04.07.2025 - 17:13 | Son Güncellenme:
Evlerimizde, okullarda, hastanelerde, hatta sokaktaki trafik ışıklarında bile elektrik var. Su pompaları, bilgisayarlar, telefonlar, televizyonlar, hatta marketlerdeki kasalar bile elektrikle çalışıyor. Elektrik olmazsa, günlük hayatımız bir anda değişir. Mesela, 2015’te Türkiye’de büyük bir elektrik kesintisi yaşanmıştı ve sadece birkaç saat içinde hayat durma noktasına gelmişti.
Elektrik kesildiğinde ilk fark edeceğiniz şey, ışıkları yakamamak olur. Akşam olunca evler, sokaklar zifiri karanlığa gömülür. Elbette, el fenerleri ya da mumlar bir süre yardım edebilir, ama ya sonra? Telefonlarınızın şarjı biter, televizyonlar kapanır, internet çalışmaz. “Ama oyun oynayacaktım” diye düşünüyorsanız, maalesef oyun konsolları da çalışmaz hale gelir.
Hastanelerde durum daha ciddi. Doktorlar ameliyat yapmak için elektrikli aletlere ihtiyaç duyar. Yoğun bakım ünitelerinde hastaları hayatta tutan makineler elektrikle çalışır. Hastanelerde jeneratörler olsa da, bunlar sadece birkaç saat ya da en fazla bir gün dayanabilir. Yakıtları bitince, hastaneler de karanlığa gömülür.
Birkaç saatlik kesinti bile büyük sorunlar yaratırken, günler süren bir kesinti hayal edin. Elektrik olmazsa, su pompaları çalışmaz. Şehirlerde musluklardan su gelmesi için elektrikli pompalar kullanılır. Su akmazsa, içecek su bulmak zorlaşır. Marketlerdeki buzdolapları çalışmadığı için yiyecekler bozulmaya başlar. Market rafları hızla boşalır, çünkü yeni yiyecekler getirilemez. Kamyonlar ve tırların çoğu benzin istasyonlarına bağımlıdır, ama benzin pompaları da elektrikle çalışır.
Bir hafta geçtiğinde, işler daha da karmaşık hale gelir. Telefonlarınızın şarjı çoktan bitmiştir, bu yüzden arkadaşlarınızla konuşamaz, oyun oynayamaz ya da internete giremezsiniz. Radyo ve televizyon yayınları da durur, yani dünyada neler olduğunu öğrenmek imkânsız hale gelir. İnsanlar haber almak için birbirine sormaya başlar, ama bu da kafa karışıklığına yol açabilir.
Eğer elektrik bir ay boyunca geri gelmezse, dünya tamamen farklı bir yer olur. Şehirlerde yaşamak çok zorlaşır. Çok katlı binalarda asansörler çalışmadığı için yaşlılar ya da sağlık sorunu olanlar evlerine ulaşmakta zorlanabilir. Yiyecek ve su kıtlığı artık büyük bir sorun olur. İnsanlar, yiyecek bulmak için kırsal alanlara, köylere ya da ormanlara gitmeye başlar.
Tıp hizmetleri de çöker. İlaç üretimi durur, hastaneler çalışamaz hale gelir. Temiz su ve yiyecek eksikliği yüzünden hastalıklar artar. İnsanlar, eski zamanlardaki gibi, kendi yiyeceklerini yetiştirmeye ya da avlanmaya çalışır. Elektrik, hayatımızın ne kadar büyük bir parçası, değil mi? Onsuz, sadece ışıkları değil, suyu, yiyeceği, güvenliği, iletişimi, hatta eğlenceyi bile kaybederiz. Bu yüzden elektriği dikkatli kullanmak ve enerji kaynaklarını korumak çok önemli.