20.06.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:
Evrin Güvendik - Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkan Yardımcısı Emine Feray Sezgin, TBMM Zirai Don Araştırma Komisyonu’ndaki sunumunda, TARSİM poliçesi olup zirai don teminatı içerenlere ilişkin, “74 milyar liralık bir teminatımız vardı, 7 milyar prim alındı. 184 bin poliçenin neredeyse yüzde 62’sine hasar isabet etti” bilgisini verdi.
Zirai dondan en fazla üzümün etkilendiğini belirten Sezgin, “Hasarların neredeyse yüzde 52’si üzümden geldi. Bunu kayısı, fındık, elma ve nektarin takip etti. İl bazında baktığımızda da ilk sırada gene yüzde 51’e yakını Manisa’dan geliyor, Malatya takip ediyor. Ordu, Giresun, Mersin, Konya, Niğde, Karaman, Düzce ve Kayseri ilk 10 sırada” dedi.
Hasat kurtardı
Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi A.Ş (TARSİM) Genel Müdürü Bekir Engürülü ise, nisan ayındaki zirai don olayının narenciye ürünlerine etkisinin az olduğunu belirterek, “Ağırlıklı don Nisan’da oldu. Narenciyenin hasat mevsimi gelmiş, çoğunluğu hasat edilmişti. Sadece Valencia çeşidi gibi portakallar kalmıştı. Mandalina zaten kalmamıştı. 2025’in ürünü zarar görmedi” diye konuştu. Engürülü, bu tür felaketlerin devam edebileceğine dikkati çekerek, “Ama şimdi asmada üzüm var. Bundan sonra da dolu olabilir mi? Olabilir. Fırtına olabilir mi? Olabilir. Ben şimdi ödersem poliçe bitmiş olur. Ödememe bir teknik özellik, sigorta tekniği açısından ödemiyoruz. Yani hasat tarihini de çiftçi kendisi veriyor. Hasadı ne zaman beyan ederse o tarihe göre biz ödemeyi yapmış oluyoruz” açıklamasını yaptı.
Toplam prim üretimi 838 milyar lira
Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Atilla Oksay da, sigorta sektörüne ilişkin bilgiler verdi. Mehmet Atilla Oksay, “2024 yıl sonu itibarıyla baktığımız zaman toplam prim üretimimiz 838 milyar TL, ödemiş olduğumuz hasar, direkt ödediklerimiz 339 milyar lira, hasar ihbarı yapılan fakat işlemleri devam eden dosyalar içerisinde de 350 milyar liralık bir karşılığımız var. Yani 2024 yılında toplamda 690 milyar TL’lik bir hasar yüküyle karşı karşıyayız. 2024 yılında sigorta sektörünün Türkiye’deki bireylere ve kurumlara sunmuş olduğu toplam teminat tutarı 854 trilyon TL. Bu rakam da Türkiye gayrisafi yurt içi hasılasının yaklaşık 22-23 katı” diye konuştu.
Sektör meyve ithalatına yöneldi
MİTHAT YURDAKUL / Ankara - Geçtiğimiz aylarda yaşanan zirai don nedeniyle meyvelerde ithalata yönelim başlarken, ithalat ürünlerde “zararlı” riski ortaya çıktı. Türkiye’de varlığı bilinmeyen veya ihracatta ürünlerde kayıplara yol açabilecek zararlı organizmaların bulunduğu ülkelerden ürünlerin Zararlı Risk Analizi (ZRA) olmadan getirilmemesini isteyen Tarım ve Orman Bakanlığı, özellikle Şarka virüsünün yüzde 100’e varan zarara yol açtığına dikkat çekti.
Bakanlığın konuyla ilgili yazısına göre, don ve olumsuz hava koşullarından kaynaklanan ürün kayıpları üzerine; kiraz, şeftali, nektarin, kayısı, erik gibi meyvelerin yurtdışından Türkiye’ye ithalatı yönünde sektörden bakanlığa talep gelmeye başladı. Türkiye’de varlığı bilinmeyen veya ihracata yönelik üretimi yapılan ürünlerde kayıplara yol açabilecek olan zararlı organizmaların bulunduğu ülkelerden ithalatta tedbir uygulandığı belirtilen bakanlık yazısında, özellikle kiraz, badem, erik, kayısı, şeftali, nektarinin üretildiği ülkelerden Zararlı Risk Analizi (ZRA) olmadan ithalat yapılmaması gerektiği bildirildi.
Yüzde 100 zarar veriyor
Son dönemde; Xylella fastidiosa, Candidatus Liberibacter spp., Diaphorina citri, Aıılacaspis tubercularis, Dysmicoccus neobrevipes ve Milviscutulus mangiferae gibi zararlı organizmaların bulunduğu Mısır, İsrail ve İran gibi ülkelerden, ithalat kısıtlamaları uygulandığı hatırlatılan bakanlık yazısında, belirtilen meyvelerin en önemli zararlılarından olan Şarka virüsünün ürünlerde kalite kaybına ve yoğun enfeksiyonlarda yüzde 100’e varan oranlarda zarara yol açtığına dikkat çekildi. Bu hastalığın kiraz, karayemiş, kayısı, şeftali, badem ve erik gibi meyve ağaçlarının tohumlarıyla taşınabildiğine dikkat çeken bakanlık, ithalatta detaylı zararlı risk analizi yapılması gerektiğini bildirdi.