10.08.2009 - 18:06 | Son Güncellenme:
İngiltere'de milyarder bir iş adamı yıllarca bakıp büyüttüğü iki çocuğunun aslında karısının gizli sevgilisinden olduğunu öğrenince hayatının şokunu yaşadı.Boşandığı eşiyle olan iki çocuğunun babalarının aslında eşinin sevgilisi olduğunu öğrenen iş adamı, eski karısını ve şimdi kocası olan eski sevgiliyi mahkemeye verdi.İş adamı, eski karısıyla ve sevgilisinin boşanmalarından sonra da kendisini kandırmaya devam ettiğini ve çocuklar için nafaka ödediğini söyledi.Yaşadığı 'büyük üzüntü' nedeniyle 500 bin dolarlık tazminat isteyen adam, 14 yıllık evliliği boyunca bu yasak ilişkinin sürdüğünü ve aldatıldığını belirtti.Yapılan DNA testlerinin sonucunda, adamın üç çocuğundan 16 ve 14 yaşlarındaki ikisinin babası olmadığı ortaya çıktı. Çiftin en büyük çocuğunun babasının ise yasal nedenlerle kimliği açıklanmayan iş adamı olduğu belirtiliyor.Mahkeme tutanaklarına göre, işadamının eski eşinin yasak ilişkisinin ilk çocuğunu dünyaya getirmesinden altı ay sonra başladığı belirtiliyor.Kadın 1997 yılında çıktıkları bir Fransa tatili sırasında yasak ilişkisini itiraf etmiş, ancak çocuklardan bahsetmemiş.Boşanmanın ardından, kadın sevgilisiyle, iş adamı da çocuklarının dadısıyla evlenmiş. İngiliz The Sun gazetesine göre, mahkeme tutanakları, çocukların kadınla yasak ilişki yaşadığı sırada başka biriyle evli olan gerçek babası çiftin evine sık sık girip çıkıyor ve çocukların kendisinden olduğunu da biliyormuş.Ancak talihsiz iş adamı bu gerçeği çok sonra, babaları olduğu sandığı çocukları göremediği için yasal mücadele başlattığında öğrendi.İş adamı, şimdi eski karısının ve sevgilisinin babalık sorumluluklarını ve finansal sorumlulukları kendisine yüklemek için kasıtlı olarak kandırıldığını belirtiyor.Olayla ilgili dava sürerken, iş adamının davayı kazanma ihtimalinin yüksek olduğu kaydediliyor.
Paris'in göbeğindeki bir bankaya giren genç kadın güzelliğiyle güvenlik güçlerini öyle bir sersemletti ki, kimse silah çektiğine inanamadı.17'lik sarışın genç kız, Paris'in göbeğinde yoğun güvenlik önlemleriyle konunan banka şubesine tüm cazibesiyle girdi. Beyaz kıyafeti ve hoş görünümüyle asla şüpheli bir tip gibi görünmüyordu. Güzelliğiyle güvenlik görevlilerinin başını döndüren genç kız aniden bir silah çekince ortalık karıştı. Silahı güvenlik görevlilerine doğrultan genç kız, görevlilerin kendisine eşlik eden aynı yaşlardaki iki hırsıza zırhlı kapıları açmalarını istedi. Hırsızlar tam çantalarını paralarla dolduracaktı ki, yıldırım bir baskınla kıskıvrak yakalanıp tutuklandılar. Polis, genç kızın güzelliğini kullanarak başarılı olduğunu, ama yanındaki iki gencin bankanın içindeki gizli alarm düğmesini farketmeyerek planı bozduğunu söyledi. Alarm düğmesine basılmasıyla birkaç dakika içinde bina polisler ve bir helikopter tarafından kuşatıldı. Pazartesi günü gerçekleşen soygun girişiminin faili olan 17 yaşlarındaki üç genç Fortis bankasının Paris'teki bir şubesini hedef almıştı. Polis, güvenlik güçlerinin kızın güzelliği karşısında çok etkilendiğini, kendilerine silah çektiğinde şaşkına döndüklerini kaydetti. Paris'in Alfortville banliyösünde yaşayan gençler polisin gelmesiyle acil çıkış kapısından kaçmaya çalıştı, ancak hemen yakalandı. Yaşlarının küçük olması nedeniyle adları açıklanmayan gençler tutuklandı.
Göktaşı Dünyaya çarparsaYıllardır her yerde "Göktaşı dünyayı yerle bir edecek", gibi haberleri görmüşsünüzdür. İnternette bir göktaşının Dünyaya çarptığını gösteren bu simülasyon, izleyenleri şaşırtıyor.startFlvPlayer("divFlvPlayer29705","29705","2009/08/19");
5 yaşında kansere yakalanan küçük çocuğun son dileği gerçek oldu.Almanya’da tüm vücudunu saran kanser nedeniyle sadece birkaç hafta ömrü kalan ve son arzusu olarak anne ve babasını yeniden evlendiren 5 yaşındaki Pascal yaşamını yitirdi. Dresden kentinde yaşayan Pascal, ‘ın annesi Yvonne (29) ve babası Marco (31) şiddetli geçimsizlik yüzünden evliliklerini bitirdi. Bundan kısa bir süre sonra da Pascal’ın kalbi ve akciğerlerinde daha sonra tüm vücuduna yayılan bir kansere yakalandığı teşhis edildi. Tüm tedavileri deneyen doktorlar, nisanda çocuğun yalnızca 6 haftalık ömrü kaldığını söyledi. Küçük çocuk, “Son arzum olarak annemin ve babamın yeniden evlenmesini istiyorum” dedi. Yvonne ve Marco, çok kısa ömrü kalan küçük çocuklarını kırmadı ve yeniden evlenmeyi kabul etti. Ancak baba işsizdi ve anne hasta çocuğuyla ilgilendiği için beş kuruş paraları yoktu. “A Heart for Children” isimli yardım organizasyonu düğün için tüm olanaklarını seferber etti ve çift, 18 Nisan’da yeniden dünya evine girdi.Düğünde 2 yaşındaki kız kardeşi Samira ile birlikte gülümseyerek etrafa çiçekler dağıtan Pascal ise düğün sonunda tekrar hastaneye yatırıldı. Doktorlar durumu giderek kötüleşen Pascal’a acı hissetmesin diye morfin verdi. Küçük çocuk kalbi 3 kez durmasına rağmen mücadeleyi bırakmadı ancak geçen cuma günü son isteği yerine geldikten 4.5 ay sonra evinde hayata veda etti.Ölüm sonrası Bild gazetesine açıklama yapan baba Marco, "Oğlum kansere karşı verdiği savaşı kaybetmedi, hayata gözlerini yumarak kendini ondan kurtardı" dedi.2009 yıl başından itibaren doktorlar, 5 yaşındaki Pascal'ın bütün ciğerini kanserin sardığını teşhis etmiş ve ölümü beklemekten başka bir çareleri olmadığını açıklamıştı.Şimdi Almanya hastalık sürecinde sempatik tavırlarıyla bütün ülkenin kalbini kazanan ve bir bakıma kanser hastalarının umudu da olan Pascal'ın cenaze törenine hazırlanıyor.PASCAL ANNE VE BABASININ DÜĞÜNÜNDE ÇOK MUTLUYDU
“Belçika vampiri” hapisten çıkamıyorBelçika’da 37 yıldır hapiste bulunan ve ülkenin suç tutanaklarında “vampir” olarak nitelendirilen Staf Van Eycken’in izin ve tahliye talepleri reddediliyor. Belçika’da en uzun süre hapis yatan mahkum olan Van Eycken (58), 70’li yılların başında, Brüksel’e 30 kilometre mesafedeki Muisen kasabasında 3 kadını öldürmüş, bu kadınların göğüslerini ısırarak kanlarını emdiği tespit edilmişti. Van Eycken 1972’de tutuklanmış, 1974’te ölüm cezasına çarptırılmış, bu ceza daha sonra müebbet hapse çevrilmişti.Louvain hapishanesinde tutuklu bulunan “Muisen Vampiri”, 1985-2006 yılları arasında 86 defa yarım günlük izinlerle hapishane dışına çıkartılırken, bu izinlere son veren adli makamlar, mahkumun erken tahliye talebini de reddetti.Belçika’da mahkumlar, genelde ceza sürelerinin üçte birini doldurduktan sonra erken tahliye ediliyor. En ağır cezalara çarptırılanlar, 15 yıllık bir tutukluluk süresinden sonra özgürlüklerine kavuşabiliyor. Van Eycken’in avukatları, müvekkillerinin salıverilmesini isterken, aynı tür cinayetlerin bugün işlenmesi halinde sanığın hapsedilmeyeceğini, psikolojik tedaviye alınacağını belirtti. Ancak izin ve tahliye talepleri geri çevrildi. Van Eycken’in en az 60 yıl hapiste kalacağını belirten adli uzmanlar, en azılı Nazi canilerinin dahi bu kadar ağır cezaya çarptırılmadığına dikkati çekiyor.
Anne oğlunun penisini kestiSevgililerin, eşlerin penis saldırısını duymuştuk ama bir anneninkini hiç duymadık. Üstelik de bebekken...ABD’nin Houston Eyaleti’nde Katherine Nadal isimli bir anne, beş haftalık bebeğinin penisini kesmekten suçlu bulundu.İki sene önce meydana gelen olayda uyuşturucu alan anne, yanında uyuyan oğlu Holden Gothia’nin penisini keskin bir aletle kesti.Önceki günkü mahkemede suçlu bulunan anne iddiaları reddederek çocuğuna evdeki köpeklerinin saldırdığını öne sürmüştü.Ancak annenin iddiasını inceleyen uzmanlar köpeğin bebeğin penisini ısırmadığı sonucuna vardılar. Şimdi iki yaşında olan Holden ise akrabalarının yanında kalıyor.
Çin’de eski milletvekili tecavüzden idam edildiÇin’in Hınan eyaletinde eski bir milletvekili, 18 yaşın altındaki 24 kıza tecavüz ettiği gerekçesiyle idam edildi.China Daily gazetesinin haberine göre, 62 yaşındaki Vu Tienşi, 2 yıldan az bir sürede yaşları 12 ile 16 arasında 24 kız çocuğuna tecavüzden ölüm cezasına çarptırıldı.1988 yılında Ulusal Halk Kongresi delegeliği yapan Vu’nun cezası, dün öğleden sonra Hınan Eyalet Mahkemesi tarafından infaz edildi. İddiaya göre, Vu yakalanmasaydı, uzun ve sağlıklı yaşayacağına ve iyi bir geleceğe sahip olacağına inandığı için, 100 bakireyle ilişkiye girecekti. Vu, idamından önce, mahkeme huzurunda ailesini uyararak, kendi hayatından ders almalarını ve yasalara uymalarını istedi.
Genç kadının dünyaca ünlü sosyal paylaşım sitesinde sıkıntılarını anlatması işine mal olduAdı sadece 'Lindsay' olarak açıklanan genç kadın patronunu arkadaş listesine eklediğini ve tüm mesajlarını görebileceğini unutup, patronu ve işi hakkındaki olumsuz (!) düşüncelerini Facebook sayfasında yazdı. Facebook'ta statü kısmına, "Aman Tanrım! İşimden nefret ediyorum!" diye başlayan bir paragrafta patronuna küfürler eden ve kendisine asıldığını anlatan Lindsay'in başı fena yandı. Mesajı yazmasının üzerinden birkaç saat geçtikten sonra Lindsay, patronundan Facebook aracılığıyla bir mesaj aldı. Genç kadın patronu Brian'dan gelen mesajı görünce neye uğradığını şaşırdı. Patronu mesajda, "Merhaba Lindsay, sanırım beni eklediğini unutmuşsun. İlk olarak kendini çok pohpohlama. İkinci olarak burada 5 ay çalıştın ve benim bir eşcinsel olduğumu anlamadın mı? Üçüncüsü 'b....n işler' dediğin senin yaptığın iş ve benim sana maaş vermemin nedeniydi. Ama senin en basit görevlerin içine edebilme becerin işinle ilgili hislerinden kaynaklanıyor gibi. Son olarak altı aylık döneminin bitmesine 2 hafta kaldığını da unutmuş görünüyorsun. Yarın işe gelme zahmetine girme. Tazminatını gönderirim ve sen de istediğin zaman gelip burada bıraktığın eşyalarını alabilirsin. Ve evet, ciddiyim" diye yazdı. İnternet sitelerinde ve bloglarda da dolaşan yazışma hararetli tartışmalara vesile olurken, bazıları kadının kovulmayı hak ettiği yorumunu yaptı.
Bütün 'maço'lar toplandık... İngilizlerden ilginç yakıştırma...İngiltere'de yayınlanan ünlü The Economist dergisi, son zamanlarda yaşanan Türk ve Rus yakınlaşmasından iki ülkenin başbakanlarının iyi anlaşmasının da rol oynadığını belirterek, “Erdoğan ve Putin iyi anlaşıyorlar. İkisi de maço, sportmen ve ikisi de otoriter eğilimler taşıyor" diye yazdı.Dergi, bir zamanlar Türklerin Rusları “kalleş" diye niteleyecek kadar düşman olduğunu hatırlatarak, bugünlerde “kalleş" kelimesinin Türk-Rus gaz anlaşması için kullanıldığını ileri sürdü.The Economist'te yayınlanan “Eski Rakipler, Yeni Ortaklar" başlıklı yazıda, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Türklerle Rusların birçok kanlı savaş yaşadığı ve modern dönemde ise Türkiye'nin Sovyetler'e karşı NATO'nun güney kanadının bekçiliğini yaptığı hatırlatılarak, “Ruslar kalleştir, diye ünlü bir Türk atasözü bile vardır. Ancak iki ülkenin başbakanları Vladimir Putin ile Recep Tayip Erdoğan'ın 6 Ağustos'ta Ankara'da düzenlenen bir törenle anlaşma imzalayacağını kimse tahmin bile edemezdi. Kalleş kelimesi şimdi bazıları tarafından, Rusya'nın Gazprom'unun Karadeniz'den Avrupa'ya uzanacak gaz boru hattının Türk karasularından geçmesini öngören anlaşma için kullanılıyor" denildi.Avrupa'nın Rusya'ya olan doğalgaz bağımlılığını kırma çabalarının en çok Türkiye'ye yaradığını savunan dergi, enerji zengini Ortadoğu ile eski Sovyetler Birliği'nin kavşak noktasında bulunan Türkiye'nin, enerji kartını AB üyeliğini ilerletmek için açıkça kullandığını ve bu amaçla da Rusya ile işbirliği yaptığını iddia etti. Yazı şöyle devam etti: “Amerikalılar bu konuda ne düşünüyor? Alman Marshall Fonu'ndan, analist Ian Lesser, onların bu gelişmeden fazla rahatsız olmadığını söylüyor. Ona göre Türk-Rus yakınlaşması, Ankara'nın izlediği komşularla sıfır sorun politikası çerçevesinde görülüyor. Rusya konusunda bölünmüş olan Avrupa ise tavır bile alabilecek durumda değil."Yazıda, dünyadaki çok kutuplu sistemin Türkiye gibi büyük ülkelerin bağımsız politikalar izlemesine olanak sağladığı belirtildikten sonra şu ifadelere yer verildi: “Ankara da bugünkü Rusya'dan rahatsız olmayan birkaç ülkeden biri. Hatta Rus Patrik Kirill'in faaliyetleri ile İstanbul'daki Ortodoks Partiği'nin gücünü sınırlandırmak isteyen Türkiye'nin çıkarları bile çakışmış görünüyor. Ayrıca Putin ile Erdoğan iyi anlaşıyorlar. Her ikisi de maço, sportmen ve ikisi de otoriter eğilimler taşıyor."Yazıda, buna rağmen karşılıklı kuşkular bulunduğu da belirtilerek, Rusya'nın, Çeçenler konusundaki Türk ilgisinden, Türkiye'nin de PKK'nın Moskova tarafından terörist olarak nitelenmemesinden rahatsız olduğu hatırlatılıyor.
Darbeciye meydan dayağı Darbe kurbanı Honduras’ta Kongre Başkan Yardımcısı Ramon Velazquez, göstericilerin tekme ve yumruklarına böyle maruz kaldı.Honduras’da askeri darbeyle iktidardan düşürülüp sürgüne gönderilen Devlet Başkanı Manuel Zelaya yanlıları darbeye karşı sokak gösterilerinin ikinci gününde polisle çatıştı, çıkan olaylarda yaklaşık 100 kişi gözaltına alındı.Başkent Tegucigalpa’da toplanan binlerce kişilik göstericiyi dağıtmak için polis gözyaşartıcı gaz kullandı. Kongre binası yakınlarında da göstericiler polise taşla karşılık verdi.Bu arada, makamından ayrılmakta olan Kongre Başkan Yardımcısı Ramon Velazquez, göstericilerin tekme ve yumruklarına maruz kaldı. Velazquez, asker ve polisin kendisini kurtardığını, yaralanmadığını söyledi. Honduras’ın ikinci büyük kenti San Pedro Sula’da yapılan ve polisin göz yaşartıcı gazlarla dağıttığı gösterilere, Zelaya’nın karısı da katıldı. Zelaya yanlılarının iki gündür devam eden eylemleri sırasında bazı mağaza ve restoranların camları da kırıldı.Bu arada, polis, çatışmalar nedeniyle 55 göstericiyi tutukladı. Polis, ayrıca Zelaya yanlılarının bulunduğu bir kampüste 40 kişiyi gözaltına aldı. Darbe sonrası devlet başkanlığına getirilen Roberto Micheletti, televizyonlardan ulusa seslenerek, “şiddeti ve teröristleri” kınadığını, bu kişilerin 29 Kasım’da yapılacak devlet başkanlığı seçimleri için ay sonunda başlayacak olan seçim kampanyasını engellemeyi amaçladıklarını öne sürdü. Olaylarda yabancı parmağı olduğunu belirten Micheletti, gözaltına alınanların haklarına saygı göstereceklerini söyledi. Zelaya’nın 28 Haziranda askeri darbe ile görevinden uzaklaştırılmasını protesto etmek amacıyla ülkenin dört bir yanından binlerce kişi başkent Tegucigalpa’ya gelmiş, dün çıkan olayların ardından Tegucigalpa’da gece sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.Göstericiler, eylemlerinin Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) heyetinin Honduras’a yapacağı ziyaretle çakışması için geçen çarşamba günü yürüyüşe başlamışlar, ancak darbecilerin iktidara getirdiği hükümet OAS heyetinin ziyaretini engellemişti.Honduras’ta, 28 Haziranda yapılan darbe ile Devlet Başkanı Manuel Zelaya sürgüne gönderilmiş, bu göreve Roberto Micheletti atanmıştı. OAS, Micheletti’yi, Zelaya’nın görevine dönmesi konusunda uluslararası müzakerecilerle görüşmesi için ikna etmeye çalışıyor. Zelaya ile Micheletti arasında arabuluculuk yapmaya çalışan Kostarika Devlet Başkanı Oscar Arias ise domuz gribine yakalanmış durumda.
ÇOCUKLARINA TACİZİ TV'DEN İZLEDİAlman televizyonu ZDF'de yayınlanan haber programı "Aktenzeichen XY" izlemek için koltuğuna kurulan 39 yaşındaki Karina K. çocuklarının eski arkadaşları tarafından cinsel tacize uğradığını gördü. Mutfakta bulaşık yıkayan kocasını çağıran kadın, tacize uğrayanların kendi çocuklarından emin olduğunu anlayınca telefona sarılarak polisi aradı. Polisin aradığı çocuk pornocusunun eski arkadaşları Christoph G. olduğunu televizyonda gören kadın, sapık adamın nerede yaşadığını polise bildirdi. Christoph G çocuklarla 42 tane porno film çevirmekten yargılanacak.Karina K olay akşamını şöyle anlattı: "Televizyon izliyordum. Ama gördüğüm şey karşısında dehşete kapıldım. Bir adam çocuklarıma cinsel tacizde bulunuyordu. Emin olmak için mutfakta bulaşık yıkayan kocamı çağırdım. O da çocukların bize ait olduğundan emin olunca, polisi aradım. Çocuklarıma cinsel tacizde bulanan eski bir arkadaşımızdı. Oturduğumuz eski evde çocuklarıma tacizde bulunuyordu."
ABD’nin California eyaletinin Riverside şehrinde atını elektrikli testereyle kesen bir kişi, hayvanlara zulüm suçundan yargılanacak. Press-Enterprise gazetesinin haberine göre, Riverside Yüksek Mahkemesi hakimi, 64 yaşındaki Jack Ziniuk’un yargılanmasına yönelik yeterli kanıt bulunduğuna karar verdi. Savcılar, Ziniuk’un atını, başına bir çekiçle vurarak öldürdüğünü ve sonra parçalara ayırdığını iddia ediyor. Masum olduğunu ileri süren Ziniuk ise, Grizzle adını verdiği atını çok sevdiğini ve atının zaten ölmüş olduğunu savunuyor. Ziniuk’un, suçlu bulunması halinde 3 yıl ve 8 ay hapis cezasına çarptırılması bekleniyor.
İngiltere'de hâlâ yayınlanan Biri Bizi Gözetliyor kıvamındaki Big Brother programının 9'uncu sezonunda, iç çamaşırı mankeni Sophie ve İrlanda'dan katılan Kris'in bundan 3 ay önce canlı yayında seviştiği iddia ediliyor. İddialar bununla da sınırlı değil. Sophie'nin büyüyen karnı ve göğüsleri, genç kadının hamile kaldığı yönündeki dedikoduları güçlendiriyor. Kris'in elenmesiyle bir süre yalnızlık çeken Sophie, konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmıyor. Eğer iddialar doğru çıkarsa, Sophie, dünyada canlı yayında hamile kalan ilk kadın olacak. İngiltere'nin en ünlü iç çamaşırı mankenlerinden biri olan Sophie Leads, 4 Haziran'da birlikte eve girdiği arkadaşı Kris ile burada bir aşk yaşamaya başladı. İkili canlı yayında da birçok geceler birlikte olduklarını açıkladı.
BULANA 1 MİLYON DOLARİsrail'i deniz kızı heyecanı sardı. Çok sayıda kişi kıyılarda efsanevi deniz kızlarından gördüğü iddiasıyla başvurunca yetkililer durumu ciddiye aldı.Öyle ki, bir belediye meclisi, İsrail sularında deniz kızının varlığını kanıtlayabilene 1 milyon dolar ödül vereceğini açıkladı.Hayfa yakınlarındaki Kiryak Yam belediyesine son birkaç ay içinde çok sayıda deniz kızı görme olayı bildirildi.Belediye meclisi sözcüsü Natti Zilberman, "Çok sayıda kişi geldi ve deniz kızı gördüklerinden emin olduklarını söylediler. Bu kişilerin tamamı birbirinden bağımsız bireylerdi" diyor.İsrail basınına göre, efsanevi deniz perileri, sadece gün batımında görülüyor ve bu yüzden gün batımlarında herkes kameralarına sarılıp, deniz kıyısına koşuyor.Zilberman, "İnsanlar bunların yarısının genç bir kız, yarısının balık görünümünde olduğunu ve yunus gibi atladığını söylüyor. Bir sürü oyun yapıp kayboluyorlarmış" diyor.Meclis üyeleri deniz kızını turistik amaçlı olarak kullanma amaçlarını da gizlemiyor! Zilberman, "Onu yakalamak gerekmez, fotoğrafı da olur" diyor. Meclis 1 milyon doların altından kalkabilir mi? sorusuna ise "Eğer gerçekten deniz kızı varsa, buraya çok fazla turist gelir, bu da 1 milyon dolardan çok daha fazlasını getirir" diye konuştu
Bu adam nasıl uçuyor?Bilim dünyası şu sıralar 'levitasyon' ya da havada asılı durabilen bu insanı inceliyor.Chris Angel bir ilizyonist yani yaptığı her şeyde aslında bir numara var... Birkaç yıl önce yapmış olduğu uçma numarasının ise sırrı henüz çözülmüş değil.Bazı haberlere göre bilim adamları onun bu 'uçuşlarına" gerçek demişler. Buna getirebildikleri açıklama ise beyin enerjisi ile yaratılan bir çeşit yerçekimsiz ortam sayesinde 'havada asılı durmanın' mümkün olabileceği yönünde.Süper-iletkenlerle yapılan bir deney sonucunda bir insanın bir süper-iletken üzerinde durduğu zaman yerden 5 santim kadar yükselebildiğini gösterilmiştistartFlvPlayer("divFlvPlayer29534","29534","2009/08/11");
İngilizlerin Halis Ağası boşandı71 yaşındaki Halis Toprak'ın 17 yaşındaki kızla evlenmesi Türkiye'de tartışmalara yol açarken, İngiltere de bir 17'lik gelini konuşuyor.Brian Williams'ın 64 yaşındayken, henüz 17 yaşındaki bir kızla evlenmesi, 2004 yılında İngiltere'de günün konusu olmuştu.İngiltere'deki yasalara göre henüz 18 yaşını doldurmadığı için, kızın ailesinin onayını almaya çalıştılar ancak aile bu evliliğe onay vermedi. Durum bu olunca Williams, aşık olduğu 17 yaşındaki komşu kızı Stacey Furneaux ile birlikte evliliğin mümkün olduğu İskoçya'ya gitti ve imzaları attılar.Bu evlilik, şimdi yine İngilizlerin gündeminde. Çünkü İngilizlerin 17'lik gelini, bu evliliğe ancak 5 yıl dayandı. Şimdi 22 yaşında olan Stacey Furneaux'yu, evini ihmal etmek, eve geç gelmekle suçlayan Williams 69 yaşında boşanmaya karar verdi.
Roisen, meşhur Savoy Oteli için lüks yataklar üreten Simon Horn şirketindeki uzmanların yaptığı 'uyku araştırmasına' yardımcı oluyor. Genel müdür Craig Roylance, Roisin'in sadece satıştaki yataklar için objektif bir görüş sağlamadığını, aynı zamanda iyi bir gece uykusu için ne gerektiği konusundaki incelemeye de yardımcı olduğunu belirtiyor ve ekliyor: "Bu ciddi bir şey yapmanın biraz ilginç bir yolu. Yataklar konusunda çok tutkuluyuz. Satış ekibimize yardımcı olması için bir uyku araştırması yapmaya karar verdik, ama daha önemlisi bu müşterilerimizin rahatı için önemli." "Bir ay boyunca yataklarımızda uyuyabilecek ve bu konuyla ilgili düşüncelerini ifade edip bunlar hakkında yazmakla ilgilenecek birini bulmak istedik" diyen genel müdür, bir günde 400 kişinin başvurması karşısında çok şaşırdıklarını söylüyor. Yüzlerce aday arasından seçiler Roisin, Londra'daki bir üniversitede iki yıl sanat yazıları alanında çalışmış ve daha sonra Londra'da yaşamak çok pahalı olduğundan Birmingham'a dönmüş. Roisin şirketin Edgbaston'daki teşhir salonundaki yataklarda sabah 10'dan akşam 6'ya kadar uyuyor ve daha sonra deneyimlerini yazıyor. Roisin sadece yatakları test etmiyor. Farklı koşullardaki uyku kalitesine de bakılıyor. Bazen uyku öncesinde alkol ya da kafein alıyor, bazen de uyuduğu ortamın ışığı ya da ısısı değiştiriliyor.
Amcasının seks kölesi oldu!Avusturya bu defa da sapık amca skandalıyla sarsılıyor. Sapık amca Wolfgang F. henüz 15 yaşında olan kız yeğeni Yvonne'yı 20 ay boyunca seks kölesi olarak kullandı.Küçük kız henüz 13 yaşındayken sapık amca tarafından ilişkiye zorlandı. Daha sonra Yvonne'yı ikna ederek, ortadan kaybolan ve 20 ay boyunca seks kölesi olarak kullanan adamın yaptığı açıklama duyanları şoke etti. Sapık amca, "Kanunları çiğnediğimin farkındayım ama ben Yvonne'yı hala seviyorum" dedi.Sapık amcanın polis tarafından bulunduğunda 15 yaşında olan yeğeni Yvonne'yı ikna ederek 20 ay boyunca yanında tuttuğu ortaya çıktı. Yvonne bir yere kapatılmadığı gibi istediği zaman internette kullanabiliyordu.Avusturya'da da daha önce de Joseph Fritzl adlı bir baba öz kızını 24 yıl boyunca evinin bodrumuna hapsederek tecavüz etmiş ve bu ensest ilişkiden 7 çocuk sahibi olmuştu. Dünya çapında nefret uyandıran bu olay meydana çıktıktan sonra sapık baba Fritzl ömür boyu hapse mahkum edilmişti.Himalayalar’da doğal yaşam tehdit altında
Gezegen avcısı Kepler, ilk keşiflerini yaptıAmerikan uzay kurumu NASA’nın 6 Mart’ta uzaya dünya benzeri gezegenleri bulması için gönderdiği Kepler teleskobu ilk keşiflerini yapmaya başladı.New Scientist’de yayınlanan makaleye göre, “gezegen avcısı” Kepler uzay teleskobu, Güneş Sistemi dışındaki ilk gezegenleri (exo-planetleri) gözlemleyerek, Güneş benzeri yıldızlar etrafında dönen Dünya benzeri gezegenleri tespit edebilmekte yeterince hassas olduğunu ispatladı.3,5 yıl görev yapacak Kepler bu gözlemi sırasında galaksimizSamanyolu’nda Cygnus ve Lyra takımyıldızları arasında 100 bini gezegenler için birincil öneme sahip 4,5 milyon civarında yıldızın bulunduğu bölgeye odaklandı. Kepler’in ilk 10 günlük kalibrasyon dönemi sırasında, üçünde gezegenlerin geçiş yaptığı bilinen 52 bin 496 yıldızdan veri topladığını belirten NASA’nın proje yöneticisi Jim Fanson, Kepler’in yerdeki teleskoplardan çok daha etkin gözlem yaptığını kaydetti.NASA yetkilileri, uzay teleskobunun gözlem yaptığı bu gezegenlerden HAT-P-7b’nin Kepler’in Dünya benzeri gezegenleri tespit etmekte hassasiyetini ortaya koyduğunu belirterek, 2300 santigrat derece sıcaklıktaki bu gezegenin kendi ışığını yaydığını söyledi.Bunun bir fırın ya da tost makinesinin kızarmış teliyle aynı sıcaklık olduğunu kaydeden bilim adamları, bu gezegenin kızgın bir gökcismi olduğunu ve Kepler’in hem bu gezegen, hem de güneşinden gelen ışığı tespit ettiğini belirtti.Proje yetkilileri, Kepler’in böylece gezegeni yıldızın önünde ve arkasından geçerken tespit edebilecek hassasiyette olduğunun görüldüğüne işaret etti.
Himalayalar’da doğal yaşam tehdit altındaDünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF), son 10 yılda aralarında uçan kurbağa, dünyanın en küçük geyiği ve ilk kez görülen bir maymun gibi 350 kadar yeni türün keşfedildiği Himalayalar’ın doğusundaki Nepal, Çin, Hindistan, Butan ve Myanmar’ı kapsayan bölgede, doğal hayatın tehdit altında olduğunu bildirdi.WWF tarafından bugün yayınlanan raporda, bölgenin doğal ortamının sürdürülemez gelişiminden kaynaklanan baskılarla karşı karşıya bulunduğu belirtilerek, iklim değişikliği, ormanların tahribi, aşırı otlatma, kaçak avcılık ve vahşi yaşamın ticaretinin yapılmasının, dünyanın biyolojik açıdan bu en zengin yerlerinden biri olan bölgeyi tehdit ettiğine işaret edildi. WWF, “Doğu Himalayalar-Dünyaların Çarpıştığı Yer” adlı raporunda son yarım yüzyılda Güney Asya’nın artan nüfus ve hammadde talebinin sonucu bir baskı dalgasıyla karşı karşıya bulunduğunun altını çizerek, bölgenin sadece yüzde 25’inde doğal yaşamın el değmemiş durumda olduğunu, bunun da bölgeye özgü yegane türlerin 163’ünün tehdit altında bulunduğunu gösterdiğini belirtti. Bölgede 1998-2008 yıllarında aralarında “uçan kurbağa” olarak bilinen kırmızı ayaklı ağaç kurbağası, 60-80 cm boyutlarındaki dünyanın en küçük geyiği ve son yüzyılda keşfedilen ilk yeni bir makak maymunun bulunduğu 353 yeni türün keşfedildiğini kaydeden WWF, bu türler arasındaki dev bir solucana benzeyen ve yeraltında yaşayan bacaksız amfibyen, “caecilian”ın önemli olduğunu, zira caecilian’ların türlerinin tükendiğini vurguladı.WWF, bölgede ayrıca 242 yeni bitki türünün de aynı dönem içinde keşfedildiğinin altını çizdi.
Brezilya’da, faili meçhul cinayetleri konu alan programın yapımcısı Wallace Souza’nın, reytinglerini artırmak için kiralık katil tuttuğu ileri sürüldü.Sky News’in haberinde, cinayetlerin ardından olay yerine ilk varan kişi olmasıyla dikkatleri çeken, aynı zamanda milletvekili olan Souza’nın, en az 5 cinayete azmettirdiğinden şüphelenildiği belirtildi. Haberde, uyuşturucu kaçakçısı olmakla da suçlanan sunucunun, cinayetlerle programının reytinglerini artırmanın yanı sıra uyuşturucu pazarındaki rakiplerini öldürtmeyi amaçlamış olabileceğine dikkati çekildi. İstihbarat yetkilisi Thomaz Vasconcelos da yaptığı açıklamada, “İnfaz talimatları her zaman Souza’dan ve oğlundan geldi. Oğlu, daha sonra program çalışanlarını uyararak, olay yerine ilk TV ekibinin varmasını sağladı. Uyuşturucu kaçakçılarını hedef alarak, hem reytingleri artırmayı, hem de rakiplerinden kurtulmayı amaçladığı görüntüsü ortaya çıkıyor” dedi. İddiaları “saçmalık” diyerek yalanlayan Souza ise siyasi düşmanlarının ve hedef aldığı uyuşturucu tacirlerinin, kendisine ve oğluna komplo düzenlemeye çalıştıklarını öne sürdü.Souza’nın oğlu Rafael’in cinayet, uyuşturucu kaçakçılığı ve ruhsatsız silah bulundurma suçlarıyla cezaevine konulduğu, sunucu hakkında ise milletvekilliği sayesinde elde ettiği dokunulmazlık nedeniyle işlem yapılamadığı belirtildi.