EkonomiMardin - Münih spagetti hattı

Mardin - Münih spagetti hattı

30.07.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Son bir buçuk yıldır tek bir çivinin bile çakılmadığı Mardin'de zora gören işadamları Anadolu sermayesi ile işbirliğine gidiyor. Yozgat kökenli Yimpaş Holding, Mardin'in en büyük sanayicisi Karaboğa Grubu'na ürettireceği makarnaları Almanya başta olmak üzere Avrupa'daki mağazalarında satacak

Mardin - Münih spagetti hattı



Mardin - Münih spagetti hattı
Türkiye'nin gelişmiş bölgelerindeki özel sektörden umduğu işbirliğini bulamayan Güneydoğu Anadolu Bölgesi işadamları yeni arayışlar içinde. Bunların en somut örneği Mardin'de gerçekleşti. Merkezi Yozgat'ta bulunan ve Almanya başta olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesinde "kar ortaklığı" şeklinde para toplayan Yimpaş Holding, Mardin'in en büyük işadamı olan Bedrettin Karaboğa ile üretim ortaklığına girdi.
Kimileri tarafından "Anadolu Kaplanı" kimileri tarafından da "Yeşil Sermaye" olarak adlandırılan Yimpaş Holding, Karaboğa Şirketler Grubu ile yaptığı anlaşma ile "Aytaç" markasıyla Mardin'de makarna ürettirecek.
Türkiye'deki 53 Yimpaş mağazası ile Avrupa'daki 18 market ve toptan satış noktasında Mardin'de üretilen makarnaları satacak olan Yimpaş 2000 yılındaki üretiminin yüzde 60'ını, 2001'den sonraki üretiminin de tamamını Aytaç markasıyla pazarlayacak. Anlaşma beş yılı kapsarken, tarafların istemesi halinde sözleşme beş yıl daha uzatılacak.

Yimpaş'ın Aytaç marka makarnaları daha önce Konya'daki İttifak Holding tarafından üretiliyordu. Bu işbirliğine son veren Yimpaş'ın Mardin'i seçmesinde maliyetlerin ucuzluğu etkili oldu. Aytaç Sözleşmeli Ürünler Genel Müdürü Üzeyir İlbak, "Konya'dan uzak olmasına rağmen yol masraflarını da eklediğimizde Mardin'de üretilen ürünü satmak daha karlı. Kalitede ise fark yok. Türkiye'deki mağazalarımız yanında Almanya, İngiltere, Hollanda, Belçika ve Avusturya gibi ülkelerde de bu makarnaları satacağız" dedi.

'Yabancı sermaye' Yozgat'tan
Suriye'deki akrabaları ile iki bin kişilik Amerekan aşireti reisi Hacı Hamit'in girişimci oğlu olan Bedrettin Karaboğa, sanayiciliğe 1987 yılında un fabrikası ile başladı. Ardından yem, büsküvi, tekstil ve makarna fabrikaları kurarak, 1 trilyon lira ciroya ulaşan bir sanayi grubu haline geldi. Bugüne kadar 40 miyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Karaboğa, "Ancak, Rusya krizi ve ekonomik durgunuk işleri olumsuz etkileyince, Yozgat kökenli yabancı sermaye imdada yetişti" diyor.
Karaboğa, Yimpaş ile yapılan ortaklığın aylık 400 milyar liralık bir parasal büyüklük anlamına geldiğini söyledi. İşletme sermayesi yetersizliği nedeniyle bir yıldan beri devreye alamadığı spagetti üretim hattının da Yimpaş'in maddi imkanları ile devreye sokulacağını kaydeden Karaboğa, paketleme ünitesinin de bu şirketin akreditifi ile alındığını belirtti. Karaboğa, işbirliklerini yem ve hayvancılık alanında da sürdürne niyetinde olduklarını anlattı.
Bugüne kadar batıdan gelen işadamlarının kendilerini kandırdığını öne süren Karaboğa, şöyle konuştu: "EGS Holding 12 tekstil fabrikası ile anlaştı sonra yüzüstü bıraktı gitti. Doğu Holding tek çivi çakmadı. Diyarbakır'da bir tavuk çiftliği aldılar onu da kapatıp gittiler. Biz bu insanları davul zurna ve kırmızı halı ile karşıladık ama yararı olmadı. Zor duruma düştük bankalar üzerimize geldi. Sahip çıkan olmadı. Şimdi ilk kez bizi ciddiye alan insanlar var."

Değişimin başlagıcı

Yimpaş - Karaboğa işbirliği Güneydoğu Anadolu ekonomisindeki bir değişimin de habercisi. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'nun birçok şehrinde yatırımlar yapılmış, makinalar alınmış, ancak işletme sermayesi yetersiz. Bölge için açılan teşvik paketlerindeki aslan payını ise bu bölgeler dışındaki iller alıyor.
Özellikle 10 yıl sonra tamamen devreye girmesi beklenen GAP Projesi'nin yaratacağı ekonomik büyüklükten payını almak isteyenlerin bölgedeki ciddi şirketlerle ortaklıklara gitmesi ya da onları satın alması bekleniyor.

Kapasite yüzde 20

Valilik Planlama Dairesi'nden İkbal Orundaş'ın verdiği bilgiye göre Mardin genelinde toplam 57 sanayi tesisi bulunurken, sermaye yetersizliği nedeniyle yarım kalmış ya da üretime geçememiş tesis sayısı 23.
Toplam 650 bin kişinin yaşadığı Mardin'e gelecek vaad etse de bir buçuk yıldır çivi çakılmıyor. Bir zamanlar 2 bin kişinin çalıştığı Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikalardan bugün bin 200 kişi ekmek yiyebiliyor. Halen 40 tesisin yüzde 20 kapasite ile çalıştığı Organize Sanayi Bölgesi'nde ise üç tesis üretime geçmeye hazır, destek bekliyor, sekiz fabrika ise kapısına kilit vurdu. Pamuk işleyen 27 tane çırçır fabrikası ise yanlış yatırım kararı olarak değerlendiriliyor.

Kaçan fırsatlar

Organize Sanayi Bölgesi içinde 1995 yılında kurulan Serbest Bölge ise tam bi hayal kırıklığı yarattı. Serbest Bölge Müdürü Yusuf Yıldız, 1996'da 64 yerin tahsis edildiğini, 1997'de yedi üretici firmanın faaliyete geçtiğini, bugün ise geriye iki firmanın kaldığını belirtti. 1997 yılında İstanbul'dan, hatta ABD'ye göçmüş Süryani işadamlarından yatırım için taleplerin geldiğini vurgulayan Yıldız, şunları söyledi:
"İran, Irak ve Suriye ile sınır ticaretini artırıcı uygulamalara geçilmesi gerekir. GAP'ın tam anlamıyla devreye girmesiyle bu ülkelerde ticaret hacmi 15 milyar dolara çıkacaktır."

Köyler terörden değil, açlıktan boşalıyor

Toplam 35 bin tarımsal işletmenin olduğu Mardin'de 27 bin kişinin toprağı 100 dönümün altında. Bu kişiler toplam 585 dönüm araziye sahipken, toprakları 100 dönümden fazla olan 9 bin kişi 2 milyon 300 bin dönüm araziyi paylaşıyor. Bin dönümden fazla toprağı olan 400 kişi ise Mardin'daki ekilen alanların yüzde 25'ine hükmediyor.
Mardin'in 150 bin dönümlük toprağının sahibi ise 24 tane toprak ağası. Ayrıca 6 bin 237 karasabana karşılık, yalnızca 3 bin 368 traktörün varlığı da köylünün yoksulluğunu gösteriyor. Toprak ağalarının altında "maraba" olarak çalışan köylüler, kuraklık da olunca, bu kez terörden değil açlıktan büyükşehirlere iş aramaya gitmiş. Bunu, kendisi de büyük toprak sahibi ve sanayici olan Şehmus Duyan söylüyor. İki yıldan beri yaşanan kuraklık buğday verimini iyice düşürmüş. 24 bin dönüm arazinin sahibi Duyan, "10 bin dönüm buğday ektim ama toprağa attığım gübre parasını çıkartamadım. Bire 15 aldığım buğdaydan şimdi ancak bire üç alabildim. Bu yüzden Diyarbakır'dan buğday almak zorunda kalıyoruz" diyor.
Duyan, buğday olmayınca tarlaya biçer döver dahi sokmadıklarını belirtirken, aç kalan köylülerin evlerini terk ettiklerini ve Mersin ve Adana gibi illere iş aramaya gittiklerini söylüyor. Köylerde yüzde 40'a yakın boşalma olduğunu anlatan Duyan, Mardin'de petrol ve birçok yeraltı kaynağı olduğunu, ancak bunların ciddi bir biçimde işletimesi gerektiğini belirtiyor.

Artık tankerler de para etmiyor

Kızıltepe'den Mardin merkezine doğru giderken, araçtaki radyoda art arda Kürtçe şarkılar çalınıyor. Spiker her telefon bağlantısında yeni bir Kürtçe şarkı sparişi alırken, son bağlandığı kişiye adını sordu.
İsmini öğrendikten sonra "Ne iş apıyorsun?" dedi. Telefondaki adam "Hiç, boştayım evde oturuyorum" diye cevap verdi. Spiker alışık olduğu cevabın ardından duraksamadan "Hangi parçayı istersin?" diye sorduğunda, yine bir Kürtçe şarkı isteği ile karşılaşınca "Lütfen Türkçe bir şarkı isteyin" dedi. Telefondaki adam "Emrah'tan herhangi bir parça olsun o zaman" deyip telefonu kapattı.
Aracı kullanan Ömer Karaboğa, yılbaşında sınır ticareti kısıtlandıktan sonra Irak'tan mazot ve benzin taşıyan kamyon ve tankerlerden sökülen ve yol kenarında atılan boş yakıt tanklarını gösterip "Bu radyodaki olay ile yollardaki tank yığınları Mardin'i anlatıyor. Sınır ticareti kısıtlanınca tam 15 bin kişi işsiz kaldı. Bu insanların buradan gitmekten başka şansı kalmadı" dedi.
Gerçekten de Başbakan Ecevit'in Diyarbakır gezisi sırasında verdiği "Irak'tan getirilecek olan mazot miktarı 75 bin tondan 125 bin tona çıkartılacak" sözünün tutulmamış olması yalnız 15 bin Mardinli kamyoncuyu gibi değil, 30 binin üzerindeki Şırnaklı nakliyeciyi de sıkıtıya sokmuş.
Mardin Kızıltepe'deki kamyon alım satımı yapan Tacetin Çalış, dükkanın önünde sıra sıra duran kamyonları gösterip şöyle konuşuyor: "Beş aydır yaprak kımıldamıyor. Normal koşullarda Irak'tan mazot getirme hakkı bulunan "numaralı" kamyon fiyatı 25 milyar. Ancak şimdi 15 bine indi. Bu ay 75 bin ton mazot getirme sınırına ulaşıldığı için Habur ağustosa kadar kapatıldı. Mardin'de 50 binin üzerinde insan bu işten ekmek yiyor. Şimdi biz aç mı kalalım?"

KEŞFETYENİ
Uzun süredir tedavi görüyordu! İşte Kadir İnanır'ın son hali
Uzun süredir tedavi görüyordu! İşte Kadir İnanır'ın son hali

Cadde | 11.05.2025 - 17:30

Uzun süredir tedavi gören usta sanatçı Kadir İnanır'ın son hali ortaya çıktı.