Ekonomi O öldü ama... Eserleri hep yaşayacak

O öldü ama... Eserleri hep yaşayacak

11.04.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sakıp Sabancı, arkasında 11.6 milyar dolarlık ciroya sahip bir holding ile Türkiye genelinde sayısı 118i bulan sosyal tesis bıraktı

O öldü ama... Eserleri hep yaşayacak

İş hayatına 1948de Akbankta stajyer memur olarak atılan Sakıp Sabancı bir maratoncu azmiyle koştu. Kendisiyle yapılan bir röportajda, "Nasıl ki bir koşucu, finalde ipi göğüslediği zaman başarısını görebiliyorsa, biz de çalışmalarımızın, uğraşımızın sonucunu istihdamda, üretimde, kârda, daha çok vergi ödemede görürüz" diyen Sabancının iş hayatındaki felsefesini de şu sözleri özetliyor: "Bir yarış bitti mi, yenisi başlar. Bir koşucu, hiçbir zaman hayatında bir kere koşup, tek bir yarış kazanmak amacıyla hazırlanmaz." Sabancı hayatını anlattığı kitapta "Yeniden dünyaya gelsem yine sanayici olurdum" diyordu. Sakıp Sabancı 7 Nisan 1933 tarihinde Hacı Ömer Sabancı ve Sadıka Sabancının ikinci çocuğu olarak Kayserinin Akçakaya köyünde doğdu. İş hayatına 1948de Akbankta 25 lira aylıkla stajyer memur olarak başlayan Sabancı, İstanbula da ilk kez bu dönemde geldi ve Sirkecideki Özipek Palas Otelinde kaldı.Üç yıl üst üste zatürre hastalığı geçirmesi nedeni ile liseyi bitiremeden 1950de okuldan ayrıldı ve aynı yıl kurulan Bossa Un Fabrikasında veznedar oldu ve bu arada maaşı da 50 liraya çıktı.Beş yıl sonra Bossa Un Fabrikasına ticaret müdürü oldu. 1957 yılında teyzesinin kızı Türkan Civelek ile Bossa Fabrikasının bahçesinde yapılan bir düğün töreni ile evlendi. 1964 yılında kızı Dilek dünyaya geldi. Sakıp Sabancı iki yıl sonra babası Hacı Ömer Sabancıyı kaybetti. Sakıp Sabancı 1967 yılında kardeşleri İhsan, Hacı, Şevket, Erol ve Özdemir ile birlikte Hacı Ömer Sabancı Holding A.Ş.yi kurarak Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Sabancının ikinci çocuğu Metin 1970te, kızı Sevil de üç yıl sonra doğdu.Sakıp Sabancı 1981de Amerikada Houstonda ilk kez kalp kapakçığı ameliyatı oldu. 1986 yılında Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı olan Sabancı, renkli yaşamı boyunca birçok devlet adamını uzun yıllar oturduğu Emirgandaki Atlı Köşkte misafir etti. Bunların arasında ABD Başkanı Carter da yer alırken, kendisi de iki kez Ronald Reagan tarafından 1987 ve 1988 yıllarında Beyaz Saraya davet edildi. Tek yarış için koşulmaz 1989 yılında ikinci kez kalp ameliyatı olan Sakıp Sabancı, kardeşi İhsanı 1979 yılında, Hacıyı da 1998 yılında kaybetti. Sakıp Sabancıyı en çok üzen ise küçük kardeşi Özdemir Sabancının 1996 yılında Sabancı Centerde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmesiydi. Geçen yıl ABDde böbrek ameliyatı geçiren Sabancı, döndüğünde, ABDde kaldığı günlerinde bir sağlık merkezi kurmaya ahdettiğini söylemişti. En çok kardeşine üzüldü Sakıp Sabancı 1996 yılında oğlunun adını verdiği Metin Sabancı Spastik Çocuklar Rehabilitasyon Merkezini açtı. Spastik çocukların ve gençlerin daha iyi koşullarda bakımı, tedavisi ve üreticiliğe dönük mesleki eğitimin verildiği tesislerde fizyoterapi, rehabilitasyon ünitesi, atölyeler, açık ve kapalı spor alanları, dispanser ve idari binalar bulunuyor. Sabancı, 2002de aynı merkezde engelli spastik çocuklara 8 yıllık eğitim verecek bir okul açarak, spastik çoçukların eğitim görme imkânını da sağladı. Umut ışığı oldu... Kendine has uslûbu ve esprileriyle iş dünyasının en renkli siması olan Sakıp Sabancı, çalışkanlığı ve hayırseverliğiyle iz bıraktı.Sabancının hayatta doymadığı tek şey para değil, çalışmaktı: "Çünkü, çok kısa sürede, harcayamayacağınız kadar paraya kavuşmak mümkün. Ama çalışmak, bir işi başarmak, paradan farklı şeylerdir. Futbolcunun gol atması, bestekârın eserini tamamlaması gibi bir şey..."Sabancıyı en mutlu eden şey fabrika açmaktı: "Fabrikalarımızın açılış törenlerinde, çok mutlu olurum. Hatta öyle ki, törenden hemen sonra, yakınımdaki bir tuvalete kapanır, hüngür hüngür gözyaşı dökerim." Hayırseverliğiyle de tanınan Sabancı eğitim konusunda bir çok yatırım yaptı. En büyük hayali olan Sabancı Üniversitesini 215 milyon dolar yatırım yaparak 1999 yılında öğrenime açtı. Türkiyedeki özürlülere ilişkin çalışmalara öncülük etti.Sanata büyük önem veren Sabancının hat ve resim koleksiyonundan derlenen Altın Harfler sergisi New York Metropolitan Müzesi ve Louvre Müzesinde sergilendi. Sabancı, her yıl düzenlediği sanatçı davetiyle de bir ilke imza attı. Çalışmaya doymadı Sakıp Sabancı,hayatı boyunca toplam 14 kitaba imzasını attı: Para başarının mükafatıdırGönül GalerimdenRusyadan AmerikayaÜcret mi? Koyun Pazarlığı mı? Değişen ve Gelişen Türkiye 1991Turkey, Changing and DevelopingDaha Fazla İş Daha Fazla AşDoğu Anadolu RaporuBaşarı Şimdi Aslanın Ağzındaİşte Hayatım (İngilizce / Japonca)Hayat Bazen TatlıdırSakıpnameTurkey / Changing and DevelopingBıraktığım Yerden Hayatım 14 kitaba imza attı "Devlet Üstün Hizmet Madalyası" (1997) Zürihteki Avrupa Ekonomi Enstitüsü "Avrupa Kristal Dünya Ödülü" (1997)New Yorktaki FABSIT Vakfı "Yılın İşadamı Ödülü" (1999) Kültür Bakanlığı"Kültür ve Sanat Büyük Ödülü" (1999)"Altın Merküri Ödülü" (1979)GYTE tarafından verilen "Türk Sanayi Teknoloji ve Kalite Kazandıran İşadamı Ödülü" (2001) Aldığı ödüller ve madalyalar Türk sanayinin en renkli simalarından Sakıp Sabancının yaşam felsefesi, "Bu toprağın bize verdiklerini bu toprağın insanına geri vermek" ile başlıyordu. Sosyal kişiliği ve gönül zenginliği ile Türk halkının kalbinde taht kuran Sabancı, 3.2 milyar doları aşan kişisel serveti ile Forbes tarafından dünyanın en zengin Türkü olarak tanımlansa da, o hep mütevazı ve yardımsever olmayı başardı. Sabancı Ailesinin hayır faaliyetlerini kurumsallaştırmak amacıyla 1974 yılında kurulan ve Mütevelli Heyeti başkanlığını yürüttüğü Hacı Ömer Sabancı Vakfı (VAKSA) ile Türkiyenin 55 yerleşim yerinde 118 kalıcı eser bıraktı. Vaksayı Türkiyenin en büyük aile vakfı yaptı.Vaksanın eserleri içinde 10 sağlık tesisi, 5 okul öncesi eğitim kurumu, 5 spor tesisi, 11 sosyal tesis, 1 polis evi, 17 öğretmen evi, 36 eğitim kurumu, 13 kültür tesisi, 16 öğrenci yurdu ve 4 kütüphane bulunuyor. Başında olduğu holding ise 21 iş kolunda 74 şirket ile faaliyet gösteriyor. Bunlar arasında Akbank, Brisa, Kordsa, Bossa, Beksa, Akçansa, Yünsa, Pilsa, Carrefoursa gibi şirketler bulunuyor. 32 bini aşkın çalışana sahip grubun 2003 yılı cirosu 11.6 milyar dolar. 13 şirketi halka açık olan grubun Bridgestone, Du Pont, Philip Morris, Kraft Foods International, Bekaert, Heidelberg Cement gibi yabancı devlerle de ortaklığı bulunuyor. Forbesa göre en zengin Türk