20.11.2019 - 16:22 | Son Güncellenme:
DHA
11 Ekim günü 7 yıl önce ayrıldığı eşi tarafından defalarca bıçaklanan, şah damarı kesilen 3 çocuk annesi Oya Aydoğdu, cezaevinden gelen mektupla endişeye kapıldı.Aydoğdu sesinin duyulması için yetkililere seslendi.
Dehşet anlarını da anlatan Aydoğdu, “Şah damarım kesildiği için doktorlar 'mucizesin' dediler. Boğazımdan dökülen kanları hissedince gözümün önüne Emine Bulut geldi" diye konuştu.
Aydoğdu, “Gece beni uyandırdı 'kalk kalk seni keseceğim' diye. Gece yalvarmaları, onun işkenceleri sürdü. Sabah 08.30 gibi çocuğumuzu eve bıraktık. Mutlu aile tablosu ile kimseye belli etmeden. Daha sonra eve geldik. Namazını kıldı, abdestini aldı, beni kesti.
Ağzımı kapattı. Boğuşma seslerimiz üzerine kayınvalidem girdi odaya onu üzerimden aldı. Ben boğazımdan akan kanları gördüm. Acı hissetmiyordum. Üst kat komşumuza sığındım. Bağırarak gittim.
Onun yardımı sayesinde, doğru müdahalesi sayesinde yaşıyorum. Şoka girmiştim. Uyumamam gerektiğini biliyordum. Çok uykum vardı en son sedyede 'uyuyorum' dedim ve kendimi bıraktım" diye konuştu.
Aydoğan, “Doktorlar 'mucizesin' dediler. Şah damarım kesildiği için mucizesin dediler. Direkt gözümün önüne Emine Bulut geldi. Dedim ki 'Ben de onun gibi ölüyorum' o öldü çünkü. Ne zaman öleceğim, nasıl öleceğim, acı çekmedim hala, diye aklımdan geçiriyordum. Sürekli dua ettim" şeklinde konuştu.
Çocuklarının boynundaki yara izlerini sürekli sorduklarını belirterek, “Annesi kapıyı açıp içeri girince çocuklar da arkasındaydı. Boğazı kesilmiş kanlar içinde bir anne gördüler. İki küçük çocuğum o şekilde şahit oldular. Sürekli yaralarımı soruyor. Kaçamak cevaplar veriyorum. Kan alınması gerekiyordu damarı bulamadılar diyorum geçiştiriyorlar." dedi.
“18 Kasım sabahı mektup geldi. 11 Ekim'de olmuştu olay. Mektubu okuyunca hiç şaşırmadım. Çok güzel oynayan, benim tanıdığım Poyraz. Bana 'cezaevinde nikah yapalım' diyor. Herhalde bir tokat attım ben affettiririm kendimi diye düşünüyor. Ama yanılıyor öyle olmayacak.
Bu adam Mart ayında çıkacak. Tutuksuz yargılanacak. Bu bir yaralama değil, kasten adam öldürmeye teşebbüstür. Bu benim kolumu, bacağımı sıyırmadı. Şah damarımı kesti bu adam benim. Bilinçli, kasten. Kestikten sonra bırakmadı. Kollarımı da aynı şekilde parçaladı.
Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Bu adamı tutuksuz yargılamak demek yarım bıraktığın işi tamamla demektir. Lütfen sesimi duysunlar. Artık kadınlar, anneler ölmesin. Kimse bu şekilde ölmeyi hak etmiyor" diye konuştu.
11 Ekim aslında benim doğum günüm. Rabbimin bana verdiği ikinci bir şans. İkinci bir hayat. Yaşamak için de savaşacağım. Yalvarıyorum lütfen böylelerinde fırsat verilmesin. Anneler, kadınlar, Emineler, Münevverler olmasın artık.
Gözümü kapattığımda beynim durmuyor. Çocukların öcüsü olur ya. Biliyorum o orada ama sanki o kapının içinden geçebilecekmiş gibi geliyor. O benim için şu anda bir öcü" dedi.