23.01.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:
Cumhuriyet'in ilk yıllarında, Atatürk döneminde dünyanın en saygın paralarından biri olan Türk Lirası, ''kuruş''tan ''beş milyon''a uzanan akıl almaz bir serüven yaşadı.
Serüvenine 1927 yılında bir, beş, on, elli, yüz, beş yüz ve bin liralık banknotlarla başlayan Türk Lirası, bugün ise en küçüğü 50 bin, en büyüğü 5 milyon lira olan banknotlarla varolma savaşını sürdürüyor. Cumhuriyet'in kuruluşunun 75. yıldönümü dolayısıyla Tarih Vakfı, Türkiye İş Bankası ve İMKB tarafından bastırılan ''75 Yılda Paranın Serüveni'' adlı kitapta, gazeteci-yazar Erdal Özbek'in Türk Lirası ile ilgili araştırmasına yer verildi. Araştırmaya göre, İngiltere'de basılan mor binlikler, Türkiye Cumhuriyeti'nin en uzun ömürlü banknotu oldu. Bakan aylığının 100 lira olduğu o dönemde sadece belli kişilerin cüzdanını süsleyen bin lirayla 110 Cumhuriyet altını, iki tane son model araba veya bin 250 dolar satın alınabiliyordu.
Bin liralık banknotlar, 3 anayasa, 2 ihtilal, 7 seçim, 10 iktidar gördü. 1 kuruşluk madeni para ise en fazla şekli değiştirilen madeni para özelliğini taşıyor. 1 kuruşluk madeni paralar, 1938 yılında kenarları tırtıllı, 1947'de ise ortası delik olarak tedavüle çıkarıldı.
1930'lu yılların sonuna doğru ikinci bin liralıklar piyasaya çıkarıldı. Kısa süre sonra onu üzerinde İsmet İnönü'nün resminin bulunduğu üçüncü bin liralıklar izledi. İnönü'nün Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte banknotlardaki Atatürk portresi çıkarılarak, yerine İsmet İnönü'nün resmi konuldu. Bazı tartışmalara yol açan bu uygulama, 1950 yılında Demokrat Parti'nin iktidara gelmesinden sonra kaldırıldı ve 1951 yılında bastırılan paralarda yeniden Atatürk portresi kullanıldı.
1941 yılında İngiltere'de basılan kağıt 50 kuruşluklar ise bir şanssızlığa kurban gitti. Paraları İngiltere'den getiren gemi, Pire Limanı'nda Alman uçakları tarafından bombalanarak batırılınca geminin taşıdığı paralar su yüzüne çıktı. Yunanlılar'ın bu paraları toplayıp piyasaya sürmeye kalkışması üzerine, hükümet, paraların geçersiz olduğunu açıkladı.
Cumhuriyet döneminin ortası delik ilk madeni parası 1947 yılında piyasaya çıkarıldı. Pirinçten yapılan bu paralar, bir kuruş değerindeydi. Bunu 1948 yılında çıkarılan ortası delik 20 paralar izledi. Cumhuriyet döneminin kenarları tırtıklı tek parası, 1938 yılında çıkarılan madeni bir kuruşluklardı. Nikel ve bakır karışımından yapılan bu paranın kenarları 12 dilimliydi.