Deprem karavanı! İçini gören inanamıyor: 'Sağ çıkarsak hiçbir şeye ihtiyacımız yok'
6 Şubat'ta meydana gelen deprem felaketi, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu bilinciyle hareket etmemiz gerektiğini acı bir şekilde gözler önüne serdi. 1999 depremini yaşadıkları için bu konuda oldukça hassas olan Bayraktar ailesi de 3 yıl önce tasarladıkları 'deprem karavanı' ile görenleri şaşırtıyor. 4 kişilik bir ailenin 1 haftalık tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde dizayn edilen araç, kısıtlı bütçesi olanlara da ilham oluyor.
Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - İnşaat teknikeri olan çalışan Van doğumlu Murat Bayraktar, eşi Hatice ve iki kız çocuğuyla İstanbul’da yaşıyor. Aynı zamanda tüplü dalış eğitmenliği de yapan Murat Bayraktar, sıkı spor geçmişine de sahip. Geçmişte lisanslı olarak boks ve kick boks sporu ile uğraşan, 2 yıl kadar da kort tenisi oynayan Bayraktar, spor hayatı dolayısıyla şimdilerde AFAD'a bağlı Pendik Belediyesi Arama Kurtarma (PEAK) ekibinde gönüllü olarak görev alıyor. Ekibiyle birlikte Kahramanmaraş depremi sonrası Hatay merkezde 40 kişiyi enkazdan canlı olarak çıkararak insanların hayatlarına dokunmaya çalışan Murat Bayraktar, ailesiyle birlikte doğayı ve seyahat etmeyi çok seviyor.
'EŞİM 1999 DEPREMİNİ YAŞADIĞI İÇİN HASSASIZ'
Birkaç kez küçük Türkiye turları yaparak bir iki il haricinde ailece neredeyse tüm Türkiye'yi gezen Bayraktar ailesi, son iki yıldan beri düzenlediği gezilerinde içini kendilerinin dizayn ettiği hem deprem aracı hem de gezi aracı olarak kullandıkları arabalarıyla uzun soluklu tatiller yapıyor. "Yaşamı ve doğayı seven, saygı duyan bir insanım. Çocuklarımı da doğayı seven, onunla bir bütün olmamız gerektiğini benimseyen bireyler olarak yetiştirmek için uğraşıyorum" diyen Murat Bayraktar, eşinin Adapazarlı olduğunu ve 17 Ağustos 1999 depreminde Adapazarı’nda bulunduğu için depreme karşı ailece hassasiyetlerinin olduğuna vurgu yaptı. Evlerinde her zaman acil durum çantalarının olduğunu dile getiren Murat Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti:
“Ayrıca gezmeyi seven bir aile olarak pandemi sürecinde evlerde kalmamız, bize hem olası bir depremde yaşam alanı sağlayacak bir barınak hem de tatillerimizde karavan gibi kullanacağımız bu aracı yapma fikrini verdi. Daha önce küçük bir araçta, akşamları benzinliklerde yatarak Türkiye turu attık. Bu tecrübelerimize dayanarak da arabamızı tasarladık, projesini kendim çizerek ölçülere göre yaptırdım. Böylece hem güvenli bir barınak hem de bizi tatillerimizde özgür kılacak bu araç ortaya çıktı."
MUTFAK, TUVALET, YATAK, DOLAP İÇİNDE YOK YOK
Aracın 4 kişinin rahatlıkla kalabileceği şekilde dizayn edildiğine değinen Murat Bayraktar, projelendirdiği bu tasarımı, mobilyacısına vererek imalatını 10 mm MDF'den yaptırdı. Aracın arka kısmında mutfak malzemeleri için iki adet çekmece, kıyafet ve yatak malzemeleri (yastık, battaniye, nevresim) için üstten kapaklı bir dolap ve duş, portatif tuvalet, çamaşır yıkama leğeni, masa, sandalye gibi malzemelerin koyulabileceği kapaklı bir dolap daha bulunuyor. Ayrıca bu üç alanın ortasında 4 kişilik bir seyyar masa alanı da oluşturduğunun bilgisini veren Bayraktar, “Böylece yağmur ya da fırtınalı zamanlarda araç içerisinde oturma ve yemek yeme alanı oluşturmuş oldum. Bu masa ve aracın arka koltukları katlanır hale getirerek arkada büyük bir yatma alanı oluşturdum. Yatmayı kolaylaştırmak için bu alanın üzerine 5 santimetre yüksek yoğunluklu süngerden minderler yaptırdım, böylece evdeki yatak rahatlığını burada sağlamış oldum. Aracımızda iç kısımda yemek yeme, oturma alanı, 4 kişilik yatma alanı, mutfak alanı, yatak ve elbise dolabı, eşya dolabı, seyyar duş, seyyar tuvalet 60 litre temiz su deposu mevcut. Ayrıca araçta güneş paneli sistemiyle kesintisiz enerji ihtiyacını da sağlayabiliyoruz” şeklinde konuştu.
'SAĞ ÇIKABİLİRSEK 1 HAFTA YETECEK YİYECEK VAR'
Bayraktar ailesinin aracı 2004 model Woswagen Transporter T5 standart şase olarak geçiyor. Karavana çevirdiği aracı kendisinde daha önce bulunan 2004 model bir Hyundai Getz ile kafa kafaya takas ederek aldığını anlatan Murat Bayraktar, “Pandemi girmeden önce her şey daha uygundu. O zamanlar yaklaşık 5 bin liraya mal ettim, o zamandan bu zamana üç-dört kat artış olduğu düşünülürse şimdilerde mobilya ve diğer tüm malzemeleri 15-20 bin liraya yaptırabilirsiniz” yorumunda bulundu.
Bir depremde ilk 72 saatin önemine dikkat çeken Murat Bayraktar, “Kahramanmaraş depreminde de bunu gördük, bir deprem sonrasında yardımların o bölgeye ulaşması 72 saat sürebiliyor. Biz eğer olası bir depremde sağ çıkabilmeyi başarabilirsek aracımızda bize bir hafta yetecek su, yiyecek ve konserve bulunduğu için, yardımlar bize ulaşana kadar kendimizi idare edebileceğiz. Ayrıca barınma ve ilaç ihtiyacımızı karşılayabileceğiz. Aracımızdaki güneş enerjisi sistemiyle deprem sonrası en önemli şey olan elektrik kesintisinden etkilenmeyeceğiz. Ayrıca portatif tuvaletle aracımızda tuvalet ve el yıkama ihtiyacımızı giderebileceğiz” deyip araçlarıyla yaptıkları seyahatlere değindi ve ekledi:
“Bu aracı yaptıktan sonra iki yaz 3’er hafta olmak üzere yaz tatillerimizi bu araçta yaptık, karavanda gibi yaşadık. İlk yaz tatilimizi Ege’den Akdeniz'e inerek ve gördüğümüz güzel koylarda kalarak geçirdik, ikinci yaz tatilinde ise Gökçeada’ya giderek 3 hafta adada kaldık. Özellikle eşimin bu arabaya bakış açısı ikinci bir ev, güvenilir bir liman gibi. Bazen küçük sarsıntılar olduğunda evimizden inip aracımızı binalardan uzak sahilde güvenli bir yere çekip rahatlıkla uyuyabiliyoruz. Çocuklar için ise bu araç daha çok bizi özgür kılan yürüyen bir ev anlamı taşıyor. Onlar daha çok yazın yaptığımız tatillere odaklanmış durumdalar.”
‘DEPREM SONRASI ULAŞIP ARACI SORAN ÇOK OLDU’
Murat Bayraktar, yakın çevresinden ve YouTube kanalı üzerinden bu aracın dönüşüm ve kullanımıyla ilgili paylaştığı videolara büyük bir ilgi duyulduğunu belirtiyor. Eskiden daha çok yaz aylarında sorulan sorulat artarken yaşanan büyük deprem sonrası kendisine ulaşıp nerede yaptırdığını soranların bir hayli arttığını da ekleyen Bayraktar, karavan için bütçesi olmayan birçok kişiye de aracın ilham olduğunu söylüyor.
Yakın zamanda bu aracı değiştirerek Doblo tarzı biraz daha küçük bir araba almayı düşündüğünü dile getiren Murat Bayraktar, “Aldığım aracın arkasını uygun şekilde yine deprem ve geziye uygun hale getireceğim. Ayrıca bir tane çekme karavan alarak, deprem ve gezi durumlarındaki konforumuzu artırmayı düşünüyoruz. Böylece olası bir deprem felaketinde ailem dışındaki insanlara da yardımlar ulaşana kadar tuvalet, yiyecek, su, ilaç gibi hususlarda yardımcı olabilirim” açıklamasında bulundu.
