21.06.2025 - 15:58 | Son Güncellenme:
Çekirgeler, Kuzey ve Güney Kutbu gibi çok soğuk yerler dışında, dünyanın hemen hemen her köşesinde bulunur. Ormanlarda, çöldeki otlaklarda, hatta şehir parklarında bile onlara rastlayabilirsiniz. Bilim insanlarına göre, dünyada 10.000’den fazla çekirge türü var.
Çekirgelerin kulaklarının kafalarında değil, karınlarında olduğunu biliyor muydunuz? Çekirgelerin karınlarının iki yanında, 'timpanal organ' adı verilen bir zar bulunur. Bu zar, ses dalgalarını algılar ve çekirgelerin diğer çekirgelerle de konuşmasını sağlar. Ama kulaklarının bizim kulaklarımız gibi olduğunu düşünmeyin. Çekirgeler çok iyi duyamıyor ve seslerin tonlarını ayırt edemiyor.
Çekirgeler, sandığınızdan çok daha eski canlılar. Fosil kayıtlarına göre, yaklaşık 300 milyon yıl önce, yani dinozorlar dünyayı ele geçirmeden çok önce, çekirgeler zaten buralardaydı. Karbonifer Dönem denen bu uzak geçmişte, ilkel çekirgeler şimdikilere çok benziyormuş.
Eğer bir çekirgeyle karşılaştıysanız ve üzerine kahverengi bir sıvı tükürdüğünü gördüyseniz, korkmayın. Bilim insanları, bu sıvının avcıları korkutup kaçırmak için kullanıldığını düşünüyor. Ayrıca, çekirgeler arasındaki boyut farkı da çok şaşırtıcı dünyanın en büyük çekirge türü, 'giant weta' adıyla biliniyor ve Yeni Zelanda’nın bazı adalarında yaşıyor.
Çekirgelerin her zaman zıpladıklarını görmüş olabilirsiniz. Bu canlılar aynı zamanda uçabiliyor. Hatta bazı türleri bir günde 50 kilometre yol kat edebilir. Kanatlarını kullanarak havalanırlar ve tehlikelerden kaçmak ya da yiyecek bulmak için uçarlar. Çekirgeler genellikle yaprak, sap, çiçek ve tohum yer. Eğer yemek bulmakta zorlanırlarsa, kanatlarını açıp yeni alanlara uçarlar.
Çekirgeler sürüler halinde hareket ettiğinde tarlalardaki bitkilere zarar verebilirler. Bu yüzden çiftçiler, çekirgelerle başa çıkmak için özel yöntemler kullanır. Yine de bu canlılar milyonlarca yıldır doğanın bir parçası olarak yaşamaya devam ediyor.