09.08.2020 - 10:44 | Son Güncellenme:
Son 30 yılın en büyük ekonomik krizi yaşanırken koronavirüs salgını bir tsunami gibi ülkenin kıyılarını vurdu ancak kıyamet günü henüz gelmemişti.
Yerel para biriminin eriyip yok olmasıyla haftalarca gösterilere sahne olan Lübnan'da, 4 Ağustos Salı günü tarihi bir patlama meydana geldi. Limandaki amonyum nitrat depolarının nükleer bomba gibi havaya uçmasıyla şehir yerle bir oldu, patlamanın yol açtığı sarsıntı 240 kilometre uzaktaki Güney Kıbrıs'ta hissedildi.
En az 158 kişinin öldüğü ve onlarcasının halen kayıp olduğu patlamadan dört gün sonra Beyrut'ta bu kez bir öfke patlaması yaşandı.
Şehitler Meydanı'nda başlayan, 'Öfke Günü' protestoları kente yayıldı, birçok bakanlık binası göstericiler tarafından bir süre işgal edildi. Şehitler Meydanı'nda öğle saatlerinde başlayan protestoya güvenlik güçleri gaz ve tazyikli suyla müdahale etti ancak bu gösterileri durdurmadı.
Binlerce gösterici, uzun yıllardır uygulanan mezhep eksenli yönetim, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve diğer siyasiler aleyhine sloganlar attı. 29 yaşındaki Fares Halabi, protestolar öncesi "Üç gün temizlik yaptıktan, molozları taşıdıktan ve yaralarımızı sardıktan sonra şimdi sıra öfke patlamasına ve onları cezalandırmaya geldi" ifadesini kullandı.
İlerleyen saatlerde başlarını emekli Lübnan subaylarının çektiği bir grup boş durumda olan Dışişleri Bakanlığı'na girdi.
'Beyrut silahsızlandırılacak bir kent olacak', 'Beyrut devrim şehridir' sloganları atan emekli subaylar, Cumhurbaşkanı Avn ve damadı eski Dışişleri Bakanı Cibran Basil'in bakanlıktaki fotoğraflarını indirerek ateşe verdi.
Protestocuların girdiği diğer bakanlıklar arasında Ekonomi ve Enerji Bakanlığı, Çevre Bakanlığı da var. Öfkeli göstericiler ayrıca Bankalar Birliği binasına da giriş yaptı. Lübnan polisi olaylarda bir emniyet mensubunun 'göstericilere yardım etmek isterken' öldüğünü duyurdu. Yaşamını yitiren polisin, gösteri alanında yer alan Le Gray Hoteli'ne sığınan bazı vatandaşları çıkarmaya çalıştığı sırada çıkan gerginlikte düştüğü belirtiliyor.
Lübnan Kızıl Haç örgütü, bir polisin hayatını kaybettiği Öfke Günü protestolarında kadar 238 kişinin yaralandığını açıkladı.
Başbakan Hasan Diab ise, ülkenin içinde olduğu kriz nedeniyle erken seçim çağrısı yapacağını ilan etti.
Beyrut Limanı'nda depolanan amonyum nitratın Salı günü patlaması sonucu yaklaşık 6 bin kişi de yaralanmıştı. Tarihi patlama 300 bin civarında insanı da evsiz bıraktı.
Halk, yaşananlarda hükümetin 'ihmali olduğunu' söylüyor ve siyasileri 'yolsuzluk yapmakla' suçluyor. İnfilak eden amonyum nitrat kargo gemisinden altı yıl önce çıkarılıp depoya konmuştu.
Hükümet olayın sorumlularının bulunacağı sözü verdi ama halkın çoğunluğunun iktidara güveni yok. Kötüleşen ekonomi ve para biriminin değer kaybetmesiyle geçen yıl Ekim ayında hükümet karşıtı gösteriler düzenlenmişti. Gösteriler, koronavirüs önlemleri nedeniyle kısıtlamalar getirilene kadar sürdü.
Patlamadan zarar gören mahalleleri ziyaret etmek isteyen iki Lübnanlı bakan halk tarafından bölgeden kovulmuştu.
Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Avn, patlamayla ilgili uluslararası soruşturma açılması çağrılarını reddetti ve patlamaya 'dış müdahale' olup olmadığını yerel yetkililerin inceleyeceğini söyledi.
Lübnan'a Türkiye dahil çok sayıda ülke yardım gönderdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Cumartesi günü Beyrut'a gidip Cumhurbaşkanı Avn ve Başbakan Hassan Diab ile görüştü. Oktay, Mersin limanının Lübnan'ın hizmetinde olduğunu söyledi.
Liderler Pazar günü de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron önderliğinde internet ortamında bir araya gelip Lübnan'a bağışı görüşecek. Görüşmeye ABD Başkanı Donald Trump'ın da katılması bekleniyor. Macron, hafta başında patlamadan etkilenen bölgeleri ziyaret etmişti. Ülkenin eski sömürge gücü olan Fransa'nın Lübnan ile güçlü ekonomik bağları var.
BM kurumları Cuma günü yaptıkları açıklamada Lübnan'da gıda eksikliği ve Covid-19'la mücadelede aksaklıklar yaşanması değil bir dizi insani kriz yaşanabileceği uyarısında bulunuyor. Lübnan'a yardım eden ülkelerden ABD 15 milyon dolar değerinde acil gıda ve ilaç yardımı göndermeyi planladığını duyurdu. İngiltere de 5 milyon sterlinlik fon ayırdı.
Kanada'da ise hükümet Beyrut için düzenlenecek yardım kampanyalarında '1 dolara 1 dolar' katkıda bulunacağını açıkladı. Açıklamayı, Kanada Uluslararası Kalkınma Bakanı Karina Gould yaptı.
Bakan Gould, 4 Ağustos - 24 Ağustos arasında 12 farklı insani yardım kuruluşuna Kanadalılar tarafından yapılacak her 1 dolara 1 dolar da federal bütçeden ekleyerek katkıda bulunacağını duyurdu.
Lübnan Cumhurbaşkanı ve Başbakanı, 2.750 ton amonyum nitratın patladığını söyledi. Amonyum nitrat gübre olarak da kullanılıyor, ama bu malzemeden patlayıcı da yapılabiliyor.
Amonyum nitrat 2014'ten bu yana herhangi bir güvenlik önlemi bulunmaksızın limandaki depoda tutuluyordu. Malzemeler MV Rhosus kargo gemisinden çıkarılmıştı. Bu kadar büyük bir patlayıcı maddenin şehrin merkezine yakın bir depoda bunca zaman tutuluyor olması birçoklarında şüphe ve soru işareti yaratıyor.
Lübnan Cumhurbaşkanı Aoun, Çarşamba günkü açıklamasında Lübnanlı yetkililerin şeffaf bir soruşturma yürütecekleri sözünü verdi ve 'ihmali tespit edilen sorumlulardan hesap sorulacağını ve en ağır cezaya çarptırılacaklarını' söyledi.
Olayla ilgili uluslararası soruşturma açılması çağrıları da yapıldı. Aoun ise Cuma günü bu çağrıları reddedip "Uluslararası soruşturma açılması çağrılarının amacı gerçeği saptırmak" dedi.
Avn, hükümetin yürüttüğü soruşturmanın üç ihtimale baktığını söyledi: ihmal, kaza veya 'roket veya bomba veya herhangi başka bir yolla dış müdahale'. Yetkililer patlamanın 'malzemelerin alev alması' sonucu çıktığı ihtimali üzerinde duruyor ama Aoun'un bahsettiği 'dış müdahaleye' ilişkin henüz bir kanıt yok.
Aoun'un siyasi müttefiki Hizbullah lideri Hasan Nasrallah da patlamayla bir ilgileri olmadığını söyledi ve limanı Hizbullah'ın kontrol etmediğini, limanda herhangi bir silah veya mühimmat depolamadığını söyledi.
Nasrallah, "Açık ve net olarka bu depodaki patlama olayıyla hiçbir ilgimiz olmadığını ilan ediyorum. Füze, amonyum nitrat, mermi, yok böyle şeyler. Şimdi de yok, geçmişte de yoktu. Soruşturmayla açığa çıkacak. Eğer askeri bir eylemse soruşturma bunu ortaya koyar" dedi.