyı diriltmek istiyor…”
11 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Şaşırtan Çin
11 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımda yeni şifre: Hızlı nakit
11 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Nükhet Duru: Fırınlanmadan, pişmeden kalıcı olunmaz
11 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Vadeli lider vs. Vadesiz lider: Habemus Papam...
11 Mayıs 2025