Barbaros Köyü Oyuk Festivali başlıyor
17.05.2017 - 11:30 | Son Güncellenme:
İzmir'in Urla ilçesinde 19-22 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek Barbaros Köyü Oyuk Festivali için köylüler çok sayıda bostan korkuluğunu ziyaretçileri karşılamak için sokaklara koydu.
Ekinlere zarar veren yaban hayvanlarını korkutup kaçırtmak amacıyla bostan, bağ ve bahçelere dikilen "bostan korkulukları" bu sefer turistler için hazırlandı.
İzmir'in Urla ilçesinde 19-22 Mayıs'ta düzenlenecek Barbaros Köyü Oyuk Festivali dolayısıyla köyün sokakları bostan korkuluklarıyla süslendi.
Çiftçilikle geçimlerini sağlayan köylülerin "oyuk" dediği ve atölyelerde imece usulu yaptığı 400 bostan korkuluğu, köşe başlarına, yol kenarlarına, otobüs duraklarına, elektrik direklerine asıldı.
Festival Komitesi Başkanı Demet Küçükkayalar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zeytin hasadının ardından köylülerin festival için korkuluk yapmaya başladığını söyledi.
Köylülerin artık giymediği kıyafetleri belli aralıklarla topladıklarını anlatan Küçükkayalar, elbiseleri oyuk için kullandıklarını ifade etti.
Köy nüfusundan fazla korkuluk var
Oyukların görkemli olması için çaba harcadıklarını bu amaçla atölyeler kurduklarını belirten Küçükkayalar bu yıl köy nüfusunu geçecek sayıda üretim yaptıklarını kaydetti.
Küçükkayalar, "Köyümüzün nüfusu 300, yaptığımız oyuk sayısı 400. Köy nüfusunu geçen bir oyuğumuz var. Festivalimizde misafirlerimizi bu yoğun oyuk kalabalığı karşılaşacak." dedi.
Bu yıl ikincisi düzenlenen festivale yoğun bir katılım beklediklerini kaydeden Küçükkayalar, köye yerleştirilen korkulukların yaz sonuna kadar yerlerini koruyacaklarını belirtti.
Amaç, gelenekleri korumak
Batı Urla Köyleri Derneği Başkanı Aşkın Yaka da festivale destek verdiklerini belirterek, festivalin simgesi olan korkuluğun sadece bahçeyi, tarlayı korumak için değil tarıma güçlük çıkartan tüm etkenlere karşı dimdik durduğunu söyledi.
Amaçlarının geleneklerin korunması olduğunu ifade eden Aşkın, şöyle konuştu:
"Bu çerçevede gelenek ve göreneklerin korunması da gençlerimizin köye dönüşüyle gerçekleşecek. Çünkü köyden kente bir göç var. Özellikle kente yakın köyler tarım alanlarını kaybetmekte. Tarım arazilerinin bölünerek küçülmesi de tarımı etkiliyor. Gençlerimiz köye dönsünler tarımsal faaliyetlere katılsınlar. En değerli varlığımız olan gelenek ve göreneklerimizin korunması için çaba gösterelim."
