Kirliliğin nedeni ise bölgedeki madencilik faaliyetleri. Bilim insanları bu projede hem kurbağanın göldeki yaşam alanını, hem de genetik yapısını inceleyecek.
Titicaca Gölü ve çevresindeki lagünlerde yaşayan kurbağaya, etrafında gevşek ve torba benzeri bir deri bulunması nedeniyle 'testis kurbağası' da deniyordu.
Bilim insanları bu bol deri sayesinde, deniz seviyesinden 3 bin 800 metre yukarda yaşayan kurbağanın, sudan daha fazla oksijen alabildiği düşünülüyor.
Kurbağa suda 100 metre derinliğe kadar da inebiliyor. 2016 yılında dünyaca ünlü gölde binlerce ölü kurbağa bulunmuştu.
Kitlesel ölüme tarım ve plastik kirliliğinin yol açtığı düşünülüyordu.
Kurbağalar afrodizyak etkisi olduğu inancıyla yakalanıyor. Bazı marketlerde, içeceklere karıştırılmış hali 'kurbağa suyu' adıyla satılıyor, bedenleri tılsım amacıyla kullanılıyor, derileri küçük çantalara dönüştürülüyor, bacakları da kızartılıyor.
Nesil koruma çalışmasına katılacak kurumlar arasında Bolivya Bilim Müzesi, Bolivya Doğal Tarih Müzesi, Peru Cayetano Heredia Üniversitesi, Ekvador Pontifical Katolik Üniversitesi, ABD Denver Hayvanat Bahçesi ve NaturalWay adlı sivil toplum kuruluşu yer alıyor.
Peru ve Bolivya hükümetlerinin yanı sıra Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı da bu çalışmayı destekliyor.