Bakkalıma şimdilik su@leylabakkal.com adresine mail atarak veya facebook Leyla Bakkal, Instsgram @bakkalleyla sayfalarından ulaşabilirler. Web sayfası uzun zamandır yapım aşamasında ve bir türlü açılamıyor ve bunun tek nedeni benim fotoğraf çekimleri, içerik yazıları için vakit bulamıyor olmam! Üretim ve kargo gönderileri o kadar çok mesai alıyor ki mail ve mesajlara bile ancak izin günümde ve küçük molalar sırasında dönüş yapabiliyorum.
Sayfamı ziyaret eden hemen herkes Leyla’nın ben olduğunu düşünüyor. Leyla benim en sevdiğim isimlerden biri ve ayrıca çok sevdiğim köpek kızımın ismi. Geçen yaz ürünlerimi anlattığına inandığım bir slogan buldum ‘yiyen Leyla, yemeyen Mecnun’ diye, gerçekten de öyle! Bugüne kadar ilk sipariş sonrası olumsuz tek bir yorum duyduğumu hatırlamıyorum ve neredeyse alışveriş yapanlar arasında müdavimler arasına girmeyen yok gibi. Bir kere memleketin en iyi şeflerinin ülkenin en lezzetli tahini diye bahsettiği, yerli susamdan üretilen, soğuk sıkımla hazırlanan tahinimi denemelerini çok tavsiye ederim.
Tahini üzümle buluşturup ilave şeker katmadan öyle bir helva hazırlıyoruz ki, onu da sağ olsun cenazesi için şimdiden sipariş etmeyen yok gibi! Tahinin yanına, şekersiz üzüm, incir pekmezlerimden ilave edebilirler. Binbir derde deva ham bal çeşitlerimi, polen, propolis, apiterapi iksiri gibi şifalı arı ürünlerimden tadabilir, hem kendi hem de çocuklarının sağlıklarını bu doğal zırhlarla güçlendirip, koruyabilirler. Hem çok lezzetli hem de hiçbir alerjik reaksiyona neden olmayan doğal süt ürünlerimi, tadı efsane ve aynı zamanda kan hücreleri üzerine muazzam olumlu etkileri olan, öksürüğü şıp diye kesen, ağız içi yaralarını iyileştiren şekersiz karadut özünü, Kazdağları’nın zirvelerinden toplanmış çeşitli şifalı bitkilerden hazırladığım şifalı yağları, cevizden, bademe, salçadan, kurufasulyeye, defne yaprağından, kekiğe, zeytine, zeytinyağına kadar buraya özgü dünya kadar onlarca ürünle sadece 1 mail atarak hemen tanışabilirler.
Şehirliyken hemen hepinizin toplumumuzla ilgili sorduğu klasik sorularım, memleket profiliyle ilgili dertlerim vardı. Köye yerleşmemle birlikte bu tür soruların nedenleriyle birlikte yaşar oldum ve eğitimin önemini bir kez daha anladım. Örneğin bahar aylarında, toprak yumuşacık bir hamur gibiyken çıkan yabani otları temizlemek çok kolayken adına ot ilacı dedikleri bir zehri kullanarak toprağı delicesine zehirlemeyen köy memleketimizde neredeyse yok gibi!
İnsan kendi gıdasını ektiği toprağı zehirler mi düşüncesini maalesef eğitimsiz insanlara anlatmak mümkün değil! Doğanın hatırına, çocuklarını olabildiğince iyi yetiştirenlerin ve o çocukların gelecekleri hatırına köyde yaşadığımdan beri eğitim konusuna çok önem verir oldum. Evimde, bahçemde çocuklarla dersler yaptım, eğitim hayatlarına katkı sağlamaya zaman ve emek harcadım.
Emeklerimin karşılığını gördüm, hatta bu sene Behram köyündeki okulda bir de sınıf sahibi oldum. Hem çocuklarla hem de büyüklerle türlü dersleri işleyeceğimiz bir sınıfımız var artık. Fakat pandemi nedeniyle henüz kullanma şansımız olmadı maalesef!
Bu ülkenin insanları olarak gerçek bir yeryüzü cennetinde yaşıyoruz ve bilinçli bir toplum içinde huzurla yaşamayı her birimiz fazlasıyla hak ediyoruz. Bundan dolayı eğitim konusunu hiç yabana atılacak mevzu değil. Bu konuda hepimiz sorumluluk almalı ve elimizden gelen desteği vermeliyiz.