Kamudaki bankalar artık iç borç ihalelerinde satılan bono ve tahvilleri satamayacak. Bankalar, bu kağıtları ikinci el piyasadan satın alacaklar
Hazine Müsteşarlığı'nın, hazine bonosu ve
devlet tahvilinde geçmeyi planladığı, bir tür bayilik sistemi olan "piyasa yapıcılığı" sisteminin kriterleri belli oldu. Kamu bankaları, Hazine'nin iç borçlanma için açtığı devlet tahvili ve bono ihalelerine katılamayacak. Kamu bankaları, bu kağıtları özel 2. el olarak bankalardan alacak.
Hazine Müsteşarlığı, 75 bankanın birden ihalelere katılması yerine, sadece 15 bankanın katılmasını öngören, böylece kamu kağıtlarının 2. el piyasasında derinliği artırmayı amaçlayan sistemin kriterlerini belirledi. Dün açıklanan kriterlere göre, piyasa yapıcısı olmak isteyen bankaların sermaye yeterliliği rasyosunun en az
yüzde 8 olması gerekiyor. Sermayesi 10 trilyon liranın altında; açık
döviz pozisyonu yüzde 20, takipteki alacakların özkaynaklara oranı yüzde 25, takipteki alacakların kredilere oranı yüzde 10'nun üstünde olanlar piyasa yapıcısı olamayacak. 1999 yılında yaptığı kesin alım satım işlemi 1.2 katrilyon liranın altında olanlar da piyasa yapıcılığı seçimine katılamayacak.
Hazine ağır bedel ödemek zorunda kalır
Hazine'nin belirlediği bu kriterler ile en çok kamu kağıdı alım satımı yapan ve Türkiye'nin en büyük bankası olan Ziraat Bankası, sermaye yeterliliği rasyosu yüzde 8'in altında olduğu için piyasa yapıcısı olamayacak. Yükümlülüklerin sermayeye oranını gösteren rasyo nedeniyle Halk Bankası ve Emlak Bankası da ihalelere katılarak, kağıt alamayacak. Sadece yarı kamusal nitelikte bir banka olan Vakıfbank, rasyosu yüzde 8'in üzerinde olduğu için piyasa yapıcısı olabilecek.
Küçük bankaların ise, işlem hacmi ve sermaye sınırı nedeniyle piyasa yapıcı olamayacağına dikkat çekilirken; kamu bankaları kriterlere tepki gösterdi. Kamu bankalarının sermaye yeterliliği rasyosunun görev zararları nedeniyle düşük olduğuna dikkat çeken yetkililer, şu uyarıda bulundu:
"Hazine hem görev zararlarını ödemiyor, hem de senin rasyon yetmiyor piyasa yapıcısı olamazsın diyor. Kamu bankalarının sistemde yer almaması, Hazine çıkardığı kağıtları satabildiği sürece sorun yaratmaz. Ancak yarın satamamaya başlarsa, kriz olursa, o zaman 15 banka biraraya gelir ve istediği faizi Hazine'ye dayatır. O zaman Hazine kamu bankalarını çok arar. 15 özel bankadan başka alıcı bulamayacağı için Hazine ağır bir bedel ödemek zorunda kalır."
Mevduata güvence sınırlanacak
Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, mevduata sağlanan yüzde 100 güvencenin, bankacılık sektörüne disiplinin sağlanmasında önemli bir engel olduğunu ve güvence kapsamının belirlenecek bir takvimle kademeli olarak uluslararası seviyeye indirilmesi gerektiğini bildirdi.
Erçel, Merkez Bankası WEB sitesinde yayınlanan değerlendirmesinde, son yıllarda gerçekleştirilen özelleştirmelere rağmen kamu bankalarının sistemdeki ağırlıklarının devam ettiğini vurguladı.
Erçel, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen bankalarca kullandırılmış bazı kredilerin tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarılması sonucunda bankacılık sektörünün tahsili gecikmiş alacaklarının yükselme trendine girdiğini de belirtti.