26.08.2009 - 16:10 | Son Güncellenme:
KAHRAMANMARAŞ'ta dün sevgilisi İngilizce öğretmeni 33 yaşındaki Aslı Alp'in evinde cesedi bulunan fen bilgisi öğretmeni 50 yaşındaki Mustafa Yaprak'ı, Aslı Alp'in ayrı yaşadığı eşi 44 yaşındaki Şükrü Alp'in öldürdüğü ortaya çıktı. Gözaltına alınan Şükrü Alp, “Ayrı yaşasak da o benim nikahlı eşim. Namusumu temizledim” dedi.Sonu kanlı biten aşkın başlangıcının 2004 yılına dayandığı anlaşıldı. İddiaya göre, Adana'da oturan ve evliliklerinin ilk döneminde maddi durumu çok iyi olan inşaat taşeronu Şükrü Alp, işleri bozulunca eşi ile de arası açılmaya başladı. 2004'de Adana'dan Kahramanmaraş Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu'na tayin olan, eşiyle aralarında problemler bulunan Aslı Alp, yaşadığı sorunları aynı okulda görev yapan evli ve 3 çocuk babası Mustafa Yaprak'a anlatmaya başlayınca aralarındaki yakınlaşma, zamanla ilişkiye döndü. 2 yıl sonra Aslı Alp'in tayini, Kahramanmaraş Anadolu Tekstil Meslek Lisesi'ne çıkmasına rağmen ilişkileri sürdü.Bir hafta önce ise çalıştığı yurtdışından Kahramanmaraş'a gelen Şükrü Alp, 6 yaşında bir kız çocuklarının da bulunması nedeniyle eşiyle görüşerek aralarındaki buzları eritti. Bunun üzerine Mustafa Yaprak'a durumu anlatan Aslı Alp, eşi ile boşanmaktan vazgeçtiklerini belirterek yasak ilişkiyi bitirmek istedi, ancak Yaprak bunu kabul etmedi. Aslı Alp ile görüşmek isteyen Mustafa Yaprak, Alp çiftinin evine geldi. Aslı Alp'in, “Biliyorsun kocam burada. Şu anda evde yok ama seni içeriye alamam” demesi üzerine Mustafa Yaprak kapıyı zorlayarak içeriye girdi. Kısa bir süre sonra eve gelen Şükrü Alp ise eşiyle ilişkisi olduğunu duyduğu Mustafa Yaprak'ı evde bulunca üzerinde taşıdığı ruhsatlı tabancasını çekerek ateş etti. Sol gözden giren kurşun, Yaprak'ın başının arkasından çıktı. Mustafa Yaprak, olay yerinde yaşamını yitirdi.BİRLİKTE KAÇTILARAlp çifti Yaprak'ın cesedini evde bırakıp, otomobille Adana'ya kaçtı. Mustafa Yaprak'tan haber alamayan yakınları ise dün sabah Emniyet Müdürlüğü'ne müracaat ederek öğretmenin 2 gündür kayıp olduğunu ve bulanamadığını bildirdi. Polis, Yaprak'ın cesedini gönül ilişkisi olduğu bilinen Aslı Alp'in evinde bulunca, Alp çiftinin peşine düştü. Çiftin Adana'da yakınları olduğunu saptayan polis, kentte belirlenen adreslere art arda baskınlar yaptı. Yakınlarının evlerinin arandığını duyan Alp çifti bu gelişme üzerine Adana Emniyet Müdürlüğü'ne giderek teslim oldu. Gözaltına alınarak götürüldüğü Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü'nde çapraz sorguya alınan Şükrü Alp ile eşi Aslı Alp, cinayeti itiraf etti.Sorgusunda, “Ne kadar ayrı olsak da boşanmayı düşünsek de o benim nikahlı eşim. Namusumu temizledim” diyen Şükrü Alp ile eşi Aslı Alp, Adliye'ye sevk edilecek.
ZONGULDAK 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı hakim Aykın Özer, 6 yaşındaki İ.N.A. ile 7 yaşındaki R.Y.'ye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla 15 yıl hapis istemiyle yargılandığı davada gülerek ifade veren 77 yaşındaki Mehmet A.'ya, “Niye gülüyorsun, utanmıyor musun?” diyerek azarladı.Kozlu Beldesi'nde oturan Sevim ve Fehmi A. çifti, 2 yıl önce küçük kızları İ.N.A.'yı, beldeye bağlı Ense Köyü'ndeki babaannesi Rabia A.'nın yanına gönderdi. Rabia A.'nın komşusu Mehmet A.'nın evinin bahçesinde ot toplayan küçük kızı görünce, “Gel sana şeker vereceğim” diye kandırarak yalnız yaşadığı evine götürdüğü öne sürüldü. Mehmet A.'nın, porno film izlettirdiği küçük kıza iç çamaşırını indirip cinsel tacizde bulunduğu ileri sürüldü. Bir süre sonra Kozlu'daki evine gelen İ.N.A., durumu annesine anlattı. Sevim-Fehmi A. çifti jandarmaya giderek şikayetçi oldu. Bu şikayeti öğrenen aynı köyde yaşayan Hatice Y. de, Mehmet A.'nın bir süre önce kızı R.Y.'ye de aynı biçimde tacizde bulunduğunu, ancak bunu eşinden gizlediğini söyleyerek jandarmaya başvurdu.Mehmet A. hakkında, küçük yaşta çocuğa cinsel istismar suçundan Zonguldak 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Mahkeme heyetinin olayı, ‘Nitelikli cinsel istismar' olarak değerlendirmesi üzerine dosya Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. İlk duruşmaya tutuksuz yargılanan Mehmet A. ile birlikte Sevim-Fehmi A. çifti ve avukatları hazır bulundu. Mehmet A., ifade verirken gülümseyince, mahkeme başkanı hakim Aykın Özer'in tepkisiyle karşılaştı. Hakim Özer, “Adam utanmıyor, bir de gülüyor. Niye gülüyorsun? 2 çocuk da, ‘Kilotumu çıkardı’ diyor. Gelmişsin 70 yaşına. Niye senin hakkında böyle diyorlar. Utanmıyor musun?” diye konuştu.“İFTİRAYA UĞRADIM”İftiraya uğradığını, mahkemede böyle bir suçtan ifade vermekten utandığını söyleyen Mehmet A., “Benim bugüne kadar hiçbir komşumla kavgam yok. Çocukları severim. 11 çocuğum, 29 torunum torunum var. Porno CD de izlettirmedim. Zaten CD cihazım da yok. 77 yaşındayım. Mahkemede böyle ifade vermekten utanıyorum. Ben suçsuzum” dedi.Kızının başına gelenleri gözyaşları içinde anlatan Sevim A. ise, “Mehmet A., porno görüntüleri izlettirdikten sonra aynısını uygulamış. Kızımın poposunu ısırmış. Kızım psikiyatri uzmanı gözetiminde ifade verdi. Doktorlar, bu konuyu kızıma unutturmak için bizi uyardı. Kızıma, bu ağır yükü ömür boyunca kaldıramayacağını düşünerek bekaret kontrolü de yaptırmadık” diye konuştu.Tanıkların dinlenmesinden sonra dava Mehmet A.'nın evinde CD izleyebilecek cihazın olup olmadığının belirlenmesi, mağdur 2 çocuğu ve diğer tanıkların dinlenmesi için davayı ertelendi.Durmuş SEVİNDİK/ZONGULDAK, (DHA)
ÇORUM'da kayıp olduğu için ailesinin başvurusu üzerine polis tarafından aranan 13 yaşındaki Z.N. iki hafta sonra bulundu. Z.N., ifadesinde tecavüze uğradığını ve ilişkiye zorlandığını iddia etti. Polis tarafından olayla ilgili gözaltına alınan 3 kişi, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.Olay geçen pazar günü ortaya çıktı. Evinden kaçan ve 2 haftadır aranan Z.N. adlı kız, polis tarafından bulundu. Emniyet'teki ifadesinde 21 yaşındaki Ferdi Ş.'nin kendisine tecavüz ettiğini daha sonra 21 yaşındaki Hasan Emrah S. ve 19 yaşındaki Kadir Ç. ile de zorla ilişkiye girdiğini iddia eden genç kız, şikayetçi oldu. Polis tarafından gözaltına alınan 3 kişi ifadelerinde iddiaları kabul etmedi. Dün akşam nöbetçi mahkemeye sevk edilen 3 kişi tutuklanarak Çorum L Tipi Cezaevi'ne gönderildi.
12 ve 14 yaşlarındaki çocukları kandırıp, cinsel istismarda bulunan İngiliz, ormanlık halde çıplak iki çocukla birlikte suçüstü yakalandı...Edinilen bilgiye göre,Çatalcadaki Mareşal Fevzi Çakmak Mesire alanında yaşlı bir adamın çıplak iki erkek çocuğunun fotoğraflarını çektiğini ihbarını alan ekipler olay yerine gitti. Ormanda tamamen çıplak durumda bulunan 16 yaşındaki A.C. ve 13 yaşındaki G.B. 'yi elindeki video kamera ile görüntüleyen yaşlı bir adam gören polis ekipleri gözlerine inanamadı. Şahsın kimlik bilgilerini kontrol eden polis, yaşlı adamın 75 yaşında Jeremy Adrian Ambrose Kerrich isimli bir İngiliz vatandaşı olduğunu tespit etti. Polisi karşısında görünce şaşkına dönen Kerrich'in memurların olayı görmezden gelmeleri için 500 TL de rüşvet teklif ettiği öğrenildi.Kerrich'in yapılan üst aramasında bir adet fotoğraf makinesi ile 9 adet hafıza kartı ele geçirilen polis ekipleri, zanlıyı polis merkezine götürdü. İşlemlerin ardından zanlı ve mağdur çocuklar, Çocukları Koruma Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Poliste susma hakkını kullanan zanlı Kerrich'in evinde yapılan aramalarda ise 3 adet laptop bilgisayar, 2 adet fotoğraf makinesi, 5 adet flaş bellek, 2 adet cep telefonu, 3 adet bilgisayar hard diski, 4 adet harici bilgisayar hard diski ele geçirilerek el konuldu. Şişli'de yabancı dil eğitimi veren bir dershanenin ortağı olduğu öğrenilen Kerrich'in borsadan da ayda 14 ila 15 bin TL arasında gelirinin olduğu öğrenildi. Kerrich'in üzerinde ele geçirilen hafıza kartlarında ve video kamerasındaki kayıtları inceleyen polis ekipleri, olayın sadece A.C. ve G.B. ile sınırlı olmadığını belirterek onlarca çocuğun bu şekilde Kerrich tarafından cinsel istismara uğradığını ve fotoğraflandığını belirledi. Zanlının evinde ele geçirilen malzemelerin bilişim suçları ekiplerince incelenmesinin ardından olayın gerçek boyutlarının ortaya çıkacağı ifade edildi. Kerrich'in kurbanlarını fakir mahallelerde gelir durumu çok düşük ve genellikle çok çocuklu ailelerden seçtiği, bu çocuklarla bir şekilde samimiyet kuran Kerrich'in daha sonra çocukları para vaadiyle kandırdığı ortaya çıktı. Yakalandığı yerde olay yerine lüks bir otomobili olmasına rağmen kiralık bir otomobil ile geldiği tespit edilen Kerrich'in Türkiye'de 10 yıldır ikamet tezkeresi ile oturduğu belirlendi.Çocukları Koruma Şube Müdürlüğü'nde hakkında görevli memura rüşvet teklif etmek, cinsel istismar ve çocuk pornografisi suçlarından işlem yapılan Kerrich adliyeye sevkedildiCengiz ÇOBAN - Mithat HEMSERİ İstanbul DHA
Biri Bizi Gözetliyor yarışmasında oynatılmak bahanesiyle lüks bir villada alıkonduğu öne sürülen 9 genç kızın bulunduğu eve Jandarma operasyon düzenledi BBG formatında çekilen programın yarışmacısı olduklarına inandırılarak, Beykoz Riva'daki vilada 2 ay tutulan ve özel görüntüleri internette para ve kontör karşılığında satılan 9 kız, jandarmanın yaptığı baskında kurtarıldı.İddialara göre, henüz kimliği belirlemeyen bazı kişiler ajanslardan 'Fox TV'de yayınlanacak BBG formatındaki program için yarışmacı aranıyor' ilanlarıyla çok sayada genç kızla görüştü. Bu kızlar arasından seçilen 9 kıza yarışmacı olmaya hak kazandıkları söylendi. Riva Mahmut Şevket Paşa köyündeki havuzlu villaya götürdükleri 9 kıza, sözde sözleşme imzalatarak, yarışmayı iki ay dolmadan terketmeleri halinde 50 bin TL ödeyecekleri bildirildi. Ayrıca kızlara yarışmanın formatı gereği 2 ay boyunca aileleri ve dışarıdan hiç kimseyle görüşemeyecekleri söylendi. 9 kız, televizyonda çıkma hayaliyle tüm şartları kabul etti.Yarışmacı olduklarına inanan kızların 24 saati, villanın her tarafına konulan kameralarla görüntülendi. Çıplak görüntüler, internetteki bir sitede para ve kontör karşılığında satıldı.ÇIKMAK İSTEYENİ TEHDİT ETTİLERZamanla programda olmadıklarını anlayan kızlardan bazıları villadan ayrılmak istedi. Sürekli villada duran bir kişi, ayrımak isteyenlerin 50 bin TL ödemesi gerektiğini söyleyerek, ısrar edenleri tehdit etti. Kaçmak isteyenler ise tüm kapıların kilitli olması nedeniyle kaçamadı.TELEFON İHBARI ORTAYA ÇAKARDIVillada bulunan 16 yaşındaki bir kızın ailesi, 2 aydır kızlarıyla görüşemediklerini ve program yapımcılarının telefonlarına ulaşamadıklarını söyleyerek, jandarmadan yardım istedi. Jandarma, ailenin verdiği ardese gittiğinde kızların “imdat yardım edin” çığlıklarını duydu. Bunun üzerine villaya baskın yapıldı. Villada bulunan bir kişi gözaltına alınırken, 9 kız jandarma karakoluna götürüldü.Kızların ifadelerinde, villada zorla tutulduklarını ve zaman zaman da şiddete uğradıklarını söyledikleri belirtildi.Jandarma olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü belirtti. Hasan ÖRNEKOĞLU/İSTANBUL,(DHA)
Tecavüzden kaçarak kurtuldu Saadet KEFAL/ESKİŞEHİR, (DHA) ESKİŞEHİR’de bir otomobil içinde 2 kişinin cinsel tacizine uğrayan 24 yaşındaki Z.K., tecavüzden Eskişehir Osmangazi Üniveristesi'ne sığınarak kurtuldu. Polis tarafından yakalanan 2 kişi ise çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Eskişehir Devlet Hastanesi Nöroloji servisinde tedavi gören evli bir çocuk babası 27 yaşındaki Hasan Er, önceki gece saat 23.00 sıralarında izinsiz olarak hastaneden ayrılıp arkadaşı 21 yaşındaki Çağlar Başören ile otomobile binip Çamlıca Mahallesi’ne gitti. Er, önceden tanıştığı Z.K.’yı telefonla arayıp buluşmak istediğini belirtti. Buluşma teklifini kabul eden Z.K., Hasan Er ile Çağlar Başören’in içinde bulunduğu otomobile bindi. Er ile Başören iddiaya göre bir süre sohbet ettikten sonra otomobilde Z.K.’ya cinsel tacizde bulundu. Z.K., bunun üzerine Atatürk Bulvarı’nda otomobilden inerek kaçmaya başladı. Hasan Er arkasından koşarak yakaladığı kızı kırık bira şişesini boğazına dayayıp, “Ya benimle ya da Çağlar ile cinsel ilişkiye gireceksin” diyerek tehdit etti. Er'in bir anlık dalgınlığından faydalanan Z.K., koşarak yakınlarındaki Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Meşelik Kampüsü’nün giriş kapısında duran güvenlik görevlilerinden yardım istedi. Z.K.'nın yaşadıklarını dinleyen görevliler durumu polise bildirdi. Polis, şikayet üzerine Hasan Er ve Çağlar Başören’i Eskişehir Devlet Hastanesi'nin önünde yakaladı. Gözaltına alınan Er ve Başören, yapılan sorgulamalarının ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Çocuğa porno film izlettiren istismarcı tutuklandı KARACABEY (Bursa), (DHA) BURSA’nın Karacabey İlçesi'nde 9 yaşındaki O.A.'yı evine götürüp cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen 21 yaşındaki M.E. mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu. Karacabey'e bağlı Saadet Mahallesi'ndeki Uğur Yapı Kooperatifi'nde M.E., arkadaşlarıyla oynayan önceden tanıdığı O.A.'yı, ‘Gel bizim eve gidelim. Sana 15 lira vereceğim’ diyerek kandırdı. Götürüldüğü evde porno film izlettirilen O.A., M.E.’nin bir anlık dalgınlığından faydanalanarak kaçtı. O.A.’nın yaşadıklarını komşularına anlatması üzerine olay yerine çağırılan polis, bu yıl üniversiteyi kazandığı belirtilen M.E.'yi gözaltına aldı. Emniyetteki sorgulamasının ardından ‘Küçük yaşta çocuğa cinsel istismar’ suçundan adliyeye çıkartılan M.E., mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Medyuma cinsel tacizden 8 yıl hapis istemiBURSA'da kendisini ‘medyum’ olarak tanıttığı ailenin 8 yaşındaki kızına ‘cinsel istismarda bulunduğu’ öne sürülen 57 yaşındaki tutuklu sanık Şerif Ahmet Beis hakkında 8 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.Bursa’da evli ve 5 çocuk babası Şerif Ahmet Beis, Kütahya’nın Domaniç İlçesi’ne giderken yolda tanıştığı 55 yaşındaki Mehmet K.’ya, “Ben medyumum. Rüyamda seninle tanışmam emredildi. Tanrı misafiriyim” dedi. Bu şekilde tanıştığı Mehmet K.'nın evinde 2 gün kalan Beis, daha sonra Bursa’ya döndü.Hafta sonu eşiyle birlikte Mehmet K.’nın evine yeniden giden Şerif Ahmet Beis, burada 1 hafta misafir kaldıktan sonra Mehmet K.'nın 8 yaşındaki kızı N.K.’ye, “Sen de bizimle Bursa’ya gel. Seni gezdirelim” dedi. Babasından izin alıp, kızı 2 günlüğüne Bursa’ya getiren Beis, kızı söylediği günde ailesine teslim etmeyince Mehmet K., polise başvurdu.KÜÇÜK KIZIN CEVABI ŞOKE ETTİBeis’in Osmangazi’deki evine giden ekipler babasına teslim etmek için aldıkları kızın bir soru üzerine, “Şerif amca beni banyoda yıkadı ve öptü, popomu elledi. ‘Babana söyleme’ dedi. Siz de babama söylemeyin tamam mı polis amca?” demesi üzerine Şerif Ahmet Beis’i gözaltına aldı. Cinsel tacizden 9 ayrı suç kaydı bulunan, kesinleşmiş 4 yıl hapis cezası nedeniyle aranan Beis, aynı suçtan çıkartıldığı mahkemece tutuklanıp cezaevine kondu.Bursa Cumhuriyet Savcılığı, Şerif Ahmet Beis hakkındaki soruşturmayı tamamladı. Hakkında 8 yıla kadar hapis cezası istenen Beis’in yargılanmasına önümüzdeki günlerde Bursa 6'ncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.Nail KAHRAMAN/BURSA, (DHA)
Esra ÖRGEN/ ADANA,(DHA) Eşiyle yasak aşk yaşayan arkadaşını öldürüp, karısını sakat bırakmıştı ADANA’da, eşiyle aşk yaşayan iş arkadaşı 45 yaşındaki Coşkun Çiçek’i öldürüp, eşi 24 yaşındaki Fatma Akdöner’i de yaralayan 32 yaşındaki Bülent Akdöner, ‘toplu seks’ teklifi üzerine kendini kaybedip, cinayet işlediğini öne sürdü. Seyhan Belediyesi temizlik işçisi Bülent Akdöner, 2007’de iş arkadaşı Coşkun Çiçek’in oturduğu evin alt katına kiracı olarak taşındı. İddiaya göre, bu süre içinde Akdöner’in eşi Fatma ile arkadaşı Çiçek arasında yakınlaşma oldu. Durumu fark ederek eşini uyaran Bülent Akdöner, bir süre sonra 10 yıllık eşinin cep telefonunda arkadaşından gelen aşk mesajları bulunca, evini başka bir mahalleye taşıdı. Bu süre içinde eşi hamile kalan Bülent Akdöner’i telefonla arayan tanımadığı bir kişi, çocuğun arkadaşı Coşkun’dan olduğunu iddia etti. Bu yüzden taşınma sonrası boşanmaya karar veren Fatma Akdöner, sevgilisi Coşkun Çiçek’in tuttuğu eve taşındı. Buna öfkelenen Akdöner 26 Eylül 2008’de eve baskın yapıp eşi ve sevgilisine tüfekle rasgele ateş açtı. Çiçek’in öldüğü saldırıda yaralanan Fatma Akdöner de sol bacağını kaybetti. Adana 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘iki kez ağırlaştırılmış hapis cezası’ istemiyle tutuklu yargılanan Bülent Akdöner, eşinin eve dönmesini istemek için gittiğinde Coşkun’un kendisine “Toplu seks yapalım” dediğini ve kendini kaybedip onu öldürdüğünü söyledi. İKİNCİ ÇOCUK BENDEN DEĞİL DEMİŞTİ Kendisinin ikinci çocuğu istediğini, eşinin bunu kabul etmediğini, ancak 1.5 sonra eşinin hamile olduğunu söylediğini belirten Akdöner, daha önceki mahkemede şunları söylemişti: “Eşime, ‘Bebek istemiyordun. Sen beni aldatıyor musun?’ diye sorduğumda ısrarla ‘yok’ dedi. Bir müddet sonra açılan telefondaki kişi, ikinci çocuğun Coşkun’dan olduğu söyledi. Konuyu Coşkun’la konuştum o da kabul etmedi. Evimi taşıdım. İkinci çocuk dünyaya geldi. Burada bir kez Coşkun’u merdivenlerin altında saklanırken yakaladım. Bana ‘Yanlış anlamayasın diye sen eve girdikten sonra girecektim’ dedi. Durumu kayınpederlerime anlattım. Eşim bir gün 5 yaşındaki kızımı sokağa bırakıp eşyalarını ve bebeğimizi alıp gitmiş. Birlikte yaşadıkları eve gittim, eşime bu adamın 5 çocuğunun olduğunu vazgeçmesini istedim. Coşkun da beni kardeşine öldürteceğini söyledi. Konuşmak için tekrar gittiğimde, Coşkun bana ‘Toplu seks yapalım’ deyince kendimden geçtim. Yaralamak maksadıyla her ikisinin de ayaklarına doğru tüfekle ateş ettim. Amacım öldürmek değildi. İkinci çocuk benden değil. Eşim beni aldatmıştır.” Fatma Akdöner de eşinin evin kirasını ödeyemediği için kendisini Coşkun’a peşkeş çektiğini iddia ederek, “İkinci çocuğum da Bülent Akdöner’indir. Coşkun’la kızım, doğduktan sonra beraber oldum. Ev kirası karşılığında eşimin zorlamasıyla birlikte oldum” dedi. Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.
Ayrıldığı eşinin, ilk eşinden olan oğluyla yaşadığını iddia etti Teslime TOSUN/ANTALYA,(DHA)ANTALYA'da savcılığa başvuran 44 yaşındaki İrfan A., boşanma davası açtığı eşi 30 yaşındaki M.A.’nın, ilk eşinden olan oğlu 23 yaşındaki M.E.A.’yı ayarttığını ve 9 yıldır aşk yaşadıklarını iddia ederek, ‘küçük yaştaki çocuğa cinsel istismar’ suçundan yargılanmasını istedi. İrfan A., 1984 yılında evlendiği E.A.'dan M. ve M.E. adında iki çocuk sahibi oldu. Anlaşamayan çift, 1995 yılında boşandı. Çocuklardan M.'nin velayeti annesine, M.E.'ninki ise babası İrfan A.’ya verildi. Çift ayrıldıktan sonra baba-oğul aynı evi paylaşmaya başladı. Havalimanında çalışan İrfan A., oğlu 14 yaşındayken 2000 yılında ailesinin önerisiyle ikinci kez evlendi. M.A.’dan B. adını verdiği bir oğlu daha olan İrfan A.’ın mutluluğu, iki yıl önce bozuldu. Oğlunun kirli iç çamaşırını yatak odasında bulan İrfan A. ile eşi M.A. arasında sorunlar başladı. Eşi ile oğlunun arasındaki ilişkinin üvey anne ile oğul arasındaki ilişki gibi olmadığını fark ettiğini söyleyen İrfan A., bir yıl önce de boşanma davası açtığını belirtti. Mahkemenin belirlediği 1500 TL tedbir nafakasını alan eşiyle oğlunun kiraladıkları dairede birlikte yaşadıklarını belirten İrfan A., savcılığa yaptığı suç duyurusunda M.A.'la evlendikleri sırada oğlunun 14 yaşında olduğunu ve ilişkinin o tarihlerde başladığını ileri sürerek, eşinin ‘küçük yaştaki çocuğa cinsel istismar’ suçundan yargılanmasını istedi. “Çok utandım ve günlerce kimseyle paylaşamadığım için psikolojim bozuldu. Kimsenin yüzüne bakamaz hale geldim” diyen İrfan A., “Eşime ve çocuklarıma iyi bir gelecek sağlayabilmek için sabah akşam çalışıyordum. Bazen nöbette kalıyor ve eve gidemiyordum. Meğer eşimle oğlum aynı yatakta yatıyorlarmış. Bugün 9 yaşında olan oğlum B.’nin bile benden mi olduğundan şüphe etmeye başladım” dedi. İrfan A., “Bunu aklım almadı. Oğlumun ve eşimin böyle bir şeyi yapabilmesine şaştım kaldım. Onunla konuştuğumda her şeyi inkar ediyor. Ancak arkadaşlarıma, nasıl birlikte olduklarına kadar herşeyi anlatıyor. Ortak arkadaşlarımızla beraber pikniğe gidiyorlar, aynı evde yaşıyorlar ve benim maşımdan bağlanan tedbir nafakası olan 1500 lirayla geçiniyorlar” diye konuştu. M.E.A., babasının iddialarıyla ilgili, “Yok öyle birşey” demekle yetindi. M.A. ise iddialarla ilgili konuşmak istemedi
TEKİRDAĞ'ın Malkara İlçesinde pazarcılık yaparak geçimini sağlayan 47 yaşındaki Ömer Ertek, evlilik şebekesinin kurbanı oldu.Bir yakınının aracılık etmesiyle kendisini Hatice Arıkan olarak tanıtan tesettürlü kadın ile nişanlan Ömer Ertek, düğün hazırlıkları içindeyken, eş adayının nişan takıları ile düğün hazırlığı için verilen paraları alarak kayıplara karıştı. Bu yaşına kadar hiç evlenmeyen Ömer Ertek ise dolandırıldığını anlayınca savcılığa giderek şikayette bulundu.Annesi Şükriye Ertek ile birlikte yaşayan Ömer Ertek'e bir yakınının arkadaşı aracılığı ile evlenmeleri için bir kız bulundu. Ertek, kızın dayısı olduğunu söyleyen 70 yaşındaki soyadı bilinmeyen Cemal isimli kişi ile telefonla irtibata geçti. Telefonda evlenmesini istediği yeğeni Hatice Arıkan'ın 29 yıl önce trafik kazasında anne, baba ve 3 kardeşini yitirdiğini söyleyen Cemal Dayı, yeğeninin insaflı merhametli ve inançlı bir kız olduğunu anlattı ve iyi birisi ile evlenmesini istediğini söyledi. Kızı da tanışmaları için Malkara'ya getirebileceğini söyledi. Ömer Ertek tanışma teklifini kabul edince Cemal Dayı, 33 yaşındaki adının Hatice Arıkan olduğu belirtilen yeğeni ile Malkara'da geçtiğimiz 1 Nisan günü geldi. Buluşmanın ardından 3 Nisan, nişan günü olarak belirlendi.İLK GÖRÜŞTE NİŞAN, 2 AY SONRA DÜĞÜNBunun üzerine Ömer Ertek, Hatice Arıkan ile dayısını iki gece Malkara'da bir yakınının evinde misafir etti. Nişan günü ise dayı ve Hatice Arıkan geleneklerine göre damat adayından gerdanlık set, bilezik ve tek taş yüzük istedi. İsteklerini yerine getiren Ömer Ertek, Malkara'da annesi ile birlikte yaşadığı evde yapılan nişan töreninde hediye olarak 6 bin 500 lira değerinde takı armağan etti. 2 ay sonra için ise düğün kararı alındı. Nişandan hemen sonra ise Hatice Arıkan teyzesinin rahatsızlandığını belirterek İzmir'e dönmesi gerektiğini söyledi. Bunun üzerine takıları da yanına alan gelin adayı dayısı ile birlikte Malkara'dan ayrıldı.AŞK MESAJLARI İLE PARA İSTEDİGelin adayı Hatice Arıkan, 47 yaşındaki nişanlısı Ömer Ertek'e para istemek için aşk mesajları atmaya başladı. 'Aşkım, canım, bi tanem' gibi mesajlar atan Arıkan, nişanlısından 3 bin TL kredi kartı borcu olduğunu söyleyerek borç para istedi. Bunun üzerine nişanlı çift 2 defa Tekirdağ'da buluştu. Bu buluşmalarda ise Ömer Ertek nişanlısa kredi kartı borcu için 3 bin, gelinlik için 3 bin ve düğün masrafları içinde 10 bin lira parayı elden verdi. Daha sonra da İzmir'de yaşadığını söyleyen Hatice Arıkan İzmir'e Ömer Ertek ise Malkara'ya döndü. Altınlarla birlikte nişanlısı ve dayısına toplam 28 bin lira para veren Ertek düğün tarihi almak için nişanlısı aradı. Ancak aradığı telefonun iptal edildiğini öğrenen Ertek, nişanlısının dayısına ulaşmayı denedi. ama çabası sonuçsuz kalan kaldı. Gelinden haber alamayınca dolandırıldığını anlayarak polise şikayette bulundu.SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUAyrıca nişanda çekilen fotoğraflarla Cumhuriyet Savcılığı'na giderek suç duyurusunda da bulunan Ertek, yaptığı araştırmada Hatice Arıkan isminde birinin olmadığını öğrendi. Dolandırıldığını anlayan Ertek, çevre ilçe ve köylerde de aynı kadının ve dayısının benzer şekilde birkaç kişiyi dolandırdığını belirlendi. Nişan fotoğrafındaki gelin adayını teşhis eden ve dolandırılan kişilerin çevredekilerden utandığı için şikayetçi olmadığı ortaya çıktı."22 YILLIK BİRİKİMİM GİTTİ"Gelinin türban takarak dindar görünümü verdiğini belirten Ömer Ertek, "Öksüz yetim diye inandım. Beni ince yerimden yakaladılar. 22 senelik birikimin olan toplam 28 bin liramı elimden aldılar. Evlendirme vaadiyle kandırılıp dolandırıldım. Suç duyurusunda bulundum. Benim tanışmamda aracı olan kişilerin ifadeleri alındı. Fotoğrafları olduğu halde dolandırıcı kişiler bulunup ortaya çıkartılamıyor." dedi.Annesinin üzüntüsünden rahatsızlandığını söyleyen Ömer Ertek, "Düğün hazırlığına başladım. Ev aradım. Gelinden bir daha haber alamadım. 8 Nisan'da annem üzüntüsünden hastalanında yürüyemez oldu. Burada tanıdıklara rezil oldum. Herkes 'Evlenecektin. Düğün hazırlığı yapıyordun ne oldu' diyor. Sokağa çıkamaz hale geldim. Millet beni yalancılıkla suçluyor. Herkes 'Evlenecektin diyordun evlenmiyorsun yalan söylüyorsun' diyor." dedi.MAĞDUR DAMATTAN EVLENECEKLERE UYARIKendisini dolandıranların yakalanmasını isteyen Ömer Ertek, "Çete olduklarından kesinlikle eminim. Şarköy ve Malkara ilçesinde de benzer dolandırıcılık yapmışlar. Dolandırıcı çete bunlar. Benim gibi evlenecekler böyle dolandırıcılara inanmasınlar. Bu şekilde ayaklarına gelen insanların kimlikleri incelensinler. Ondan sonra evlenmeye karar verilsin. Kim oldukları ortaya çıkmadan evliliğe evet demesinler. Dikkatli olsunlar. Ben yandım onlar yanmasın."dedi.Ferhat AKGÜN/MALKARA,(Tekirdağ)DHA)
Ömer ERDEM-M.Akif ERDEM/, (DHA) İSTANBUL Çocuk Şube Müdürlüğü dedektifleri, küçük yaştaki çocuklara fuhuş yaptırıldığı ihbarı üzerine bir eve baskın düzenledi. Gözaltına alınan şahısların sorgularının ardından korkunç gerçek ortaya çıktı. Gebze’de yaşayan F.K'nın, dost hayatı yaşadığı M.C. ile birlikteliğinden olan çocuğunu, İstanbul’daki fuhuş evine 500 TL karşılığında sattığı ortaya çıktı. ÇOCUK ŞUBESİ OPERASYON DÜZENLEDİ Birlikte yaşadığı M.C'den olan 2 yaşındaki çocuğu A.S.’yi, İstanbul Avcılar’da kızları ile birlikte fuhuş yapan G.S.’ye 2007 yılında 500 TL karşılığında satan F.K, İstanbul Çocuk Şube Müdürlüğü’nün operasyonu ile yakalandı. Para karşılığı öz annesi ve M.C. tarafından fuhuş tüccarlarına satılan 2 yaşındaki A.S. ise Sosyal Hizmetler İl Müdürülüğü’ne teslim edildi. FUHUŞ EVİNE BASKIN İstanbul Çocuk Şube Müdürlüğü Ekipleri, küçük yaşta çocuklara fuhuş yaptırıldığı gerekçesi ile Avcılar’da bir eve baskın düzenledi. Ev sahibi Kenan Gürbüz, fuhuş yaptırmak suçundan gözaltına alındı. Baskın sırasında biri 18 yaşından küçük 4 kızı ile birlikte evde bulunan G.S.’de göz altına alındı. İfadesinde 18 yaşından küçük kızı hariç, diğer kızlarının evde fuhuş yaptığını kabul eden G.S. ve kızları ifadeleri alındıktan sonra serbest kalırken, daha önceden de fuhuş yaptırmak suçlarından sabıkası bulunan Kenan Gürbüz, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. "500 TL’YE 2 YAŞINDA KIS SATIN ALDIK“ Fuhuş yaptırmak suçundan sabıkalı Kenan Gürbüz ile aynı evi paylaşan G.S, emniyetten ayrılırken bir polis memuruna, "Kenan geçtiğimiz sene Gebze’den 2 yaşında bir çocuk satın aldı. Ben ona da bakıyorum" dedi. Bunun üzerine ikinci bir çalışma başlatan Çocuk Şube dedektifleri, henüz 2 yaşındayken 500 TL karşılığında satılan A.S.’nin annesi F.K ve birlikte yaşadığı M.C’ye ulaştı. Gözaltına alınarak İstanbul Çocuk Şube Müdürlüğü’ne getirilen zanlılardan F.K, çocuğunun gayri meşru olduğunu, ancak para karşılığı satıldığından haberi olmadığını ifade ederken M.C, iddiları reddetti. Öte yandan anne F.K’nın yine birlikte olduğu M.C’den 2005 yılında bir çocuğu daha olduğu ve onun da Ataşehir’de bir aileye satıldığı belirlendi. Bu konu ile tahkikatı sürdüren polis M.C ve F.K’yı "Soyağacı değiştirmek" suçundan Üsküdar Adliyesi’ne sevk etti.
BURDUR'da ihbar üzerine bir eve giden polis, 16 yaşındaki Reyhan Basravi'nin çıplak cesedi ile karşılaştı. Olayla ilgili 2 kişi gözaltına alındı.Burdur'da Zafer Mahallesi Bülbül Sokak'taki bir evde genç bir kızın yerde hareketsiz yattığı ihbarını alan polis ekibi, eve gittiğinde Mardin nüfusuna kayıtlı Reyhan Basravi'nin çıplak cesediyle karşılaştı. Yapılan incelemede genç kızda tecavüz bulgusuna rastlandı. Reyhan Basravi'nin çok miktarda uyuşturucu madde aldığı da belirlendi. Olayla ilgili ihbarda bulunduğu belirtilen 18 yaşındaki Ramazan G. ile 17 yaşındaki Uğur D. gözaltına alındı.Polis ve Burdur Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlatırken, evde dün akşam bir grup gencin uyuşturucu madde aldığı ihtimali üzerinde duruluyor.YETİŞTİRME YURDUNDAN AYRILMIŞBurdur'da bir evde çıplak halde cesedi bulunan 16 yaşındaki Reyhan Basravi'nin geçen yıl Burdur'daki Sevim Zekai Piribaş Kız Yetiştirme Yurdu'ndan 15 olan yaşını 3 yaş büyüterek ayrıldığı ortaya çıktı. Genç kızın geçen yıl Ankara'da eroin tedavisi gördüğü belirtilirken, 6 ay önce de fuhuştan gözaltına alındığı ancak serbest bırakıldığı belirlendi. Bu arada olayla ilgili gözaltına alınanların sayısı 8'e çıktı. 2'si kadın olan bu 8 kişinin sorgusu sürüyor.Onur ÖZKAN/BURDUR, (DHA)
Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA) İZMİR'de 27 yaşındaki M.K., evlilik öncesi bekarlığa veda partisi vereceğini söyleyen 23 yaşındaki gelin adayı S.R.’yi, eski sevgilisiyle evde bastı. Ertesi gün soluğu adliyede alan M.K., resmi nikahları önceden kıyılan S.R.’den boşanmak istediğini söyleyip 30 bin TL tazminat istedi. Ancak daha sonra anlaşan çift, birbirlerinden nafaka ve tazminat talep etmeden boşandı. İzmir’de özel bir şirkette klima ustası olarak çalışan M.K., internet ortamında tanıştığı ve yaklaşık 8 ay konuştuğu sekreter S.R. ile evlenmeye karar verdi. Önce resmi nikahı kıyan M.K. ve S.R., izin günlerine göre salonda düğün yapmaya karar verdi. Düğün için bütün hazırlıkları yapan, evini hazırlayan, gelinlik ve damatlıklarını alan, davetiyeler gönderen genç çift, akradaşlarına ayrı ayrı bekarlığı veda partisi vermeyi planladı. M.K. kendi evinde, S.R. de kendi evinde düğünden bir gün öncesi veda partisi verme konusunda anlaştı. M.K. çoğu bekar olan erkek arkadaşlarını çağırarak evde veda partisi verdi. Gecenin ilerleyen saatlerinde M.K arkadaşı R.T.'yle kendi partileri bitince gelinin veda partisine uğramaya, içeri giremeseler de nasıl eğlendiklerini görmeye karar verdi. İki arkadaş meyve sepeti ve çiçek alarak Şirinyer’de S.R.’nin bekarlığa veda partisi verdiği eve gitti. M.K.'nin daha sonra mahkemeye sunduğu boşanma dilekçesindeki anlatımına göre evde ışık olmamasına rağmen, zaman zaman ses geldiği dikkat çekti. Seslerden şüphelenen M.K. kapının zilini çaldı. Kapıyı gelin adayı S.R. gecelikle açtı. Partinin erken bittiğini ve uyuduğunu söyleyen S.R.’ye inanmayan M.K., zorla içeri girdiğinde oturma odasında S.R.’nin daha önce kendisine sözettiği eski sevgilisi K.Z.’yi çıplak halde otururken buldu. M.K. öfkeyle S.R.'ye bir tokat atarken, arkadaşının araya girmesiyle evi terkedip, ertesi sabah da soluğu avukatının yanında aldı. Aynı gün İzmir Aile Mahkemesi’ne aslında hiç birarada oturmadığı eşinden boşanmak için dilekçe veren M.K. yaşadıklarını ayrıntılı şekilde anlattı. M.K., düğünü iptal edip, davetiye gönderdiği eş ve dostlarını tek tek arayarak, bu durumu anlatmak zorunda kaldığını belirtti. Kağıt üzerinde eşi görünen ancak gerçek anlamda eş olmadan kendisini aldattığını öne sürdüğü S.R.’den boşanma istediğini bildiren M.K., yaşadıkları yüzünden psikolojik yardım aldığını da belirtti. M.K., avukatı aracılığıyla açtığı davada, boşanmak istediği eşi S.R.’nin, kendisine boşa yaptırdığı düğün masraflarından dolayı 15 bin TL maddi ve yaşattığı manevi çöküntüden dolayı da 15 bin TL manevi olmak üzere toplam 30 bin TL tazminat da istedi. SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ Gelin S.R, ise o gece evinde eski sevgilisinin olduğunu, ancak olayın tamamen yanlış anlaşıldığını iddia etti, “Veda partisinde, ortak arkadaşlarımız fazla olduğu için o da davet etmememe rağmen partiye gelmişti. Zaten partide bir tek o değil başka erkek arkadaşlarım da vardı. Beni evliliğimden ötürü davetsiz de olsa kutlamaya gelen insana, bütün herkese buyurun derken git demeyi hiç düşünmedim. Boşanma davası açan eşim, öküzün altında buzağı arıyor” dedi. S.R.’nin eski sevgilisi K.Z de, eski sevgilisine destek oldu. K.Z, yaşanan olaydan dolayı eski sevgilisinin hayatını altüst ettiği için çok pişman olduğunu belirtti. Damadın durumu yanlış anladığını, S.R. ile aralarında bir şey olmadığını, arkadaşlıklarının sürdüğünü öne sürdü. BOŞANDILAR Henüz aynı evi paylaşamadan kendilerini mahkemede bulan S.R ve M.K., geçen hafta sessiz, sedasız, anlaşarak boşandı. Avukatları aracılığıyla hazırlanan protokole imza atan S.R ve M.K., aynı çatı altında yaşayamadan evliliklerini bitirdi. S.R. ve M.K., hakime anlaşmalı boşanma kararı aldıklarını, evlilik öncesi alınan malların paylaşımı konusunda anlaştıklarını ve birbirlerinden tazminat ve nafaka talep etmediklerini bildirdi. İzmir Aile Mahkemesi’nde görülen özel duruşmalı davada, boşanmak için anlaştıklarını belirttikleri protokol de mahkem
İzmir’in Ödemiş ilçesinde, tarladan evine dönen kişi, yatak odasında yakaladığı kişiyi öldürdü.Alınan bilgiye göre, Ödemiş’in Birgi beldesine bağlı Üçkonak köyünde çiftçilik yapan M.O. (27), tarladan evine döndüğünde eşi H.O’nun kapıyı geç açmasından şüphelendi.Evi aramaya başlayan M.O, yatak odasında Mehmet Kavak’ı (26) yakaladı.Mehmet Kavak’ı av tüfeğiyle ateş ederek yaralayan M.O. kaçtı.Ödemiş Devlet Hastanesine kaldırılan Kavak, müdahaleye rağmen kurtarılamadı.Ödemiş Jandarma Komutanlığı ekipleri, M.O’yu babası S.O’nun (70) yanında yakaladı. İki kişi de gözaltına alındı.
Televizyonlardaki arkadaşlık kanallarına telefon numarasını bırakan bir vatandaşı tuzağa düşürerek uygunsuz haldeki fotoğraflarını çektikten sonra şantaj yapmaya çalışan 1’i kadın 3 kişi gözaltına alındı. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekiplerinin yaptığı çalışma sonucunda, bir vatandaşa şantaj yaptıkları belirlenen 1’i kadın 3 kişi gözaltına alındı. Yapılan çalışma sonucunda, zanlılardan F.E adındaki kadının, televizyon kanalına arkadaş bulmak üzere telefon numarasını bırakan B.H’yi arayarak buluştuğu daha sonra da 30 lira karşılığında birlikte olmak üzere anlaştığı belirlendi. F.E’nin B.H ile buluştuktan sonra önceden planladıkları eve getirdiği, içeri girdikten bir süre sonra ise başka bir odada oturan S.Y ve Y.S.’ adındaki iki erkeğin, F.E. ile B.H’nin yanına gelerek B.H’den soyunmasını istediği iddia edildi. B.H ile birlikte F.E’nin uygunsuz haldeki fotoğraflarını cep telefonu ile çeken zanlı S.Y.’nin daha sonra da "bu fotoğrafı ailene verir seni rezil ederiz" diyerek B.H’den 400 lira istediği öne sürüldü. Bunun üzerine "Yanında o kadar para bulunmadığını" belirten B.H, F.E ile birlikte Kızılay’daki bir bankaya para çekmek üzere gitti. Burada bankanın güvenlik görevlisini durumdan haberdar eden B.H. zanlıların yakalanmasını sağladı. Operasyon sonucunda zanlılarla birlikte fotoğrafların çekildiği cep telefonu da ele geçirildi. Zanlılar emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Kemal KARADAĞ/ÇORUM, (DHA) ÇORUM'da 13 yaşındaki F.Ş.'ye tecavüz edip, para karşılığında başka erkeklere pazarladıkları, 12 yaşındaki E.Ç. ile 17 yaşındaki G.K.'ye de tacizde bulundukları suçlamasıyla yargılanan 5'i tutuklu 9 sanık Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. F.Ş.'yi para karşılığında erkeklere pazarladığı ileri sürülen 41 yaşındaki Erol A., “Ben F.Ş.'nin ailesine kendi ailemden daha çok baktım. Kendi aileme almadım, onlara aldım. Onlara iyilikten başka bir şey yapmadım. Bana İftira atıyorlar” dedi. Geçen Ocak ayında meydana gelen olayda, F.Ş., polise giderek Erol A.'nın kendisine tecavüz edip fuhuşa zorladığını iddia etti. Bu iddia üzerine polis Erol A. ile birlikte küçük kızla ilişkiye girdikleri ileri sürülen 9 kişi gözaltına alınıp tutuklandı. Geçen Nisan ayında yapılan duruşmada ifade değiştiren F.Ş., Çetin K. (41), Kenan Ş. (32), Erdal Ç. (48) ve Faruk K. (49) ile cinsel ilişkiye girmediğini söyledi. Mahkeme heyeti bu ifade doğrultusunda 4 sanığı tutuksuz yargılamak üzere serbest bıraktı. Çorum Ağır Ceza Mahkemesi'nde, ‘küçük yaştaki kız çocuklarına cinsel tacizde bulunmak’ ve ‘zorla fuhuşa teşvik’ suçlarından haklarında 15 yıldan 75 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 5'i tutuklu 9 sanık, dün yeniden hakim karşısına çıktı. Duruşmada tanık olarak dinlenen Erol A.'nın eşi 38 yaşındaki Hatice A., iftira atıldığını ileri sürerek, “Kızın babası Selim Ş. ile eşim arkadaş. Selim bir suçtan cezaevine girince aileye eşim baktı. Bize almaz onlara alırdı. Kocama iftira atıyorlar” dedi. Duruşmada sanık avukatları tarafından F.Ş.'nin annesi Zöhre Ş.'nin şikayetin geri çekilmesi karşılığında Erol A.'nın akrabalarından 5 bin lira istediğini belirten konuşma kaydının CD'si sunuldu. Sanık Erol A. da savunmasında, “Ben bu aileye kendi ailemden daha çok baktım. Kendi aileme almadım onlara aldım. Onlara iyilikten başka bir şey yapmadım. İftira atıyorlar” dedi. ‘BANA TECAVÜZ ETTİ’ F.Ş. ise ifadesinde “Erol A. babamın arkadaşı. Bizim eve gelip giderdi. Bir gün evde kimse yokken yine geldi. Beni elleyerek cinsel tacizde bulundu. Daha sonra 20 TL verdi. 2 hafta sonra tekrar gelerek bana tecavüz etti. ‘Benimle ilişkiye girdiğini herkese söylerim’ diye tehdit ederek beni başkalarına pazarladı. Arkadaşlarım E.Ç. ile G.K.'yı da elle taciz etti. Kendisinden şikayetçiyim” dedi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Yusuf Ş. (49) , Fatih C. (31) ve Halil T.'nin (41) de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına, Erol A. ile 54 yaşındaki Halim Y.'nin ise tutukluluk hallerinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.
2 çocuk annesi evli sevgilinin kalbine 5 bıçak Ferhat AKGÜN/ TEKİRDAĞ,(DHA) TEKİRDAĞ’da evli ve 2 çocuk annesi 36 yaşındaki Meryem Çimen, gizli aşkının kurbanı oldu. Meryem Çimen, ayrılmak istediği evgilisi 44 yaşındaki Kudbettin Gürbüz tarafından kalbinden 5 kez bıçaklanarak öldürüldü. Tekirdağ’da çay bahçesinde gece bekçisi olarak çalışan ve eşinden 8 yıl önce boşanan 44 yaşındaki Kudbettin Gürbüz, yaklaşık 2 yıl önce bir apartmanda kapıcılık yapan Ferhat Çimen'in eşi 2 çocuk annesi Meryem Çimen ile gizli ilişki yaşamaya başladı. Sık sık buluşup birlikte olan sevgililer arasında son dönemde tartışmalar yaşandı. Bunun üzerine Meryem Çimen sevgilinden ayrılmak istedi. Dün akşam saatlerinde Gürbüz’ü telefonla arayan Çimen, buluşup konuşmak istediğini söyledi. Bunun üzerine iki sevgili Çiftlikönü Mahallesi Erkek Yetiştirme Yurdu yanındaki çamlık alanda buluştu ve Gürbüz'ün yanında getirdiği biraları içti. Evini ve çocuklarını ihmal ettiği için aralarındaki ilişkiyi bitirmek istediğini söyleyen Meryem Çimen, sevgilisinden kendisini bir daha aramamasını istedi. ‘AYRILIRSAN ÖLDÜRÜRÜM’ DEDİ ÖLDÜRDÜ Aldığı alkolün de etkisi ile sinirlenen Kudbettin Gürbüz, iddiaya göre kadını ‘kendisini terk etmesi halinde öldürmekle’ tehdit etti. Meryem Çimen’in ayrılmak kararında ısrar etmesi üzerine Gürbüz, iftara 5 dakika kala belinden çıkarttığı bıçağı sevgilisinin kalbine ve vücudunun çeşitli yerlerine sapladı, ardından da bıçağı olay yerinde bırakarak kaçtı. Ağır yaralanan Çimen, kendisini görenlerin haber vermesi üzerine gelen polis aracı ile Tekirdağ Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede ameliyata alınan Çimen tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Çimen’in kalbine 5, karnına ise 2 bıçak darbesi aldığı belirtildi.‘DELİYE DÖNDÜM BIÇAĞI SAPLADIM’ Kudbettin Gürbüz polis tarafından kısa sürede yakalandı. Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü’ne verdiği ifadede suçunu itiraf eden Gürbüz, “Ayrılacağını söyleyince deliye döndüm. Ne yapacağımı şaşırdım. Cebimden çıkarttığım bıçağı rastgele sapladım. Ne yaptığımı bilmiyorum. Çok pişmanım. Kendime hakim olamadım” dedi. Eşinin sevgilisi tarafından öldürüldüğü haberiyle yıkılan kapıcı Ferhat Çimen ise gözyaşlarına boğuldu. Emniyet’e götürülen Ferhat Çimen’in, 2 çocuğuna annelerinin öldüğünü söylenmediği öğenildi. Tekirdağ Devlet Hastanesi Morgu’na kaldırılan Meryem Çimen’in cesedi Cumhuriyet Savcının incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Evlenmeden önce birlikte olduğu adamla 15 yıl ilişkiyi sürdürmüş.SAMSUN'un Salıpazarı İlçesi'nde oturan 36 yaşındaki Havva Eroğlu'yla, 15 yıldan bu yana sık sık birlikte olduğu sevgilisi 44 yaşındaki Ömer Keskin, ilişkiyi öğrenen Mevlüt Eroğlu'nu av tüfeğiyle öldürdü. Tutuklanan Havva Eroğlu ifadesinde, “Evlenmeden önce de Ömer ile ilişkim vardı. Evlendikten sonra da bu ilişkime devam ettim” dedi.Olay Samsun'un Salıpazarı İlçesi'ne bağlı Konakören Köyü'nde meydana geldi. Düğün ve eğlencelerde davul çalarak geçimini sağlayan Mevlüt Eroğlu, eşi Havva Eroğlu'nun, evli ve 2 çocuk babası çiftçi Ömer Keskin ile ilişki içinde olduğunu öğrendi. Mevlüt Eroğlu, bu konuda eşi ile sık sık tartışmaya başladı.Herhafta 3-4 gün düğün ve eğlencelere giderek davul çalan Mevlüt Eroğlu, pazar günü Ordu'nun Ünye İlçesi'ndeki eğlenceden evine dönerken evine yaklaştığında eşini arayarak elindeki malzemeleri taşımasına yardım etmesini istedi. Eroğlu ıssız köy yoluna girdiği sırada tüfekle arkadan açılan ateşle öldürüldü. Silah sesi üzerine gelen köylüler Eroğlu'nun cesedini görünce jandarmaya bilgi verdi. Bölgeye gelen ekipler soruşturma başlattı. Havva Eroğlu, ağabeyi Dursun Acar ve Ömer Keskin gözaltına alındı. Keskin'in evinde yapılan aramada kısa süe önce temizlenmiş av tüfeği ele geçirilirken şüpheliler suçu birbirine attı.Havva Eroğlu, ifadesinde Ömer Keskin ile yıldan bu yana 15 zaman zaman birlikte olduğunu belirterek, “Onunla evlenmeden önce de ilişkim vardı. Evlendikten sonra da bu ilişkimi devam ettirdim. Kocam bunu öğrenince inkar etmeme rağmen sık sık kavgalarımız bizi bu duruma düşürdü” dedi.Ömer Keskin de Havva Eroğlu'yla ilişkiyi hiç kesmediğini belirtirken, “O da, ben de başkaları ile evlendik. Ama gizli gizli yine birlikte olduk. Kocası bu ilişkimizi öğrenince eve döneceği saatte onu bekledik. Ağabeyi Dursun'la da sorunu vardı. Dursun bana, ‘Mevlüt’ü öldür, Havva’yı sen al’ demişti. Yaptıklarımdan çok pişmanım” diye konuştu. Ağabey Dursun Acar ise olayla hiçbir ilgisinin olmadığını dile getirdi. İfadeleri alınan 3 şüpheli sevk edildikleri nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.Hakan ÇELİKBAŞ/SALIPAZARI (Samsun), (DHA)
Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ (Mersin), (DHA) MERSİN’in Erdemli İlçesi’ne bağlı İlemin Köyü’nde haziran ayında meydana gelen ve kayıtlara ‘kesik baş cinayeti’ olarak geçen olayın faili olarak tutuklanan 29 yaşındaki Mehmet Dörtler’in verdiği ifade, korkunç cinayet üzerindeki esrar perdesini araladı. Hunharca cinayete kurban giden 32 yaşındaki Mustafa Çeşmeli’nin babası Davut Çeşmeli ve annesi Gülşen Çeşmeli, oğullarının katilinin en ağır cezaya çarptırılmasını istediklerini söylediler. Erdemli Jandarma bünyesinde kurulan özel bir ekibin günlerce süren çalışması sonuç verdi. Yapılan araştırmada Mustafa Çeşmeli’nin aynı köylüsü Mehmet Dörtler ile aralarında yıllar önce bir kavgadan doğan husumet olduğu belirlenince, ifadesinin alınmasından sonra serbest bırakıldı. Takibi ısrarla sürdürüp cinayet ile ilgili araştırmasını köylüler üzerinde yoğunlaştıran jandarma ekibi, Mehmet Dörtler’in cinayet saatinde nerede olduğu yönünde çelişkili bilgilerle karşılaşınca yeniden gözaltına aldı. Çapraz sorgulanan Dörtler, cinayeti işlediğini itiraf ederek, bir kaya altına sakladığı bıçak ve satırı jandarma gözetiminde çıkarttı. Mehmet Dörtler ifadesinde, cinayet günü sahile giderek bira içtiğini ve saat 01.00 sıralarında köye gittiğini, bu sırada köyde Mustafa Çeşmeli ile karşılaştığını, Mustafa Çeşmeli’nin evinde bulunan televizyonunun bozuk olduğu için birlikte evine gittiğini söyledi. PEKMEZİ DÖKTÜ KAFASINI KOPARTTI Televizyonu tamir ederken aralarında daha önce yaşanan bir kavga nedeniyle yeniden tartışma çıktığını öne süren Mustafa Dörtler, “Bana küfür edince kendimi bir anda kaybettim. Mutfakta bulunan pekmez şişesini Mustafa’nın yüzüne serperek görmesini engelledim. Bu sırada köyde çamaşır yıkamada kullanılan özel yapılmış yassı odun parçası(Tokuç) ile başına vurarak yere düşürdüm. Boynunu kırıp, evde bulduğum satırla başını keserek öldürdüm. Parmak izi bırakmamak içinde etrafı silip üzerinde bulunan 100 TL para ve cep telefonunu alarak olay yerinden uzaklaştım. Çok pişmanım ama iş işten geçti” dedi. Jandarmanın çapraz sorgu sırasında ortaya çıkarttığı kesik baş cinayeti çözülürken Mehmet Dörtler, çıkartıldığı mahkemece tarafından tutuklanarak Cezaevine gönderildi. İlemin köyünde çiftçilikle uğraşan baba Davut ve anne Gülşen Çeşmeli çiftinin 5 çocuğundan birincisi olan Mustafa Çeşmeli’nin cinayete kurban gitmesi ailesini perişan etti. Gözü yaşlı baba Davut Çeşmeli şunları söyledi: “Eşimle birlikte 3 ay önce kömür işinde çalışmak için Çorum’a gitmiştik. Cinayet günü Mustafa’yı cep telefonu ile 2-3 defa aradım. Evde olduğunu ve televizyon izlediğini söyledi. Bizim geleceğimizi bildiği için sevincinden uykusu gelmiyormuş. Daha sonra gece saat 01.00 sularında Mustafa’yı bir daha aradım ama telefonuna ulaşılamıyordu. Daha sonra eşim Mustafa’ya bakması için annesini aradı. Eve gittiğinde Mustafa’nın cansız bedeniyle karşılaşmış. Eve yaklaştığımızda jandarma, doktor, savcı gördük. Benim oğlumun hiç düşmanı yoktu. Neden öldürüldü hala anlam veremiyorum. Oğlum iri yapılı biriydi bir kişinin öldürebileceğine anlam veremiyorum. Şu anda katil zanlısı yakalandı. İnşallah idam ederler. Televizyonlarda sık sık duyduğumuz Münevver Karabulut’un katil zanlısı da bulunur ve onu idam ederler.”
BURSA’da annesi tarafından zorla erkeklere pazarlandığını iddia eden 16 yaşındaki G.A. polise sığındı. Fuhuş yapmak istemediği zamanlarda annesi tarafından dövüldüğünü öne süren genç kız, “Annem ceza olsun, canım yansın diye beni iki kişiyle birden ilişkiye zorluyordu” dedi.Merkez Osmangazi ilçesi Dikkaldırım Mahallesi’nde 33 yaşındaki annesi Hatice A. ile birlikte oturan 16 yaşındaki G.A., mahallelerindeki çocuk parkında dün ağlarken polis tarafından bulundu. Devriye gezen polis ekipleri elinde yaralar olan genç kıza niçin ağladığını sordu. G.A. öz annesinin kendisini zorla erkeklere sattığını söyleyince genç kız polis tarafından Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği’ne getirildi.Canım yansın diye iki erkekle birden yatırdıBurada yemek yedirilen duş alması sağlanan genç kız, başından geçenleri anlattı. G.A. “Polis amca annem beni erkeklere pazarlıyor, akşamları evde canım kitap okumak istediği zamanlarda, annem beni fuhuşa zorluyordu. İtiraz edince dövüyor. Daha sonra ceza olsun canım yansın diye iki erkekle birden yatırıyor” dedi.Genç kızın Dikkaldırım Mahallesi’ndeki eve baskın düzenleyen polisler, G.A.’nın annesi Hatice A.’yı gözaltına aldı. Hatice A. suçlamayı kabul etmeyerek, kızının kendisine iftira attığını söyledi.G.A. Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu yurduna gerleştirilirken, ifadesi alınan anne Hatice A. ‘Küçük yaşta kendi öz kızına zorla fuhuş yaptırmak’, ve ‘evini fuhuş amaçlı kiraya vermek’ suçlamasıyla Cumhuriyet Savcılığı’na sevk edilecek.Hüseyin TÜCCAR/BURSA, (DHA)
ADANA'da, evlenmek için evden kaçtığı idda edilen 21 yaşındaki Ayşe Gezici, kendisini eve getiren annesi 38 yaşındaki Filiz Gezici'yi yaşadıkları tartışma sırasında 5 yerinden bıçakladı.Olay, saat 11.00 sıralarında Ulubatlı Hasan Mahallesi 3094 Sokak içinde meydana geldi. İddiaya göre, evlenmek için 3 kez evden kaçan Ayşe Gezici, her defasında ailesi tarafından eve getirildi. Geçtiğimiz günlerde bir kez daha evden kaçan Ayşe Gezici'yi, ailesi bir kez daha eve getirdi. Ancak eve dönmemek için ailesi ile kavga ettiği öne sürülen Ayşe Gezici, çıkan tartışmada annesi Filiz Gezici'yi sırtından ve karnından 5 kez bıçakladı.Yaralanan Filiz Gezici, yakınları tarafından Adana Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Hastanede verdiği ilk ifadesinde kendisini kızının bıçakladığını belirten Filiz Gezici, kimseden şikayetçi olmadığını söyledi. Olayın ardından eve saklanan Ayşe Gezici ise polis ekiplerine teslim oldu. Genç kız ile birlikte babası 40 yaşındaki Abdullah Gezici de gözaltına alındı. Baba ve kızı, sağlık raporuna götürülürken, görüntü almak isteyen gazetecilere saldırdı. Elindeki kola şişesini gazetecilerin üzerine atarak tekme savuran baba, güçlükle sakinleştirildi. Polis, soruşturmayı sürdürüyor.Murat KİBRİTOĞLU/ADANA, (DHA)
SAMSUN’un Kavak İlçesi’nde babasının hamile sevgilisi 36 yaşındaki Meryem Binici’yi bıçaklayarak öldüren ve ardından tutuklanan 17 yaşındaki E.K.’nın, ilkokulu bitirdikten sonra okuldan alındığı, öz annesi 45 yaşındaki S.K.'nın, 5 yıl önce 8 çocuğunu bırakarak 2 eşli birisine kaçtığı ortaya çıktı. E.K.'nın babası 55 yaşındaki Kadir Kutbay, Meryem Binici ile yaşamaya başladı ve bu ilişkiden 1 kerdeşi dünyaya geldi.Kavak’ın Yeralan Köyü’nde 2 gün önce E.K., ev işlerine yardım etmediği için babası Kadir Kutbay'ın birlikte yaşadığı Meryem Binici ile tartıştı. E.K., mutfakta kardeşlerinin gözü önünde yaşanan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine eline geçirdiği ekmek bıçağını 4 aylık hamile olan Binici'nin karnına peş peşe sapladıktan sonra elleri kanlı bir şekilde evden kaçtı. Ağır yaralanan Meryem Binici ise köylüler tarafından hastaneye götürülürken yolda yaşamını yitirdi.Olaydan sonra köye gelen jandarma, E.K.'yı, evinden yaklaşık 2.5 kilometre uzakta yolda yürürken yakalayıp gözaltına aldı. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilen E.K. ifadesinde öldürme amacının olmadığını, Meryem Binici'nin kendisine tokat atması nedeniyle sinirlerine hakim olamadığını söyledi.‘YAŞANANLARI KABULLENEMEDİ’Cinayetin ardından henüz 17 yaşında cezaevine düşen E.K.’nın hayatından bir dram çıktı. 2 ağabeyinden sonra ailenin en büyük 3'üncü çocuğu olan E.K. ilkokulu bitirdikten sonra babası Kadir Kutbay tarafından küçük kardeşlerine bakması için ortaokula gönderilmedi. Ev ve tarla işlerine yardım eden E.K.'nın annesi S.K., 5 yıl önce aynı köyde biri resmi nikahlı 2 eşi bulunan işsiz birisine kaçtı.Bu olayın üzerinden 2 yıl geçtikten sonra Kadir Kutbay, eşinden ayrılan olan Meryem Binici ile birlikte yaşamaya başladı. Kutbay'ın bu beraberlikten 1 kızı oldu. Annesinin evden kaçmasını ve babasının da Meryem Binici'den çocuğu olmasını kabullenemeyen E.K.'nın, Binici ile sık sık tartıştığı belirtildi.Diğer taraftan, cinayetin işlendiği sırada evde bulunmadığını söyleyen 9 çocuk babası Kadir Kutbay ise hala şokta olduğunu söyledi. Birlikte yaşadığı Meryem Binici ile kızının her anne- kız gibi tartıştıklarını söyleyen Kutbay, “Meryem hamile olduğu için, kızıma ev işlerinde kendisine yardım etmesini söylemiş. Kızım da kabul etmemiş. Tartışma böyle başlamış. Ben evde olsaydım böyle bir şeyin yaşanmasına izin vermezdim. Öz annesinin bizi terk etmesini bir türlü kabul edemedi. Çok üzgünüm bir yanda kızım, bir yanda çocuğumun annesi var. Yapacak bir şey yok. Ölen öldü. Bundan sonra kızımı kurtarmak için uğraşacağım” diye konuştu.İsmail AKDUMAN/KAVAK (Samsun), (DHA)
KIRKLARELİ'nin Kavaklı Beldesi'nde iki kardeş, amcaları 62 yaşındaki Sami Yılmazdemir'i oturduğu çay bahçesinde onlarca kişinin gözleri önüde 13 bıçak darbesi ile öldürdü. Olayın ardından katil zanlısı kardeşler 33 yaşındaki Adnan ve ağabeyi 37 yaşındaki Ümit Yılmazdirek kayıplara karıştı.Kavaklı Beldesi'de dün akşam saat 22.00 sıralarında Cumhuriyet Meydanı'ndaki Belediye çay bahçesinde cinayet işlendi. Okullar Mahallesi Çınar Sokak üzerinde bulunan bitişik 2 ayrı evde yaşayan amca ve yeğenleri, arsa anlaşmazlığı nedeniyle 3 yıl önce mahkemelik oldular ve o günden bu yana küs yaşadılar. Dün Sami Yılmazdirek ile yeğenleri Ümit ve Adnan Yılmazdirek arasında yeniden tartışma çıktı. Bu tartışmanın ardından iki tarafta komşuları tarafından sakinleştirildi. Akşam iki kardeş amcalarının oturduğu çay bahçeye gitti. Çay bahçesinde onlarca kişinin gözleri önünde amcalarını vucudunun çeşitli yerlerinden 13 defa bıçakladıktan otomobile binerek kaçtılar. Olay yerine gelen ambulansla Kırklareli Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Sami Yılmazdirek yolda kan kaybından hayatını kaybetti. Olayı öğrenip hastene gelen Sami Yılmazdirek'in eşi Beyhan Yılmazdirek ile yakınları yakınları gözyaşlarına boğuldu. Jandarma ekipleri, kayıp iki kardeşi arama çalışmalarını sürdürüyor.Ali Ümit ÜLKER/KIRKLARELİ,(DHA)