Avrupa'nın küçük ve zengin ülkesi Lüksemburg
28.03.2021 - 09:02 | Son Güncellenme:
Dünyanın en küçük ülkelerinden biri olan Lüksemburg, bununla ters orantılı olarak dünyanın en zengin ülkelerinden biri olma özelliği taşıyor. Belçika, Fransa ve Almanya arasında kalan bu küçük ülkenin tarihi de oldukça eskilere uzanıyor. Belçika ve Hollanda ile birlikte Benelux üçlüsünden biri olan Lüksemburg, Avrupa Birliği'nin de kurucu altı üyesinden biridir. Orta Çağ'dan kalma şatoları ile modren yapıların bir arada bulunduğu bu küçük ve bir o adar da zengin ülkeye yakından bakalım.
Hazırlayan İhsan Dindar
Lüksemburg, etrafı Belçika, Fransa ve Almanya ile çevrili Orta Çağ'dan bu yana varlığını sürdüren küçük bir Avrupa monarşisidir. Avrupa Birliği'nin kurucu üyelerinden biri olan Lüksemburg gelişmiş ekonomisiyle de dikkat çekiyor.
Toplam yüzölçümü 2582 kilometrekare olan Lüksemburg, aslında bir prenslik. Meşruti monarşiyle yönetilen ülke, Avrupa'nın en eski prensliklerinden biri.
Dünya Bankası verilerine göre kişi başına düşen milli gelirde dünyanın bir numarası olan Lüksemburg'da GSYİH 113.533 dolar.
Bu haliyle Lüksemburg, Avrupa Birliği'nin de en zengin ülkesi unvanına sahip. Bu zengin ama küçük ülkenin nüfusu ise 550 bin.
AB, NATO, Birleşmiş Milletler gibi önemli uluslararası organizasyonların kurucu üyesi ve üyesi olan Lüksemburg'un başkenti Lüksemburg'da bu kuruluşlara ait çok sayıda yönetim merkezi de bulunmaktadır.
Nüfusun önemli bölümü Katolik inancına bağlı olan Lüksemburg'da özellikle Orta Çağ ve sonrasına ait katedraller, kiliseler dikkat çeker. Ancak ülke sınırları içerisinde diğer inançlara da büyük bir saygıyla yaklaşılmaktadır.
Almanca'nın bir şivesi olan Lüksemburgca, Almanca ve Fransızca, ülkenin resmi dilidir.
Dört bölgeye ayrılmış olan ülkede seçimler beş yılda bir düzenlenmektedir. Diekirch, ve Grevenmacher, Lüksemburg dışındaki diğer illerdir.
82 kilometre uzunluğa, 57 kilometre genişliğe sahip olan Lüksemburg, dünyanın en küçük ülkelerinden birisidir. 195 ülkelik dünya haritasında büyüklük bakımından 175. sıradadır.
Ülkenin en yüksek noktası 560 metre yükseklikteki Kneiff Tepesi'dir. Bisiklet kullanımının çok yaygın olduğu ülkenin başkenti Lüksemburg'da raylı sistem de mevcut.
Ancak halkın geneli hafta içi bisiklet hafta sonu da özel araçlarını kullanmayı tercih ediyor.
Mosselle, Saurer, Our ve Alzette, Lüksemburg'un en önem akarsuları konumundadır. Denizi bulunmayan ülke ormanları ve yeşilliğiyle ünlüdür.
Ulusal Tarih ve Sanat Müzesi, Lüksemburg Şehir Müzesi, Grandük Jean Modern Sanat Müzesi, ülkede görülmesi gereken önemli müzeler arasında yer alıyor.
Lüksemburg, ülke olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alır. Bunun nedeni de ülkenin Orta Çağ ve 19. yüzyıl ağırlıklı mimarisinin çok başarılı bir şekilde korumasıdır.
Tarihinde iki kez Avrupa Kültür Başkenti olan Lüksemburg'un sakinleri sanatsal faaliyetlere oldukça ilgilidir.
Dünyada okuma yazma oranının en yüksek olduğu ülke, gazete satın alma sayısında da önemli ülkelerden biridir.
Orta Çağ'dan bu yana bir prenslik olan Lüksemburg'da görkemli şatolar da dikkat çekmekte.
Her yıl nüfusunun birkaç katı turist ağırlayan ülkede en önemli ziyaret noktaları arasında bu şatolar ve şehir merkezindeki yeni modern binalar yer alıyor.
Eski ile yeniyi başarılı bir şekilde bir araya getirebilen bu küçük ve zengin ülkenin kırları da özellikle fotoğrafçıların gözdesi konumunda.
