Ekonomi Lewis: Türkiye'de ekonominin temelleri güçlüdür

Lewis: Türkiye'de ekonominin temelleri güçlüdür

31.10.2013 - 15:05 | Son Güncellenme:

5. İzmir İktisat Kongresi'nin ikinci gününde düzenlenen, "Türkiye'de Finans Sektörünün Geliştirilmesi" konulu panele katılan IMF Türkiye Temsilcisi Mark White Lewis, Türk ekonomisinin başarılı performansıyla muhtemel krizlere karşı güçlü bir yapı gösterdiğini söyledi.

Lewis: Türkiyede ekonominin temelleri güçlüdür

IMF Temsilcisi Lewis, "Türkiye'de ekonominin temelleri güçlüdür. Türkiye'nin bilançoları güçlüdür. Cari hesaplar ve tasarruf hesapları az ama finans sektörü ve bankacılık sektörü oldukça güçlüdür. Bunun önemli olmasının sebebi, global şokları daha kolay atlatabilirsiniz." dedi.

SPK Başkanı Vahdettin Ertaş'ın başkanlığını yürüttüğü panele BDDK Başkanı Mukim Öztekin, Borsa İstanbul (BİST) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Turhan, IMF Temsilcisi Lewis, TEB Yatırım Genel Müdürü Baturalp Candemir ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Coşkun Küçüközmen katıldı. Lewis, dünyada artan piyasa baskılarının yaşandığı ilginç bir dönemden geçildiğini belirterek, Türk bankacılık sektörünün küresel krizi kolay atlattığını ifade etti. Yabancı sermaye çıkışına karşılık yerli sermayenin artması gerektiği uyarısında bulunarak, "Yabancı sermaye sizden çıkarsa sizin ülkenizin sermayesinin artması gerekiyor. Özellikle Malezya, Şili gibi ülkelerde çalışma yaptık. Bankacılık dışındaki alanlarda finans sektörü gelişim sağlayabilir. İstikrarın sağlanması açısından bankacılık dışında pek çok sektörde gelişim sağlanabilir. Mesele Türkiye'de BİST sağlamlaştırılıyor, sonra emeklilik fonları konusunda ciddi gelişim sağlanıyor. Bir ülkenin ne kadar zengin olduğu önemli değil, ülke içinde tasarrufun nasıl oluşturabileceğine bakmalıyız. Büyüme böyle olur. Türkiye'nin sağlam makroekonomik politikaları var. Faiz oranları düşürüldü, bankacılık sektörü doğru yolda ilerliyor. Türkiye, günümüzdeki aşırılıkları yönetmeye çalışıyor." dedi.

BDDK Başkanı Öztekin ise bankacılık sektörünün krizden günümüze kadarki performansını değerlendirdi. 2003'te bireysel kredilerin GSMH'ye oranının yüzde 2,3 olduğunu, bugün yüzde 20'lere ulaştığını belirterek, "Kamuoyunda, bireysel kredilerdeki artış üzerinde ciddi tartışmalar oluyor. Hem Merkez Bankası hem BDDK'nin bu konuda aldığı önlemlerle bireysel kredileri düşürmeyi amaçlıyoruz. Bu noktada bankaların ticari ve sanayi kredilerine yönelmesi çağrısında bulunacağız." diye konuştu.

BİST Başkanı Turhan da küresel krizin öğrettiklerinden ders alır bir şekilde sermaye piyasasının ve Sermaye Piyasası Kanunu'nun çıkarılmasına paralel İMKB'nin yeniden yapılandırıldığını söyledi. Turhan, "Krizin en önemli derslerinden biri olarak, tüm piyasaları entegre edecek çatı bir organizasyon yapı oluşturuldu ve anonim şirkete dönüştürüldü. BİST hayata geçirildi." dedi. Önümüzdeki 10 yıl boyunca Türkiye'nin iç tasarruflarının yanısıra dış kaynağa da ihtiyacına dikkat çekerek, "2023 hedeflerine ulaşmak için millî gelirin yüzde 23-25'i oranında yatırım yapmak gerekiyor ancak şu an tasarruflarımızın millî gelire oranı yüzde 15 seviyesinde. Dolayısıyla bu yatırımların yapılması ve 2023 hedeflerine ulaşmada İstanbul Finans Merkezi projesi çok önemli rol oynayacak." şeklinde konuştu. Borçluluğu arttırmamak için ihtiyaçlardan fedakârlık etmeden dengeli bir finans sektörüne ihtiyaç olduğunu, bankacılık sektöründe organik büyüme zamanının da geldiğini söyledi.

Doç. Dr. Küçüközmen, krizlerin ülkeler için önemli dersler içerdiğini söyledi. Bir ülkenin hukuk başta olmak üzere piyasa düzeni uluslararası piyasalarla uyum içinde çalışmadığı sürece finans sisteminini geliştirilmesinin mümkün olmadığını ifade ederek, BİST'in asrın projesi olarak gösterilen MARMARAY'dan çok daha önemli bir proje olduğunu belirtti. İstanbul Finans Merkezi için Türkiye'nin coğrafi konumu, iç üretimi, köklü tarihi ve doğal kaynaklarının avantaj olduğunu aktaran Küçüközmen, hukuki altyapı ve ihtisas mahkemelerinin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Ekonomik istikrar için hukuk, güven ve istikrar vurgusu yapan Doç. Dr. Küçüközmen, girişimlerin sonuna kadar desteklenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.