Umuda yolculuk öyküsüCumali Sinankılı’nın öyküsü, şimdilik yoğun bakımda sonuçlanan tipik bir Anadolu’dan ‘umuda yolculuk’ öyküsü’SEMRA KARDEŞOĞLUCumali Sinankılı’nın yaşamı aslında bir "Umuda Yolculuk" öyküsü gibi. Umudun, paranın, eğitimin kıt; umutsuzluğun ise bol kepçeden gittiği Aksaray’ın Yuva beldesinden Londra’ya uzanan bir öykü. Bu öykü şimdilik bir yoğun bakım odasında duraksamış gibi görünüyor.
Eşinin ilk kez 1990 yılında çalışmak üzere Londra’ya kaçak yoldan gittiğini belirten Kadınana Sinankılı, (36) görmeye gidemediği hayat arkadaşının hikayesini Milliyet’e şöyle anlattı:
"20 yıl önce eşimle evlendik. Okuma yazması dahi yok. Tarlalarda günü birlik işlerde çalışıyordu. Ancak ailemin desteğiyle geçinebiliyorduk. O da beldedeki herkes gibi şansını yurtdışında denemek istedi. Kaçak olarak Londra’ya gitti. Hiçbir zaman evine gönderebilecek kadar para kazanamadı. Üç yıl döndü. 1998’de ise yılbaşında İngiliz hükümetinin kaçaklara da oturma hakkı vereceğini öğrenmiş. Sağdan soldan borç alıp kaçak olarak tekrar gitti Londra’ya. 2,5 yıldır eşimi göremedim sadece telefonla haberleşebiliyorduk. Beş gün önce ağır yaralandığını öğrendim."
Lokantada yatıyorduEşinin Türklerin işlettiği kebap salonunda çalıştığını, geceleri de aynı yerde yattığını söyleyen Kadınana Sinankılı, "İş çıkışında haftalığını alıp Türklerin hafta sonları biraraya geldikleri kahveye gidiyormuş. Sarhoş olduklarını öğrendiğimiz İngiliz gençlerinin saldırısına uğramış. Üzerindeki üç beş kuruş parayı da almışlar. Türk olduğu için mi saldırıya uğradı bilmiyorum. Eşimi görmek için dört gündür İstanbul’dayım. Ancak kendi hükümetim pasaportumun süresinin geçmesinden dolayı eşimi görmeme izin vermedi. Oğlum Gökhan’ı gönderebildik. Eşim şu an ölüm döşeğinde" dedi.
Beldenin yüzde 40’ı dışarıdaKendisi de uzun yıllar İngiltere’de kalan Aksaray Yuva Beldesi Belediye Başkanı Fezail Karapınar, yöre halkının yüzde 40’ının yurtdışında olduğunu söyledi. Karapınar, beldelerinde insanların geçim kaynağı bulamadıklarını belirterek "Beldemizde çok sınırlı bir tarım arazisi var. Bu nedenle umudu yurtdışında arıyorlar. Londra’daki köylülerimizin çoğu biraraya gelerek restaurant açıyor. Daha çok kebap ve döner işi, çoğu eğitimsiz. Cumali de böyleydi. Okuma yazması yok İngilizceyi nasıl öğrensin. Zaten kaçak olarak bulunuyor İngiltere’de sağda solda kalıyor. Onu döven kişiler çakmak istese İngilizce bilmediği için cevap veremez. Eğer yabancı düşmanlığı olan kişilerse bu yüzden dövmüş olabilirler" dedi.
Anne gidemedi, oğlu gittiSİNAN TOROS İstanbulCumali Sinankılı’nın (41) eşi pasaportunda çıkan sorun nedeniyle İngiltere’ye gidemedi. Sinankılı’nın 13 yaşındaki oğlu Gökhan ise, yoğun bakımdaki babasını ziyarete tek başına gitmek zorunda kaldı. Gökhan’ı Londra’ya Yuva Belediye Başkanı Fezail Karapınar uğurladı. Gökhan, babasının durumuna çok üzüldüğünü belirterek,"Babam daha önce de saldırıya uğramıştı. Bir an önce iyileşmesini istiyorum. Allah babamı bize bağışlasın" dedi.
DÜNYA