GündemBebeğin babası davaya müdahahil olup Doğanay'dan şikayetçi oldu
Bebeğin babası davaya müdahahil olup Doğanay'dan şikayetçi oldu
24.04.2014 - 12:59 | Son Güncellenme:
Gölcük'te 2 aylık bebeğini evde ölüme terkedip bayram tatiline giden sınıf öğretmeni Seçil Müge Doğanay'ın yargılandığı davanın duruşmasında ilginç bir gelişme yaşandı. Bebeğin babası olduğu iddia edilen polis memuru T.A. avukatı aracılığı ile davaya müdahil olup Doğanay'dan şikayetçi oldu.
Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde 2 aylık bebeğini evde tek başına bırakarak ölümüne neden olduğu iddiasıyla tutuklanan öğretmen anne ikinci kez hakim karşısına çıktı. Zanlı annenin bebeğinin babası olduğu iddia edilen polis memuru T.A.'nın avukatı, duruşmaya müdahil olarak katıldı. Avukat Yunus Ercan, tutuklu bulunan anneden şikayetçi oldu.
Haberin Devamı
Olay, geçen yıl ekim ayı içerisinde Gölcük ilçesinde meydana gelmişti. Gölcük'teki bir ilkokulda sınıf öğretmeni olan anne Seçil M.D. (35) iddiaya göre, 'Berk' ismini verdiği 2 aylık bebeğini evde tek başına bırakarak 9 günlük Kurban Bayramı tatiline gitmişti. Bebek evde açlıktan ölmüştü. Anne Seçil M.D. tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Berk bebeğin cenazesi ise DNA tespit çalışmalarının ardından 15 günlük süre içinde öğretmenin ailesi tarafından da teslim alınmayınca, kasım ayında Gölcük'teki 17 Ağustos Deprem Mezarlığı'nda bulunan kimsesizler mezarlığına defnedilmişti.
İŞTE İDDİALAR
Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Seçil Müge D. ile avukatı Murat Yaman, babası Caner D, ağabeyi ve kız kardeşi, tanıklar Nesrin Çetinay ile Nurhayat Şahin katıldı. Sanık Müge D'nin fiziki olarak çöktüğü görüldü.
Sanıktan şikayetçi olan, bebeğin babası polis memuru Tayyar A'yı temsilen avukat Yunus Ercan'ın davaya mağdur sıfatıyla katılması talebi kabul edildi.
Tayyar A. Siverek Ağır Ceza Mahkemesine verdiği ifadede, internetten tanıştığı sanığı geçen yıl ocakta Adana'daki ailesiyle görüştürdüğünü, 1-2 kez cinsel ilişkiye girdiklerini, aralarındaki kültür farkı nedeniyle ayrıldıklarını, DNA testiyle bebeğin babası olduğunu öğrendiğini iddia etti.
Sanığın avukatı Yaman ise Tayyar A'nın ifadelerini kabul etmediklerini, başından beri hamilelik sürecini bildiğini ileri sürdü.
Mağdurun, suçtan doğrudan zarar görmediği için davaya katılma talebine karşı çıkan Yaman, "Olayın bu aşamaya gelmesinden dolayı Tayyar A'nın sorumluluğu vardır. Mağdur, sanığın kendisiyle zorla ilişkide bulunduğu yönündeki beyanından sonra biraz da savunma amacıyla davaya katılmak istemektedir. Talebin reddine karar verilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.
BANA TECAVÜZ ETTİ İDDİASI
Sanık Seçil Müge D. ise Tayyar A'nın beyanlarını kabul etmediğini, evlenmek için güvenlik soruşturması amacıyla gerekli belgeleri kendisine gönderdiğini söyledi. Sanık, şunları kaydetti:
"Adana'ya yanına gittiğimde evlenmeden çocuk sahibi olmak istemediğimi söylemiştim. Buna rağmen isteğim dışında, benimle oldu. Mağdurun belirttiği gibi, aramızda kültür farkı yoktur. Ailesi bana gayet iyi yaklaştı hatta bana hediye aldı. Gölcük'e döndükten sonra, Tayyar A'nın davranışları değişti. Adet görüp görmediğimi sordu. Görmediğimi söylemiştim. Bu nedenle hamile olduğumu biliyordu. Tayyar A, Gölcük'e geldiğinde yüzüne hamile olduğumu söylemiştim."
Tanık Şahin de sanığı 6 yıldır tanıdığını belirterek, zaman zaman iş yerine gelip gittiğini anlattı.
Şahin, şöyle dedi:
"Olaydan önceki süreçte çok fazla gelmedi. Geldiğinde de saçlarına boya yaptırmadı. Hatta sık sık başı ağrıdığı için ilaç kullandığı halde, bu dönemde ilaç kullanmadı. Biraz kilo almış gibiydi. Hamile olduğunu anlamadım ama adet görmediği için karnında şişlik olduğunu söylemişti. Bana evleneceğini söylemişti. Sanık bana bebeğine bakmam için iki kere bıraktı. Bebek küçüktü ama sağlıklıydı. Grip olduğu dönemde de ilaç kullanmayınca hastalığı uzun süre geçmemişti. Hamile olduğu için ilaç kullanmadığını düşünüyorum."
Şahin, sanığın Kurban Bayramı tatilinde ailesinin yanına gideceğini söylediğini ama bebeği kime bırakacağı konusunda konuşmadıklarını, kendisine bebeğe bakmak için teklifte bulunmadığını savundu.
BEBEĞİN ÖLDÜĞÜNÜ ÖĞRENDİM
Tanık Çetinay ise Gölcük Yüzbaşılar Sağlık Ocağında aile hekimliği yaptığını, aynı zamanda sanığın da hekimi olduğunu söyledi.
Çetinay, geçen yıl 27 Eylül'de Gölcük Devlet Hastanesinden sağlık ocağına aşı fişi gönderildiğini, hemşireyle fişteki bilgiden sanığa ulaşmaya çalıştıklarını ancak telefonlara cevap vermediğini dile getirdi.
Sanığın ikametgahına gittiklerini, komşularının sanığın evde yalnız kaldığını söylediğini aktaran Çetinay, sanığın dairesinin kapısına sağlık ocağına uğraması için not bıraktıklarını ancak geri dönüş yapmadığını savundu.
Çetinay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sanığa cep telefonuyla ulaştığımda, bir süre sonra sağlık ocağına geldi. Bebeğin nüfus cüzdanını ve diğer bilgilerini sordum. Nişanlı olduğunu, evlenince çıkartacağını söyledi. Bebek, canlı ve hareketliydi ama olması gereken kilodan biraz düşüktü. Bebeği emzirmediğini, annesinin baktığını söyledi. 4-5 gün sonra bebeği tekrar sağlık ocağına getirmesini söyledim ama gelmedi. Telefonlarıma da cevap vermedi.
Bayram tatiline girecektik. 11 Ekim'de cevap verdi. Bebeğin böbreklerindeki sorunla ilgili ve işitme testi yapılması için üniversite hastanesine götürdüğünü, gayet iyi olduğunu söylediğini ifade etti. Daha sonra bebeğin öldüğünü öğrendim."
Çetinay, sanığa boşandığı dönemde antidepresan yazdığını belirterek, "Sanığa hamileliğinde soğuk algınlığı için ilaçlar yazmıştım. 'Neden hamile olduğunu söylemedin, sana ilaç yazmazdım' dediğimde, 'Ben de hamile olduğumu bilmiyordum' şeklinde cevap verdi" ifadesini kullandı.
MÜDAHALE EDEBİLECEĞİ DELİL KALMADI...
Sanığın avukatı Yaman, kovuşturmanın genişletilmesini talep ederek, müvekkilinin bebeğiyle ilgilendiğini, ihmalinin söz konusu olmadığını savundu.
Yaman, şunları belirtti:
"Zaten bebeğin, adli tıp kurumu raporundan anlaşılacağı üzere 7-8 gün yaşamış olması da Metin Ş. tarafından bakıldığının kanıtıdır. Sanığın cezayı gerektiren fiili mevcut değildir. Deliller toplanmıştır, tutuklama tedbirdir. Sanığın müdahale edebileceği delil kalmamıştır. Sanığın ruhsal sorunları vardır, cezaevi ortamında bunları tedavi ettirmesi mümkün değildir. Gelinen bu aşamada sanığın tutuksuz yargılanmasını, en azından hakkında adli kontrol kararı verilmek suretiyle serbest bırakılmasını talep ediyorum."
Sanık Seçil Müge D. de tahliyesini istedi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına, cezai ehliyet raporuna itiraz için süre verilmesine, tanık Ayşe Bilgin'in çağrılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.
