Ama Frida ile Diego'nun ilişkisi hep iniş çıkışlı bir şekilde devam etti. Diego Rivera aralarında Kahlo'nun kızkardeşi Christina'nın da bulunduğu bir çok kadınla onu aldattı. Kahlo da boş durmadı bu arada. Evlilikleri sırasında çeşitli erkeklerle ilişkileri oldu. Bunlarda biri de Rus devriminin önde gelen isimlerinden Lev Troçki ile yaşadı. Kahlo 47 yaşında akciğer embolisi yüzünden hayata veda ettiğinde belki de bir insanın 100 yıl yaşasa hiç keşfedemeyeceği duyguları yaşamıştı.
KOZMİK KARI- KOCAEfsanevi rock grubu The Doors'un 'beyni' Jim Morrison ve 'kozmik eşi' Pamela Susan Courson ile henüz grubun yeni yeni parladığı dönemlerde tanıştılar. Morrison'ın tuhaf bir törenle evlendiği Patricia Kennaly'ye rağmen Morrison'ın 'tek ve gerçek' eşi oldu Pamela.
Morrison bir çok şarkısını ona ithaf etti. Birbirlerini derin bir tutkuyla seven çift, ilişkilerindeki bütün iniş ve çıkışlara rağmen hiç ayrılmazlar. Hatta Morrison, son nefesini onun yanında verdi.
BEN SABIRSIZIM ERKEN GİDİYORUM1942 yılının 23 Şubat'ında çiftin yatak odasının kapısının öğle saatlerine kadar açılmaması üzerine hizmetçileri polise haber verdiler. Yatak odasına giren polisler sırtüstü yatan bir adam ile elini onun göğsüne koymuş genç bir kadının cesetleriyle karşılaştı. Bir kaç tane de adresleri yazılıp üzerine pulları bile yapıştırılmış zarf. Usta yazarın, gideceği adreslere ulaşmayı bekleyen veda mektupları: "Umarım, uzun gecenin ardından gelecek olan sabahın kızıllığını hala görebilirler! Ben, çok sabırsız olan ben, onların önünden gidiyorum."
Edebiyat tarihine Satranç, Acımak, Amok Koşucusu gibi eserler armağan eden Avusturyalı yazar Stefan Zweig öüme birlikte gittiği Lotte Altmann ile tanıştığında evliydi. Sekreteri olan kendisinden 26 yaş küçük Lotte'ye aşık olması hiç de uzun sürmedi. 1939'da evlenip Brezilya'ya Petropolis'e yerleştiler.
Ancak uzakta da olsa doğdugu toprakların savaşla yakılıp yıkılması ve orada yaşanan büyük insanlık suçu Zweig'i umutsuzluğa sürükledi. Daha fazla dayanamayacağını anlayıp intihar etmeye karar verdi. Lotte Altmann hayatının aşkını bu zor anda da yalnız bırakmadı.
ELİN DEĞMİŞ BU MEKTUBA Onların ki Romeo ve Juliet'i bile kıskandıracak bir aşk. 12'nhci yüzyıl Fransa'sından gelen iç burkucu bir aşk öyküsünün kahramanları filozof- şair Pierre Abelard ile öğrencisi ve aynı Heloise. Döneminin en radikal filozoflarından Abelard ile Heloise'ın ki ilk görüşte aşktı. Ama Heloise'ın soylu ailesi bu ilişkiye onay vermez. Gizlice evlenirler bir çocukları olur. Heloise'ın dayısı için korkunç bir haberdir bu. Abelard'ı hadım ettirir. İki aşık baskılardan kurtulmak için farklı manastırlara sığınırlar.
Ama bu aşklarının sonu değil, başka bir boyuta geçmesidir sadece. Bir daha birbirlerini hiç görmezler. Ölünceye kadar birbirlerine olan aşklarını mektuplarla anlatırlar.
"Gecenin doruklarında dörtnala koşturmuştuk bedenlerimizi, daha da doruklara çıkmıştık doğan güneşlerle.(...) "Ben böyle seviyorum işte: zarafetini, gaddarlığını, inceliğini, kabalığını, olduğun şairi, olmadığın erkeği seviyorum. Bir zamanlar çocuk olduğun ve bir gün ceset olacağın için seni seviyorum. Hem gövdeni, hem aklını seviyorum. " Bu iç burkan satırların ardındaki aşk öyküsü Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu da dahil bir çok oyuna, sinema filmine ve kitaba konu oldu. İki aşık yıllar sonra Paris'teki ünlü Pere Le Chaise mezarlığında sonsuza kadar ayrılmamak üzere buluştu.