EkonomiDenizbank turuncu ve yeşile büründü

Denizbank turuncu ve yeşile büründü

21.05.2008 - 02:56 | Son Güncellenme:

Denizbank, küçük işletmeler ve tarım sektörü için iki ayrı bölüm kurdu. KOBİ’ler için turuncu, çiftçiler için yeşil ekipler oluşturdu. Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Ertürk, bu yaklaşımla rakiplerinden farklı bir yere geldiklerini söylüyor

Denizbank turuncu ve yeşile büründü

OYLUM ÇAĞAN

Haberin Devamı

Denizbank, küçük işletmelere ve tarım sektörüne geçen yıl 2.9 milyar YTL kredi verdi. Bankada hem işletme hem de tarım bankacılığı adı altında, 800 kişi istihdam eden iki bölüm var. Toplam çalışan sayısının 8 bin olduğu bankada her 10 kişiden biri çiftçiler ya da küçük işletmeler için çalışıyor.
Bankanın yeni şube yapılanmasında da iki bölüm birbirinden ayrılmış. Şubelerde işletme bankacılığı için turuncu, tarım bankacılığı için yeşil dükkânlar bulunuyor.
Denizbank İşletme ve Tarım Bankacılığı’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Ertürk, bankacılık sektöründe bu tip bir yaklaşımı ilk defa Denizbank’ın başlattığını ve bunun avantajını çok iyi kullandıklarını söylüyor.
Denizbank, geçen yılı 341 milyon YTL net kâr ve 19 milyar YTL aktif büyüklükle kapatmış. İlk çeyrek sonuçlarına göre sektörün üzerinde büyüme gerçekleştirdiklerini ifade eden Ertürk ile Denizbank’ın işletme ve tarım bankacılığı hedeflerini konuştuk.
Denizbank, küçük işletmelere ticari bankacılık bünyesinde hizmet vermek yerine, neden ‘İşletme Bankacılığı’ adlı farklı bir bölüm kurmayı tercih etti?
56 yıl önce yapılan analizlerde KOBİ’lerin, Türkiye’nin kredi pastasından sadece yüzde 4 - 5 pay aldığı belirtiliyordu. O dönemde farklı alanlardan kâr ediyorduk, büyük müşterilerle iş yapıyorduk. Küçük müşterilerimizi ihmal etmiştik. Artık bankacılık ve ekonomi tamamıyla değişti. Gelirlerimizi müşteriden kazanmak için onu iyi tanımamız gerekiyor.
Bu, tüm müşterileri bir havuzdan yöneterek olmuyor. Müşterileri kategorilere ayırmamız lazımdı. Böylece Denizbank’ta küçük işletmelere hizmet veren ekibin adını İşletme Bankacılığı koyduk. Kendimizi farklılaştırmak için de başlangıcı ve değişimi temsil eden turuncuyu kullandık.
Hedef kitlenizde kaç işletme var?
Denizbank’ta, cirosu 5 milyon doların altında kalan tüm işletmeler, işletme bankacılığının hedef kitlesidir. Kabaca bir analiz yaptığınızda, Türkiye’de şu anda 2 milyonun üzerinde işletme var. Bunların yüzde 98’i küçük işletme.
Bir de ‘Tarım Bankacılığı’ bölümünüz bulunuyor.
‘Tarım Bankacılığı’, Türkiye’de ilk defa bir bankada işletme bankacılığıyla birlikte genel müdür yardımcılığı seviyesinde temsil ediliyor. İşletme ve tarım bankacılığı ayrı pazarlama grupları tarafından yönetiliyor. Yeni şube yapılanmamızda işletme bankacılığı için turuncu, tarım bankacılığı için yeşil olmak üzere iki dükkân yer alıyor.
Bizi rakiplerimizden ayıran, müşterilerimize yakınlaştıran unsur, buralarda çalışan arkadaşlarımız. Bankacılık sektöründe bu tip yaklaşımı ilk defa Denizbank başlattı. Bunun bize verdiği avantajı 5 yıldır çok iyi kullanıyoruz.
İşletme bankacılığında hedefiniz nedir?
Türkiye’nin 6. büyük özel bankasıyız. Hedefimiz 5. büyük banka olmak. Dolayısıyla işletme bankacılığında da 5. büyük banka olmak, tarım bankacılığında birinciliğimizi sürdürmek istiyoruz. Ama bu, yalnızca rakamsal hedefimiz.
Her zaman öncü ve yenilikleri gerçekleştiren banka olmak istiyoruz. Zaten bunları yapamazsak, piyasadan pay alamayız. Bunu yapacak arkadaşlarımız da “Turuncular”. Onlar en büyük farkımız, müşteriyle aramızdaki köprü.
Geçtiğimiz yıl işletme bankacılığında, tarım bankacılığı da dahil olmak üzere, verdiğiniz kredi miktarı nedir? Aynı alanda ilk çeyrekte ne kadar kredi verdiniz?
Denizbank işletme ve tarım bankacılığı, 2007 yılı sonu itibariyle toplam 2.9 milyar YTL kredi büyüklüğüne ulaştı. 2008 yılında da 3.  ay sonu itibariyle 3.4 milyar YTL’ye ulaştık.

Haberin Devamı

Türkiye’de çok kriz gördük ama KOBİ’ler ayakta kaldı
Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş bir açıklamasında, “Krizler artık V şeklinde değil L şeklinde olacak” dedi. Yani dibe vurup yukarı çıkmak yerine, bir süre aynı düzlemde devam etmek söz konusu olacak. Yeni kriz 2008 hedeflerinizi nasıl etkileyecek?
Kriz diye adlandırdığımız ortamda bir süre altta seyredeceğiz. Bu ne kadar sürer, kestiremiyoruz. Fakat Türkiye’de birçok kriz yaşadık, birçok KOBİ’miz ayakta kaldı. Eğer doğru müşteriyle çalışıyorsak, onu doğru yönlendirebiliyorsak problem yaşayacağımızı düşünmüyoruz. Geçtiğimiz 3-4 aylık sürece baktığımızda da bir problem görmüyoruz. Rakamlarımızda, sektörün üzerinde büyümeler var. Yatırımlarımız devam ediyor.

Haberin Devamı

Hepimizin cebinde onun ürünleri var
Hemen hepimiz Eraysan’ın ürettiği bir ürünü üzerimizde taşıyoruz. Ama bu durumun farkında değiliz.
Bu, nüfus cüzdanı, kredi kartı, ehliyet ya da cep telefonuna kontör yüklemek için kullanılan bir kart olabilir. Eraysan, hem kimlikler için malzeme, hem de çipli ve manyetik bantlılar da dahil olmak üzere ‘kart’ üretiyor. Müşterileri arasında Swissotel’den Migros’a, Avivasa’dan Vodafone’a kadar çok sayıda dev firma var.
Eraysan’ı Rizeli işadamı Erol Aykut, ağabeyi ve eniştesiyle 1986’da kurmuş. Rize’de bir süre çay fabrikalarında çalışan Aykut, 1985’te İstanbul’a gelince, eksikliğini görerek, kimlik kaplama makinesi olarak da bilinen laminasyon aletleri satmaya karar vermiş. Arabasında yatıp kalkarak kırtasiyelere laminasyon cihazı pazarlamış.
Aykut, 1986 - 1990 arası dönemde laminasyon aletlerinin yanına ciltleme ve giyotin sistemleri eklemiş. Ancak işi, üretimden çok ithalata dayalıymış. Aykut, “O dönemde Eraysan’ın bugününü etkileyen bir olay yaşadım. Distribütörü olduğumuz ve çok güvendiğimiz büyük bir firma vardı. Onların adını ön plana çıkarmak için canımızı dişimize takardık. Bir fuarda, başka bir Türk firması, kendilerine distribütörlük için bizden biraz daha iyi bir teklif sundu. Firma, hemen ilgilendi. Bir anda bütün emeğimizin boşa gideceğini fark ettik. Kendi markamızı yaratmaya karar verdik.”

Adı: Ben yaptım
Aykut kendisine marka olarak Mapi’yi seçmiş. Mapi, Lazca ‘Ben yaptım’ demekmiş. Markanın tutması için çok çalışmışlar.
Aykut, “1995’te kart işine girdik. O dönemde kart bilinmezdi ve kart üretenler bu işi sır gibi saklardı. Biz ise bol bol kart makinesi yapıp dağıttık. Yani kart pazarının büyümesine katkıda bulunduk. 2001’de kart işini Mapikart şirketi altında topladık” diyor.
Daha sonra üretimin bir kısmını Çin, Tayvan ve Kore’ye taşıdıklarını anlatan Aykut şunları söylüyor:
“Oralarda ciltleme, laminasyon, giyotin ve imha cihazı üretimi yaptırıyoruz. Ancak kalite kontrolünü çok sıkı tutuyoruz. Burada 110 YTL’ye mal ettiğim makineyi orada 37 dolara yaptırıyorum. O yüzden mecburum. Üretimimizin yüzde 60’ı burada, yüzde 40’ı yurtdışında. En önemli işimiz kart. Yıllık 50 - 60 milyon kart üretiyoruz. Çeşitlilik olarak piyasanın yüzde 60’ı bizde. 165 kişi çalıştırıyoruz ve 15 milyon YTL civarı ciromuz var. 23 ülkeye ihracat yapıyoruz.”

Kart hammaddesi ve tel üretecek
Hadımköy’de 16 bin metrekarelik yeni bir bina yaptıran Eraysan, 2009’da buraya taşınıyor. Binaya 8 milyon euro yatırdıklarını belirten Aykut şöyle devam ediyor:
“Burada her tür kart üretimi olacak. Ayrıca Uzakdoğu’dan almak yerine, kartın hammaddesini de burada üreteceğiz. Önemli bir cilt projemiz de var. Spiral imalatında kullanılan ve tamamı ithal edilen çelik telin üretimine de başlayacağız. Biz her yıl spiral için 600 ton çelik tel kullanırız. Tonu 300 euro’dan 1.8 milyon euro ödüyoruz. Üretimle birlikte fiyatı 1.500 - 2000 euro seviyesine çekeceğiz. Bunun için TÜBİTAK ve KOSGEB’in desteğini alıyoruz. ”

Haberin Devamı

DENİZBANK CEVAPLIYOR
CE?işaretini kullanmak için ne yapmalı?
CE işareti için hangi belge gerekli, bilgi verebilir misiniz?
CE işaretiyle ilgili olarak bir belge verilmemektedir. Bu işareti, ürettiğiniz ürünlerin gerekli standartlara uyduğundan eminseniz siz vuruyorsunuz. Fakat daha sonra herhangi bir denetimde bu işaretin olduğu ama gerekli standardı taşımayan bir ürün tespit edilirse o zaman işareti basan firmaya ceza uygulanmaktadır. Yalnız can sağlığı açısından risk taşıyan ürünlere CE işaretini basmak için bazı kuruluşlardan izin almak gerekiyor.
Şu an Türkiye’de böyle bir kurum yok. İzin için yurtdışındaki firmalara başvurmak gerekiyor. Fakat TSE, bu işlemi yapabilmek için başvuruda bulunmuş çalışmaların sonuçlanmasını bekliyor.

Haberin Devamı

KOSGEB?100 bin dolar ihracat kredisi veriyor
Dışarıda fason üretim yaptırıp satışını yaptığımız ürünlerle ilgili firmamız adına TSE - ISO belgesi almanın şartları nelerdir?
Dışarıda fason üretimini yaptırdığınız ve üzerine markanız basılan ürünlerle alakalı olarak markanın patentinin alınması gerekmektedir. Fason üretimi yapan firma ile patenti alınmış markalı ürünün fason üretiminin yapılması için aranızda ‘fason üretim sözleşmesi’ yapılması gerekiyor. Bu işlemlerden sonra TSE’ye başvuru yaptıktan sonra, TSE gelip fason üretim sözleşmeniz olan firmayı inceleyip üretilen ürünlerden numune alacaktır ve gerekli testleri yapacaktır. Tüm bu aşamalardan sonra TSE herhangi bir sorun tespit etmemişse firmanız adına TSE - ISO belgelerini verecektir.

 Yurtdışından gelen makineler için devlet 100 bin dolar destek veriyor mu?
Devletin böyle bir destek verdiği saptanmamıştır. Yalnız, KOSGEB aracılığıyla devlet 100 bin dolar ihracat kredisi vermektedir. Bu kredi için faiz ödenmiyor ve geri ödemesi 24 ayda 6’şar aylık dönemlerde yapılıyor.

KEŞFETYENİ
Survivor'da yine olay! İsmail Balaban'ın cezası belli oldu
Survivor'da yine olay! İsmail Balaban'ın cezası belli oldu

Cadde | 15.05.2025 - 00:38

Acun Ilıcalı konseyde İsmail'in aldığı cezayı açıkladı. İşte Survivor'da merak edilen detaylar...

Yazarlar