HSBC kadınlara 5 milyon dolar kaynak ayırdı

HSBC Bank Türkiye Üst
Yöneticisi (CEO) Piraye Antika, Mikrokredi ile Topluma Destek Projesi
için 2010 yılına kadar kullanılmak üzere yaklaşık 5 milyon dolarlık bir
kaynak ayırdıklarını belirterek, "Burada aslında finansman miktarı
değil, bu finansmanı gerçekten ihtiyacı olan insanlara ulaştırmak için
gerekli altyapıyı kurmak çok önemli" dedi.
HSBC Bank’ın "Mikrokredi ile Topluma Destek Projesi" hakkında AA
muhabirinin sorularını yanıtlayan Antika, mikro krediyi, iş yapma arzusu
olan, küçük başlangıç sermayesine ihtiyaç duyan, çalışabilir durumda
yoksullara sağlanan teminatsız ve kefilsiz bir kaynak sistemi olarak
tanımladıklarını kaydetti.
Bu kredilerin, uygulandığı tüm ülkelerde öncelikle yoksullukla
mücadelede sürdürülebilir bir gelir kaynağı sağlayabilmek için
verildiğini ifade eden Antika, konuya bir toplumsal sorumluluk projesi
olarak baktıklarını, yardım ya da bağış yerine, ileriye dönük
sürdürülebilir, bilançonun hep parçası olacak ve hep büyüyerek gidecek
bu sistemi tercih ettiklerini aktardı.
Antika, şöyle konuştu:
"Bu işle ilgilenecek, çeşitli şartlarımızı karşılayacak sivil toplum
kuruluşlarıyla (STK) birlikte çalışalım dedik. Biz finansman olarak
verelim, STK, bu finansmanı dağıtacak gerekli altyapıyı kursun diye
düşündük. Şimdiye kadar 3 STK’yla çalışmaya başladık. Türkiye İsrafı
Önleme Vakfı (TİSVA), Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) VE Kadın Emeğini
Değerlendirme Vakfı (KEDV) bünyesindeki MAYA kuruluşu. Her STK’nın
modeli başka şekilde. Biz onlara karışmıyoruz."
Mikrokredilere, TRLİBOR yüzde 1 gibi düşük bir faiz uyguladıklarını
kaydeden Antika, bu yüzde 1’lik kısmı da bağış olarak harcadıklarını ya
da toplamı büyüttüklerini anlattı.
Antika, "Bu işe girince gördük ki, burada aslında finansman miktarı
değil, bu finansmanı gerçekten ihtiyacı olan insanlara ulaştırmak için
gerekli alt yapıyı kurmak çok önemli" diyerek, kredinin veriliş süreci
ve sonrasındaki takibinin son derece emek yoğun bir iş olduğunu dile
getirdi.

"BU İŞİ ÖLDÜRMEYECEK KADAR ESNEK ALTYAPI..."

Kendi bilançolarından 2010 yılına kadar kullanılmak üzere yaklaşık 5
milyon dolarlık bir kaynak ayırdıklarını söyleyen Antika, "5 milyon
doların üçte biri kentlerin daha yoksul bölgelerinde, üçte biri kırsal
alanda, üçte biri de üniversite mezunu genç girişimcilere yönelik. Ancak
henüz üçüncü kısma gelemedik. Önce yoksullukla mücadele kısmını tam
oturtmak istiyoruz" dedi.
Piraye Antika, şu anda bu konuda bir yasal düzenleme bulunmadığına
işaret ederek, "Bu işi biraz daha şekillendirecek bir kanun çalışması
gerekiyor. Bildiğim kadarıyla BDDK’da bir taslak vardı, belki bu
taslağın tartışmaya açılması lazım. Bir altyapı gerekiyor ama bu
altyapının da bu işi öldürmeyecek kadar esnek bir altyapı olması
gerekiyor" diye konuştu.
Asıl olarak 100 YTL ile 700 YTL arasında kullandırılan kredilerde geri
dönüş oranının yüzde 99 seviyesinde bulunduğunu aktaran Antika, şimdiye
kadar binlerce kişinin, yaklaşık 900 bin YTL’lik kredi kullandığını,
kredilerin kullanımındaki artışın zaman içinde büyük hızlanma
gösterdiğini belirtti.

"HAMAM İŞLETENDEN, YUFKA DÜKKANI AÇANA..."

Antika, mikrokredi ile iş yapmanın insanlara kişisel gelişim, öz güven
ve ekonomik fayda sağlamasının yanı sıra, kredi verilme sürecinde
toplumun farklı kesimlerinin bir araya gelmesi ile toplumsal barışa da
katkı yapıldığına dikkat çekerek, "Aynı zamanda kadını çok güçlendiren
bir model. Bazı eşler başta çok reaksiyonel olabiliyor, sonra kadın
eşini çalıştırmaya başlıyor. Yani eşini çalıştıran hanımlar var. Model
tersine dönebiliyor" diye konuştu.
Piraye Antika, kredilerin kullanıldığı alanlarda büyük çeşitlilik
gözlendiğine işaret ederek, örgü, el işi gibi kadınlar için ilk anda
akla gelen işlerle başlayan kredi taleplerinde, artık tarımsal üretim ve
makine ile üretimin yanı sıra hamam işletme, yufka dükkanı açma, mevcut
işinde bir açılım yaratma gibi isteklerin de öne çıktığını kaydetti.

BAŞARI HİKAYELERİ

Mikrokredi alıp başarılı işler kuranların hikayelerinin yer aldığı bir
kitap hazırlığı içinde olduklarını söyleyen Antika’nın, kitaptaki
hikayelerden verdiği örnekler şöyle:
"Zonguldak’ta fırıncılık yapan Gülay ve eşi, malzemelerinin azaldığı ve
ellerinde nakit para olmadığı bir dönemde duydukları mikro kredi ile
fırına yakacak olarak fındık kabuğu aldılar. İkinci krediyle de sık sık
zamlandığı için depolamaları gereken, aksi takdirde zarar ettikleri un
ve tuz gibi ihtiyaçlarını karşıladılar.
Kazançları günlük olduğu için mikrokredi geri ödemelerinde zorlanmayan
çiftin, şimdi pide de yapabilecekleri bir odun fırını kurma hayalleri
bulunuyor.
Diğer bir hikaye de, 40 yaşına kadar evlere temizliğe giden, kendisi 14
yaşında evlendirildiği için okuyamadığından kızını üniversitede okutmaya
söz veren Diyarbakırlı Medina’ya ait bulunuyor.
Mahallesindeki 3 arkadaşıyla 500 YTL’lik kredi alarak halı işine giren
Medina, bir yandan da çocuk bakarak kızını dershaneye yollamış. Aldığı
ikinci mikrokrediyle İstanbul’dan çorap getirterek arkadaşının
dükkanında satmaya başlayan Medina, artık kızını İstanbul’da okutacak
mali güce sahip olduğuna inanıyor."