Duş alırken bacaklarına baktı ve dank etti! Morluklar...
09.09.2020 - 09:13 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Sevilen televizyon programının sunucusu, duş alırken bacaklarına dikkatlice baktı ve o anda bir şeylerin yolunda gitmediğine emin oldu. Bacakları, büyük koyu renkli morluklarla kaplıydı, ancak çürüklerin nereden geldiğine dair hiçbir fikri yoktu. Korkunç gerçek sonra ortaya çıktı... İşte haberin şaşırtıcı detayları...
İngiltere'de yayın yapan Kanal 4'ün sevilen şovunun sunucuvu olan Laura Hamilton'ın bacakları, büyük morluklarla kaplıydı, ancak başarılı sunucunun çürüklerin nereden geldiğine dair hiçbir fikri yoktu. Laura, duş alırken bacaklarına dikkatlice baktı ve o anda bir şeylerin yolunda gitmediğine emin oldu.
Laura, kendisi hakkında yaptığı keşif için "Korkunçtu" diyor. Sorun, kızı Tahlia bebekken başladı. Başarılı sunucu, "Oldukça katı bir diyet uyguluyordum" diyor. Şeker ve karbonhidratı kesmiştim ve hayatımda olmadığım kadar zayıftım."
"Çok egzersiz yapıyordum ve gerçekten iyi durumda olduğumu hissediyordum" diyen Laura Hamilton, morlukları fark etmeye başladı.
Kocası Alex ve çocukları Rocco ve dört yaşındaki Tahlia ile birlikte yaşayan Laura, gizemli bir şekilde ortaya çıkan morlukları nasıl fark ettiğini şöyle anlattı:
“Tahlia yaklaşık yedi aylıkken, bir fitness uygulamasının çekimleri için Portekiz'e gidecektim, ancak gitmeden birkaç gün önce bacaklarımda çıkan morlukları fark etmeye başladım.”
“İlk başta morlukların diyetimden kaynaklanıp kaynaklanmadığını merak ettim. Zaten oldum olası kolay yaralanan biriydim ama bu normalden daha fazlaydı. "
Sonunda, çürüklerin ne anlama geldiği konusunda günlerce acı çektikten sonra, 38 yaşındaki Laura, durumu kayınvalidesine anlatmaya karar verdi.
Bunun bir kan bozukluğu olabileceğini tahmin eden kadın Laura'yı bir doktora görünmesi için ikna etti ve birlikte doktora gittiler.
Laura, "Dirseğimin altında kocaman bir çürük vardı" diyerek alatıyor: "Doktor çürüklerin nereden geldiğini soruyordu ve kendimi bir yere çarpıp çarpmadığımı hatırlayıp hatırlamadığımı soruyordu."
"O zamanlar, yedi aylık bir bebeğim ve yürümeye başlayan küçük bir çocuğum vardı ve her zaman üzerime zıplıyordu, ama buna rağmen bile, çok fazla morluk vardı."
Kayınvalidesinin şüphelendiği gibi, doktor da Laura'nın bir kan rahatsızlığı olabileceğinden endişeliydi ve testler için onu hastaneye gönderdi.
Laura, beklerken pek çok insan gibib semptomlarını internetten araştırmaya başladı ve bu şekilde kendini daha da korkuttu: "Herkesin yaptığı gibi Doktor Google'ı kullandım."
"Kendime teşhis koymaya ve neyin yanlış olduğunu görmeye başladım ve her türlü korkutucu şey ortaya çıktı."
Hastane kan testleri istemişti ve sonuçlar geri geldiğinde, Laura’nın kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan ve yaraların iyileşmesini sağlayan trombosit seviyelerinin tehlikeli derecede düşük olduğu ortaya çıktı.
Normal bir trombosit sayısı 400 ile 140 K / uL arasındadır. Laura's sadece 23 çıktı. Doktor, trombositler belirli bir seviyenin altına düştüğünde, beyinde iç kanama ve beyin kanaması riski olduğunu açıkladı.
Laura'ya, vücudun kendi trombositlerine saldırmasına sebebiyet veren bir otoimmün durum olan "immün trombositopenik purpura" (ITP) teşhisi kondu.
Hastanede doktorlar, Laura’nın ailesinde herhangi bir otoimmün hastalığa sahip olup olmadığını sordular, çünkü durumun kendisi kalıtsal olmasa da, bu tür hastalıklara karşı genetik bir yatkınlığa sahip olmak mümkün olduğunu aıkladılar.
Laura, Mirror gazetesine verdiği röportajda "Annem romatoid artrit hastası ve bu aynı zamanda erkek kardeşimi doğurduktan sonra geliştirdiği bir bağışıklık sistemi bozukluğu" diyerek annesinin rahatsızlığını açıkladı.
