Gündem Balığa niyet ‘kay kay’a kısmet!

Balığa niyet ‘kay kay’a kısmet!

11.06.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Tekirdağ’ın Şarköy kıyılarında beyaz tabakalar halinde günlerce yüzen müsilaj, şimdi dibe çökmüş. Müsilaja bölgedeki balıkçılar, ağları kayganlaştırdığı için ‘kay kay’ diyor. Tekneler limana demirli, kayıkların sudan çektiği tek şey deniz salyası

Balığa niyet ‘kay kay’a kısmet

Cihat Aslan / İstanbul Marmara Denizi sahillerinde denizdeki canlı yaşamını yok etmekle karşı karşıya bırakan müsilajı adım adım takibimizde son şehrimiz Tekirdağ’a geçtik. Müsilajın ilk görüldüğü yer olan Şarköy’de beyaz tabaka halinde biriken müsilaja burada ‘kay kay’ deniliyor. İlçede müsilaj son sağanakların ardından denizin dibine çöktü. Emlakçı Fatma İnce, “Bu bölgede bir aydır müsilaj yok. Şarköy’de müsilaj uzun sürmediği için karşı kıyılar yerine buradan yazlık ev araştırılıyor. Çanakkale taraflarında her sezon yazlık kiralayan müşterimiz bu sene Şarköy’e geldi” dedi.

Haberin Devamı

Tekneler limana demirlendi

Şarköy kıyılarındn Tekirdağ merkeze doğru yol aldığımızda salya ile kaplanmış görüntülerden eser kalmadığını görüyoruz. Balıkçılığın geçim kaynağı olduğu Tekirdağ merkez Süleymanpaşa İlçesi’ne vardığımızda balıkçı teknelerinin hepsinin limana demirlediğini ettiğini görüyoruz. Sebebi ise denizin dibindeki müsilajın avcılığa engel olması. Süleymanpaşa’nın en büyük balıkçı teknesinde çalışan Mustafa Önder, “Normal dönemde bu zamanda kadar burada kay kay olmazdı. Sezon başladığında gidiyordu. Hiç bu kadarına denk gelmemiştik. Küçük balıkçılar gidiyor ama çektikleri tek şey müsilaj. O yüzden balığa çıkamıyoruz. Çıktığımızda zarar ediyoruz” diye konuştu.

Erken paydos

Salyanın 15 gün önce limanı ve denizi kapladığını aktaran Tekirdağ Merkez İlçesi Süleymanpaşa Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı İbrahim Pehlivanoğlu, “Balıkçı arkadaşlarımız mağdur durumda. Bu sene özellikle ilk defa bu kadar kay kay gördük. Balıkçılık faaliyetleri durdu. Çapari ile şu anda geçimini sağlayan var. Ağı denize attığımızda bu deniz salyaları ağırlık yapıp ağlarımızı çökertiyor. Büyük tekneler salyadan dolayı erken paydos etmek zorunda kaldı. Deniz yüzeyinde şu an yok. Çünkü büyük kısmı denizin dibinde” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Balığa niyet ‘kay kay’a kısmet

‘Denizin dibi orman gibi’

Tekirdağ Merkez’den bölgenin İstanbul’a en yakın ilçesi Marmaraereğlisi’nde de durum aynı. İlçede balıkçılık yapan Nuri Karadeniz (62), “Dünyaya geldiğimden beridir bu işi yapıyorum. Ne zamanki Ergene’yi saldılar o zaman bu salya patlak verdi. Denizimizde oksijen kalmadı. Bir paket ağ 1000 TL. Normalda aylarca kullandığımız ağları şuanda denize attığımızda bir ay kullanamılyoruz. Bu masrafla nasıl başa çıkacağım. Denizin dibi bulut gibi. Böyle ağı denize atsam ne olur, balık buna yakalanmaz ki” dedi. 6 yaşından beri Marmaraereğlisi’nde balıkçılık yaptığını söyleyen Yüksel Özman (54), “Bu sene korkunç felaket görüntüler var. 1-2 kilo balık alamıyorsun. Masraf çıkmıyor. Denizin dibi orman gibi” şeklinde konuştu.

Salyayı etkisiz hale getirdiler

Haberin Devamı

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı ve Çevre Mühendisi Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer’in başkanlığında yürütülen çalışma ile deniz salyası laboratuvar ortamında reaktif oksijen türleriyle difüze edilerek (Geçişme veya yayılma) parçalanıp etkisiz hale getirildi. Prof. Dr. Tecer, deniz salyasına sebep üç temel faktörü şöyle açıkladı:

İklim değişikliği: Marmara’da son 30-40 yılda normalin üzerinde 2.5 santigrat derece bir ısınma var. Bu ısınma başlı başına suda oksijen varlığını azaltan bir faktör.

Sirkülasyon veya durağanlık: Marmara Denizi parçalı bir deniz. Üstten Karadeniz’in suları gelir Ege’ye akar. Alttan ise Akdeniz’in suları Karadeniz’e akar. 25 metre derinliklerinde iki farklı deniz vardır. Deniz hareketliliğin olmadığı dönemlerde durağan deniz koşulları oluşur bu da fitoplanktonlar için olumsuz bir netice doğurur.

Evsel ve endüstriyel kirlenme: 25 milyon insanın bugüne kadar ki bütün katı-sıvı atıkları arıtılarak ya da arıtılmadan Marmara’ya boşalıyor. Aynı zamanda Marmara’da 50-60 bin geminin bir trafiği sözkonusudur. Endüstri faaliyetleri de yoğun. Marmara’ya boşalan bu atıklar fitoplanktonlar için bir dengesizlik yarattı.