21.09.2013 - 13:15 | Son Güncellenme:
Fotoğraf: Ercan Arslan
Çalışma koşullarımın müsade ettiği ölçüde sağlıklı yaşamaya çalışıyorum. Bol bol sebze-meyve yemeye, organik ürünlerle beslenmeye gayret ediyorum. Bağışıklık sistemimi güçlendirmek için vitamin takviyeleri yapıyorum.
2000 yılında savaş sporlarıyla uğraşmaya başladım. O zamandan beri kickboks da dahil savaş sanatlarının pek çok dalıyla ilgilendim. Şu anda ise Çin sistemi kung fu’nun bir dalı olan wing tsun ve Filipin kökenli eskrima yapıyorum.Haftada kaç gün ve kaç saatinizi bu sporlara ayırıyorsunuz?Haftada altı gün gittiğim zaman da oldu. Ama yoğun iş temposu nedeniyle iki ay hiç gidemediğim zaman da... Antrenmanlar 1-1.5 saat sürüyor. Çok yoğun bir kardiyo olduğu için o kısa sürede 1000-1500 kalori yakıyorsunuz.
Eşiniz de spor yapıyor mu?Eşim benle tanışmadan önce kardiyo ve fitness ile ilgileniyordu. Ama şimdi beni desteklemek için ve boş zamanlarımızda birlikte çalışabilelim diye bu yaz ilk defa wing tsun sistemiyle tanıştı.
Çalışırken eşinizle birbirinize zarar verdiğiniz oluyor mu?Eşim zaten yeni başladı. Ben 10 yıldır bu sporu yapıyorum. Ayrıca antrenmanlarda partnerler birbirine zarar vermez.Savaş sanatlarıyla uğraşmanızın sebebi bir güç gösterisi miydi?Ben eşim, ailem, sevdiklerim ve öğrencilerimden birine bir zarar gelirse, kafamı kollarımın arasına koyup saklanıp olaylara gözyaşı dökmektense olaya müdahale etmek isteyeceğim için savaş sanatlarına yöneldim.
Evet, savaş sanatlarına başlamadan önce spor salonlarında üç-dört saat boyunca bisiklet çevirip bacaklarımı açıp kapattığım bir dönem de geçirdim. Fakat bundan hoşlanmadım. Çünkü aynı zamanda bir bilgiyi, bir sistemi öğrenerek de terleyipfit kalabileceğimi gördüm.
Uzakdoğu savaş sanatlarının bir altın piramidi vardır: Zihin-beden-nefes... Bu üçünden hangisini çalıştırmaya başlarsanız başlayın diğerleri de otomatik olarak çalışıyor. Ayrıca, bunları yaparken başka bir şey düşünemiyorsunuz. Bu konsantrasyon da sizi yaşamın kargaşasından uzaklaştırıyor.
Sporla kendini sevmeye başlarsın. Bedensel ve zihinsel bir disipline girip ter dökmek “Her şeye rağmen ayaktayım, her türlü zorlukla mücadele edebilirim” mesajını da veriyor beyninize. Sporla çikolata yemeden mutluluk hormonunu salgılatmanız mümkün. Ben de spor yapan Evrim’i ve enerjisini seviyorum.
Tehlikeli ama bu bilgiler zaten herkese verilmiyor. Bu senelerce gizli tutulmuş bir sistem. Şu anda da “Parasını verdim, öğreneyim” diyemiyorsunuz. Belirli bir emek harcadığınız ve olgunlaşma seviyelerini aştığınız takdirdeo bilgiler sizinle paylaşılıyor.
Geçen sene mart ayında wing tsun konusunda eğitmenliğimi aldım. Geçtiğimiz ay da eskrima eğitmeni sıfatını alarak Türkiye’deki ilk kadın eskrima teknikeri oldum. Ama şu anda bu konuda eğitmenlik vermeyi düşünmüyorum.
Maddi durumu ders almaya yetmeyecek bir kadın gelip eşinden şiddet gördüğünü söylerse, zaten dövüş sanatları konusunda yardımcı olurum. Eşini dövsün diye değil, kendisini koruyabilsin ve kendisine güvenini tekrar kazanabilsin diye.
Zaten yakın arkadaşlarımızın yüzde 80’i ortak. İstanbul’a geldiklerinde bende, İzmir’e gittiklerinde Arda Bey’de kalıyorlardı. Bir gün Arda Bey’in işletmesini yaptığı bir tesiste bizi tanıştırdılar. Sonra nişanlandık ve evlendik.
Aslında sene başından beri nişanlıydık. Evlilik tarihimizi belirleyememiştik, sonra uygun tarihin haziran sonu olduğunu düşündük. Sadece ailelerimizin ve çok yakın dostlarımızın katıldığı samimi ve sade bir çiftlik düğünüyle evlendik.
Bir an önce anne olmak istiyorum ama oyunculuğu bırakmadım. Ben hiçbir şey için hiçbir şeyi silmiyorum, her şeyi dengeli yaşamaktan yanayım. Arkadaşlarım beni arıyor, “Nasıl oyunculuğu bırakırsın?” diyor. Oyunculuğu bırakmadım. Sadece çalışma hayatına bir sene aravermeye karar verdim.
Bizim sektörün çok ağır çalışma koşulları var. Erzak dolu bir mutfağınız varken siz hep olanı tüketiyorsunuz. Yeni bir şey ekleyemiyorve kendinizden tüketmeye başlıyorsunuz. Ben de kültürel donanımımı, dinginliğimi artırabilmek ve işimin layık olduğu enerjiye tekrar sahip olabilmek için bir süre ruhumu ve bedenimi bakıma almaya karar verdim. Toprağı nadasa bırakırlar ya, ben de kendimi nadasa bıraktım.