28.05.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
Takdir edersiniz ki New Yorkun küçücük apartmanlarının çoğunda ütü masası yoktur. Zaten rahat giyinmenin ve kesiminin T şeklinde olmasından dolayı tişört ismini almış bu giysinin mucidi olan Amerikalıların motivasyonu da buymuş: Ütü yapmayı gerektirmeyen bir hayat! Her an üzerine bir tişört geçirip çıkan ortalama bir Amerikalının tüketim hızı da düşünülürse, 50 ile 100 arasında bir tişört sayısına sahip olduğunu tahmin ediyorum. Kırmızı, beyaz, düz, baskılı, resimli, grafikli, çizgili, desenli, çiçekli, logolu, yazılı, felsefeli, felsefesiz, üniversiteli, üniversitesiz, V yaka, yuvarlak yaka, kayık yaka, dekolte, biyeli, biyesiz, spor, abiye tişörtler... Sabah, öğlen, işte, parkta, diskotekte... Bir millet dolusu tişört. New Yorklunun en çok benimsediği tişört markası ise Abercrombie. Sokaktaki beş kişinin üçünün üzerinde Abercrombie, kalanlarında da Puma veya Adidas yazıyor. Bir marka veya üniversite-kolej aidiyetine bayılan Amerikalının moda adına yapması gereken tek şey işte bu: Tişört felsefesini belirlemek...Aynı olmaya bu kadar bayılan Amerikalıların ayakkabı seçimleri de farksız. Çok yürümeye alışık olan New Yorklu için moda lastik ayakkabıların başında Puma ve Adidas geliyor; parmak arası tokyoların da en moda olanı Birkenstocklar... Özet olarak Amerika sokakları değişmemiş: Amerikada moda demek rahatlık demek. Üç gündür New York sokaklarını arşınlamaktayım. Amerikan modasını da rahatlığını da özlemişim. Amerikan modası diyorum çünkü Avrupa modasından ne kadar farklı olduğunu da unutmuşum. Şehrin üniforması olan, kadın ve erkeklere ait sadece iki tip kıyafet var tabii ki: Kadınlar için olanı çeşitli renklerde askılı tişörtler ve fırfırlı mini etekler, ayakta tokyolar. Erkekler için de çeşitli renklerde tişörtler ve bej veya haki koton pantolonlar. New York kadın nüfusunun en azından dörtte üçü bahsettiğim kıyafette, erkek nüfusunun da tamamı... Bütün şehrin aynı kıyafette gezmesinden daha ilginç olanı -bizim gibi fiziksel görünüşüne aşırı dikkat eden bir toplumun üyesi olarak- görünüşleri veya bedenleri ne olursa olsun; zayıf, şişman, güzel, çirkin, sarışın, esmer, yaşlı, genç Amerikan kadınlarının ya da doğrusu Amerikalılaşmış kadınların el kadar minileri giyerken bu kadar rahat edebilmesi... Önemli olan tek şey rahatlıkları. Tüm vitrinlerde aynı kıyafet sergileniyor diyebiliriz. Minicik jean şortlar veya jean mini etekler de aynı nüfusa sunulan diğer seçenekler. Ve nokta. Amerikalıların kendi tarzını oluşturması için ihtiyacı olan ne varsa bu: Tişörtmania! haftanın yenisi New Yorkun ünlü mağazası Barneysde satılan "in" jean markalarının başında Earl Jeans ve James geliyor. En in jean Amerikan çanta ve aksesuvar markası Coach yine döktürmüş. Fuşya rengi bu çantaya bayıldım. haftanın arzulananı