Diyarbakır’da SUİKAST

Deliller Hizbullah’ı gösteriyor Diyarbakır’da SUİKAST
Diyarbakır Emniyet Müdürü Okkan’ın konvoyunu el bombalarıyla durduran teröristler, çapraz ateşle hain emellerini gerçekleştirdi
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve 5 koruma polisinin şehit olduğu saldırı, dün akşam 17.45’te Şehitlik semtinde meydana geldi. Emniyet Müdürlüğü’ndeki makamından, Diyarbakır Valiliği’ne gitmek üzere çıkan Okkan’ın otomobili, yaklaşık 500 metre uzaklıktaki Et ve Balık Kurumu’nun önündeki kavşağa geldiğinde, pusu kuran teröristler saldırıya geçti.

Durmuş’un kuzeni de can verdi Önce bomba atarak, öndeki motosikletli eskortların ve arkadaki araçta bulunan korumaların dikkatini dağıtan 4 terörist, ardından da makam otomobiliyle onu takip eden korumaların aracını kurşun yağmuruna tuttu. Kontrolden çıkan makam otomobili yol kenarındaki bariyerlere çarparak durunca, saldırganlar otomobile ateş etmeyi sürdürdü. Kalaşnikoflarla birkaç noktadan birden çapraz ateşe maruz kalan Okkan ve korumaları karşılık vermek istediyse de yoğun ateş altından kurtulamadı. Okkan’la birlikte özel kalem görevlisi Mehmet Kamalı, Sabri Gün, Mehmet Sepetçi, Selahattin Baysoy şehit düşerken, Nuri Bozkurt, Mustafa Dinçer, Veli Göktepe ve Fatih Gökçek de yaralandı. Sağlık Bakanı Osman Durmuş’un kuzeni olan koruma Atilla Durmuş’un da can verdiği saldırıyı gerçekleştirenlerden birinin yakalandığı iddia edildi. Korumaların yaraladığı bir arkadaşlarını da alan diğer saldırganlar ise karanlıkta kaçarak izlerini kaybettirdi.

Hemen operasyon başlatıldı Saldırıda yaralanan polisler Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralılar için polis telsizinden kan anonsu yapılınca, çok sayıda polis hastaneye akın etti. Güvenlik güçleri, Hizbullah örgütü mensubu oldukları tahmin edilen teröristleri ele geçirmek için bazı şüpheli ev ve kahvelere yıldırım baskınlar yaptı, semtin tüm giriş ve çıkışlarını tuttu.
Dicle Nehri’ne doğru uzanan, çoğu tek katlı gecekondularla dolu Şehitlik’te araçların giremediği dar sokaklara yıldırım hızıyla giren timler, terörist avı başlattı. Operasyonda çok sayıda şüpheli kişi gözaltına alındı. Polis, saldırıdan hemen sonra olay yerinden hızla kaçan ve içinde üç kişi bulunan şüpheli otomobilin peşinde.

Diyarbakır’ın babası Tantan’ın evladıydıAHMET TULGAR
Ben Hendekli fırıncının oğlu Gaffar, polisliğin bana bu kadar sevgi getireceğini sanmıyordum...
Bu sözlerin sahibi Gaffar Okkan 1952’de Adapazarı, Hendek’te doğdu. Üç büyük ilden birinin emniyet müdürlüğüne getirilmesi beklenen Okkan, Hizbullah operasyonlarında kilit rol oynadı. Hemşerisi Sadettin Tantan’ın oğlu gibi sevdiği Okkan’ı Diyarbakırlı çocuklar da babaları gibi gördü.

Halkla iç içeydi Ofis Meydanı’ndaki polis noktasına oturduğunda her isteyen onunla çay yudumlayıp derdini rahatça anlattı. Diyarbakırspor maçlarında "Gaffar buraya" tezahüratlarına gülümseyen yüzü ve her golde futbolcuları kucaklayışı hafızalara kazındı. Belki İstanbul’dan bakıldığında pek anlaşılmayacaktır, ama Gaffar Okkan, Diyarbakırlılar için sıradan bir polis değildi... Yakışıklılığı, şıklığı ve sevecenliğiyle onların yaşayan efsanesiydi.

KAHREDEN İHMAL... İstihbarat zaafı da gündemde
TOLGA ŞARDAN
Gaffar Okkan, "Diyarbakır’da artık huzur var" mesajını vermek için kendisine 1994’te tahsis edilen zırhlı Tempra marka aracı kullanmayı reddetti. Polisle vatandaş arasında sıcak bir ilişki kurmak isteyen Okkan’ın zırhlı araç kullanmama ısrarı yaşamına mal olurken, Emniyet Müdürlüğü önündeki katliam, istihbarat zaafı kuşkusunu da gündeme getirdi. Okkan, eski emniyet müdürlüğü binasının etrafındaki koruma barikatlarını da kaldırırken, caddeyi araç trafiğine açtırdı.
Diyarbakır Valisi Cemil Serhadlı’yla birlikte geçen ay bir açıklama yapan Okkan, Hizbullah’ın tetikçisi olduğu belirlenen 26 kişinin kimliklerini açıklayarak, teröristlerin yakalanmasına çalışıldığını kaydetti. Okkan, sohbetlerinde, "Hizbullah’ın artık sansasyonel bir eylem yapamayacağı" inancını da dile getiriyordu.

‘Eylem potansiyeli vardı’ Okkan’a yönelik suikasttaki ihmal zinciri, kentteki istihbarat birimlerinin çalışmalarını da gündeme getirdi. Dünkü saldırının gerçekleştirilme yöntemi Okkan’ın çok önem verdiği istihbarat çalışmalarında zaafiyet olduğu kuşkusunu doğurdu. Bir yetkili, "Emniyet Müdürlüğü yakınlarında istihbarat yapıldığı belirlenemedi. Oysa bu eylem için bir kez gelmek yetmez" dedi. Bir başka emniyet yetkilisi ise, "Varlıklarını sürdürmek için eylem yapmaları kaçınılmazdı. Eylem potansiyeli vardı" dedi.

Tepkiler... Sezer: Saldırıyı nefretle kınıyorum
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’a yönelik saldırıyı nefretle kınadı. Sezer, yayınladığı mesajda, "Bu saldırıyı nefretle kınıyorum. Emniyet Müdürümüz Gaffar Okkan ile şehit polislerimize Allah’tan rahmet, ailelerine, ulusumuza ve Emniyet örgütümüze başsağlığı diliyor, bu olayda yaralanan polis memurlarımıza da acil şifa dileklerimi iletiyorum" dedi.

Ecevit: Herhalde özen gösterilmiştir
Başbakanlık’ta bir açıklama yapan Başbakan Bülent Ecevit, "Sorumluların Türkiye’deki huzur ortamına gölge düşürmek isteyenler olduğu bellidir. Fakat huzur ve barış düşmanları amaçlarına ulaşamayacaklardır" dedi. Ecevit, kendisinin "Polis kendini korumada özen göstermiyor" açıklamasının anımsatılması üzerine, "Herhalde Diyarbakır’da gereken özen gösterilmiştir" diye konuştu.
Devlet Bahçeli (Başbakan Yardımcısı): Diyarbakır Emniyet Müdürümüz Gaffar Okkan’ın ve 5 polisimizin şehit edilmesi hepimizi derinden üzmüştür. Bu saldırı, yapanların yanına kâr kalmayacaktır.
Mesut Yılmaz (Başbakan Yardımcısı): Bu tür hain saldırılar ne devletimizin ne de güvenlik güçlerimizin terörle mücadele azmini ve kararlılığını kıramaz."
Recai Kutan (FP Genel Başkanı): Diyarbakır’da huzur ve sükunun yerleşmesi için olağanüstü çabaları bilinen ve halkın büyük sevgisini kazanmış değerli emniyet müdürümüze yönelik saldırı çirkin bir eylemdir.

İlk suikasttan sağ kurtulmuştu
Yakın arkadaşı olan Gaffar Okkan’a karşı daha önce de başarısız bir suikast girişimi olduğunu anlatan DSP Diyarbakır Milletvekili Abdulsamet Turgut, gazetecilerin sorularını yanıtlarken şunları söyledi: "Okkan, Hizbullah’a büyük bir darbe vurdu, vuracaktı da. Saldırıyla ilgili şu anda kesin açıklama yok. El bombası atıldığı da söyleniyor. Hizbullah’tan tehdit alıyordu. Hafta içinde üç dört kez görüşmüştük. En son bu akşam (dün) altıya on kala makamından aradım, telefonu açan olmadı."

Ailesi acı haberi alınca şoka girdi
Diyarbakır’da, 5 polis memuruyla birlikte şehit edilen Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ın Hendek’te bulunan anne ve babası, olayı duyunca fenalaştı. Kalp hastası olan 80 yaşındaki baba Fikri Okkan ve şeker hastası anne İmran Okkan için hemen eve doktor çağrıldı. Okkanlar’ın Başpınar Mahallesi’ndeki evinin çevresinde ise geniş güvenlik önlemleri alındı.

Hizbullahçı’nın ifadesi çıktı
Yakalanan Hizbullah militanları, Gaffar Okkan’ın, ölüm listesinin başında olduğunu açıkça bildirmişti. Hizbullah’ın bir süre önce yakalanan Diyarbakır Sorumlusu Sabri Özdemir, kendisine Okkan’ı öldürmesi için talimat verildiğini söyledi. Özdemir, ifadesinde sanki dünkü suikastı anlatmıştı: "Şehitlik’teki makamına gidiş gelişlerinde arabasından inerken Okkan’a uzun namlulu Kanas silahıyla eylem yapacaktık. Bunun için bir ev kiralayacaktık. Eylemin planını ‘Ömer Hoca’ kod adlı sorumluma verdim."

24 Ocak tarihi akıllara kazındı
Türkiye’nin yakın tarihinde 24 Ocak, büyük olaylarla akıllara kazındı. 24 Ocak 1980’de Süleyman Demirel başbakan, Turgut Özal da DPT ve Başbakanlık Müsteşarı olarak 24 Ocak ekonomik kararlarına imza attı. 1993 yılının 24 Ocak’ında gazeteci - yazar Uğur Mumcu suikasta uğradı. 24 Ocak 2001’de ise Türkiye bu kez Gaffar Okkan’ın can verdiği saldırıyla sarsıldı. Hizbullah operasyonlarının da ocak ayında yapılması da dikkat çekti. Beykoz’daki Hizbullah operasyonunun tarihi 17 Ocak 2000’di. Operasyonda ölen Hüseyin Velioğlu’nun cenaze töreninin tarihi ise 29 Ocak.

Çelik yelek talimatı vermişti
Gaffar Okkan, cezaevlerindeki olayların ardından güvenlik güçlerine yönelik saldırı olasılığının artması üzerine aralık sonunda Diyarbakır’da acil önlem alınması talimatını verdi. Okkan’ın imzası ve "Gizli" damgasıyla şubelere gönderilen uyarı yazısında polislere görevleri başında çelik yelek giyme zorunluluğu getirilerek, silahlarının her an ateş etmeye hazır tutulması istendi. Tüm resmi kurumlara girişlerde sıkı bir üst kontrolü yapılması talimatı da verildi.



GÜNCEL