Gündem Alican Sınır Kapısı, Iğdırlıları ikiye böldü

Alican Sınır Kapısı, Iğdırlıları ikiye böldü

25.04.2009 - 16:38 | Son Güncellenme:

.

Alican Sınır Kapısı, Iğdırlıları ikiye böldü

TÜRKİYE ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin gelişmesiyle tartışılmaya başlanan Alican Sınır Kapısı, Iğdırlıları ikiye böldü. Bazı kesimler Alican Sınır Kapısı'nın açılmasını, bazıları ise açılmamasını istiyor.
Iğdır’da yediden yetmişe herkes günlerden beri Alican Sınır Kapısı’nın açılıp açılmayacağını tartışıyor. Televizyon haberlerini ve tartışmaları yakından izleyen Iğdırlılar, kapının açılması konusunda ikiye bölündüler. Bazıları kapının açılmasından yana olduklarını daha yüksek sesle dile getirirken, kapının açılmasına karşı olanlar da Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’dan çekildikten sonra kapının açılması gerektiğini belirtiyor. Tartışmaların başlamasıyla Iğdır gazetecilerin akınına uğradı. Bir çok TV kanalı Iğdır’da canlı yayın yaparken, sınır kapısının bulunduğu bölge birinci derecede askeri yasak bölge olduğu için çekimlerin yapılmasına izin verilmiyor. Alican Sınır Karakolu’nun askerleri sınır boyunda ve köy çevresinde sürekli devriye geziyor. 

BAYRAĞIMIZI YAKANLARA KAPI AÇILMAZ 
Sınır kapısına 500 metre mesafede bulunan Orta Alican Köyü’nden Beymen Aslan, Türk bayrağını yakan Ermenilere kapının açılmaması gerektiğini söyledi. Aslan, “Ermeniler Türk bayrağını yaktılar. Kapı açılırsa aynı şekilde bizi de yakacaklar. Böyle bir düşmanlık varsa bu kapı açılmasın. Karabağ’ı geriye versinler sonra ilişki kuralım. Iğdır’ın Hakmehmet Köyü’nde toplu soykırım yapmışlar. Ağrı Dağı bizimdir, diyorlar. Bunu söyleyenlerle biz dost olamayız. Kapının açılmasını istemiyoruz. Biz dostumuza kapımızı açarız. Bizim bayrağımızı yakanlara kapımızı açamayız” diye konuştu.
Köyün en yaşlı kadınlarından 100 yaşındaki Şuket Bala ise kapının açılıp açılmayacağına hükümetin karar vermesini istedi. Şuket Bala, “Kapının açılmasını istemiyoruz ama hükümetimizin elindedir. İsterse açar, istemezse açmaz” dedi. 

ÇIKARIM YOK AMA AÇILMASINI İSTİYORUM 
Orta Alican Köyü sakinlerinden 92 yaşındaki İbrahim Eksen ise, kapının açılmasını istediğini söyledi. Eksen, şunları söyledi:
“Kapı daha önceleri açıktı. Gümrük vardı, ticaret yapılırdı. Bizim bu tarafa tavşan avlamaya geliyorlardı. Kapı iki taraf için de bir engeldir. Niye açılmasın ki? Herkes gelip gitsin. Bir çok kişinin akrabaları var. Akrabası olanlar Gürcistan üzerinden gelip gidiyorlar. Siz kapıyı kapatsanız da gelip gidiyorlar. İki halk arasına fesatlık koymuşlar. Soykırımlardan söz ediyorlar. Osmanlı zamanında olan olaylarla bizim ne ilgimiz var? Kapı açılırsa da benim için bir avantajı yok. Ama yine de açılmasını istiyorum.” 

‘ALİCAN’ İSMİNİN HİKAYESİ 
Iğdır’a 16 kilometre uzaklıkta Aras Nehrinin sınırı çizdiği Alican Sınır Kapısı ile ilgili olarak şöyle bir hikaye anlatılıyor: Birinci Dünya Savaşının Aras Nehri kenarındaki sınırda nöbet tutan Ali ve Can adlı iki Türk askeri, yorgunluktan uyurken komutanları gelir ve iki askerin silahlarını alarak gider. Uyanan erler silahlarının bulunmadığını görünce, çok korkarlar ve hemen harekete geçerler. Gece tahta köprünün altından karşıya geçen Ali ile Can, nöbette kendileri gibi uyuyan iki Rus askerinin silahlarını alarak dönüyorlar. Ertesi sabah gelen komutan, iki askere silahları nereden bulduklarını soruyor. Onlar da yaptıklarını anlatıyorlar. Bunun üzerine komutan Ali ile Can’ı hem tebrik ediyor ve hem isimlerini birleştirerek o köye ad olarak veriyor. Alican köyünün ismi, daha sonra sınıra da isim oluyor.