22.07.2014 - 16:02 | Son Güncellenme:
Yapımcılığını Süreç Film'in üstlendiği senaryosunu Aslı Zengin'in kaleme aldığı romantik komedi türündeki "Kiraz Mevsimi" dizisinin yönetmenliğini Filiz Gülmez Pakman yapıyor. Dizi her cuma saat 21.00'de FOX'ta ekrana geliyor. "Kiraz Mevsimi"nde başrolleri paylaşan Özge Gürcan ve Serkan Çayoğlu yeni dizilerini anlattı.RÖPORTAJ: MELİS GÜVENÇSERKAN ÇAYOĞLU"HEDEFİM TÜRKİYE'DE YENİ BİR JÖN OLMAK"??"Ayaz" karakteri nasıl biri? 27 yaşında ukala gibi görünse de aslında çok duygusal bir adam. Çocukluğunda babası annesini kariyer sahibi olmak için terk ettiğinde çok etkileniyor ve okuyup, kendini geliştirip bir yerlere geliyor. Kendi kendine zengin olan biri. Oynadığınız karakterle benzer yönleriniz var mı?"Ayaz" çok disiplinli biri bu yönden birbirimize benziyoruz. Ama benzemediğimiz yönlerde var. Mesela "Ayaz"ın çok titiz ve ukala tavırları bana çok zıt. "Zeytin Tepesi"nden sonra bir romantik komedide oynamak nasıl?İkisi de çok farklı. Komedide tempo daha yoğun. Sürekli hareket halindesiniz. Ama sonuçta oyuncuyum ve ikisini de yapmam gerekiyor. Şu an karakterimi çok sevdiğim için zevkle yapıyorum. Severek sete geliyorum.
Diziden beklentiniz nedir?Reyting olaylarını bu sette hiç kafama takmıyorum. Gerçekten sette o kadar zevk alıyoruz ki herkes severek geliyor. İşin güzel olacağına inanıyorum. Güzel olursa zaten devam edecektir.Modellik geçmişiniz var. Modellikle oyunculuk eş zamanda devam ediyor mu?6 yıldır modellik yapıyorum ve bu işi seviyorum. Mümkün olduğunca oyunculukla eş zamanlı yürütmeye çalışacağım. Modelliği tamamen bırakmam söz konusu değil.
Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı? Almanya'da doğdum, büyüdüm. Orada ekonomi üzerine okudum ve mezun oldum. İstanbul'a yaz aylarında ailemle altı ay tatile gelirdik. Burası çok sevdiğim bir yer. Okul bitince de buraya yerleşmeye karar verdim. Türkiye'ye geleli iki yıl oldu. Ekonomi sektörünü de seviyorum ama benim işim kesinlikle oyunculuk.
Bunu ne zaman fark ettiniz?"Zeytin Tepesi"nde setlere giderken fark ettim. Setteki o heyecan çok güzeldi. "Kesinlikle bu benim işim ve bu yolda devam edeceğim" dedim. İnşallah bu yolda güzel yerlere gelebilirim.
Hedeflediğiniz nokta neresi? Hedefim tabii ki güzel yerlere gelmek. Ama şu anda sadece kendimi geliştireyim, oyunum daha iyi olsun ve dizi tutsun yönünde. Ama asıl amacım ve hedefim Türkiye’de yeni bir jön olmak. Daha yolun çok başındayım. Bir yerlere gelmek için biraz daha zamana ihtiyacım var. Almanca ve İngilizce ana dilim gibi o yüzden yurt dışına açılmakta hedeflerimin arasında Bunun için bir kariyer planlaması yaptınız mı? Hayır yapmadım. Bu konuda kesinlikle bir sınırım yok. Genelde menajerimle oturup, konuşup ondan sonra görüşmelere gidiyoruz. Bunu oynamam, bunu asla yapmam dediğim bir şey yok. Karakter analizini okuyorum beğenirsem kabul ediyorum.
Oyunculuk üzerine kendinizi nasıl besliyorsunuz?Oyunculuk eğitimi aldım, hala da almaya devam ediyorum. Workshoplara da katılıyorum. Ümit Çırak, Dolunay Soysert ve Bahar Kerimoğlu'yla çalıştım. Üçü de birbirinden değerli hocalar. Eğitimim hala devam ediyor ve hiç bitmeyecek. Zaten bir oyuncu iyi yerlere gelmek istiyorsa eğitimi hiçbir zaman bitmez.
Bu projede sizi ikna eden ne oldu?Romantik komedi hiç yapmadığım bir işti. Bugüne kadar "Kızım Nerede" ve "Medcezir" gibi dram ağırlıklı dizilerde oynadım. Ama komedi oynamanın oyuncuyu iyi etkilediğini düşünüyordum. İçine girince de anladım ki gerçekten iyi geliyormuş. Komedinin yüksek enerjisi sana yansıyor. Güzel karakteri oynamak sana güzel geliyor.
"Öykü" nasıl biri?"Öykü" çok fazla ortak yönüm olan bir karakter. Çok komik bir kız. Dünyayla küsüp, barışması çok kısa sürüyor. Bu bana çok yakın ve günlük hayatımda böyle. Sakar, şımarık değil. Kendi kendine konuşup hayal kuran biri. Anlatması bile keyifli.
"Kiraz Mevsimi"nin konusu nedir?İki erkek bir kadın hikâyesinin anlatıldığı, iki aşk arasında kalan bir kızın hikâyesi. Aslında "Öykü", "Mete"ye aşık. "Mete"yi Dağhan Külegeç oynuyor. Çocukluğundan beri bildiği tek erkek figürü. Bunun platonikte olması onu hiç rahatsız etmemiş. Çünkü platonikte hep bir umut vardır. Reddedilmiş, kaybedilmiş hiçbir şey yok. Hiç arabesk değil, hep hayaller kuruyor. Ta ki "Ayaz"la (Serkan Çayoğlu) karşılaşana kadar. "Ayaz"la karşılaşınca korkuyor. "Öykü", "Ayaz" sayesinde "Mete"ye olan duygularını sorgulayacak. "Ayaz"da, "Öykü" gibi bir kızı içselleştiremezken bir anda aslında aradığının o olduğunu anlayacak.
Sizce izleyici diziyi sevecek mi?Bu iş umut veren bir iş bence. İnsanlar bunu sever. Bu dizi hayata çok yakın. Televizyonu açtığında ağlayan birini görmek yerine umut veren bir şey görmek insanların ihtiyacı diye düşünüyorum. Reytingler konusundaki düşünceleriniz neler?Biz bayağı umutluyuz. Bir işin güzelliğinin parametresi reyting değil bence. Biz içimize sinen, inandığımız bir iş yapıyoruz. Denk gelir de güzel olursa iyi olacak. İyi olmasa bile ekip olarak içimiz rahat çünkü güzel bir iş koyduk ortaya.
Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı?Birbirinden farklı bir sürü iş yaptım. Ama bir gün, bir arkadaşım oyuncu koçu Özay Fecht'ten ders alıyordu. Arkadaşım "Sen de gel, yazıl" deyince, oyunculuk dersleri almaya başladım. İkinci dersin sonunda Özay Fecht, "Fotoğraflarını yolla iş var" dedi. Gittim ve "Kızım Nerede" ilk işim o oldu. Böylece oyunculuğa başladım. 30 bölüm sonunda seviyor muyum, sevmiyor muyum diye sorgulama döneminden sonra oyunculuğun mizacıma çok uygun olduğunu anladım. Şuan oyunculuk eğitimime Ümit Çırak'la devam ediyorum. Kendisi beni oyunculuk anlamında çok motive eden biri.
"LİSE HAYATIM HEP PLATONİK GEÇTİ"Platonik aşka tutulan bir genç kızı canlandırıyorsunuz, sizin platonik bir aşkınız oldu mu?Olmaz mı, hep oldum. Ben platonik aşkı çok seviyorum. Umut var ya hep. Benim tüm lise hayatım platonik geçti.Öğrenenlerin şaşıracağı sadece yakın çevrenin bildiği bir özelliğin var mı?Asla karanlıkta uyuyamam ve evde tek kalamam. Evde tek kaldığımda ya da erkek arkadaşım yoksa gece banyo, tuvalet dâhil bütün ışıkları yakarım. Salona gider, televizyon karşısında uyurum. Asla tek başıma kendi odamda uyuyamam. Çok korkarım.
Kamera önüne geçmek istediğin bir isim var mı?Jön değil de karakter oyuncularını çok seviyorum. Fikret Kuşkan’la, Nejat İşler'le oynamayı isterim. Onlar sektöre değil de oyunculuğa aşık gibiler. Zerrin Tekindor'la da oynamak isterim.
Aileniz oyuncu olmanıza nasıl baktı?Babam polis olmamı çok istiyordu. Bilmiyorum üniformamı yoksa devlete sırtını dayamak mı çekici geliyor ama çok istedi. Babam günde 10 kere beni arar. Sabah 09:00'da başlar ve açana kadar arar. Televizyonda görmek onları uçurmuyor. Rahat olsun bir maaşı olsun olarak bakıyorlar. Yorulduğumu görüp üzülüyorlar. Onlar için maddiyatın ve şöhretin bir anlamı yok. Kumburgaz’dalar ve asla İstanbul'a gelmiyorlar.