21.01.2011 - 02:55 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Rize’nin Pazar ilçesinde, babasının bir işi için gittiği adliyede hâkimle tartışan Rize Üniversitesi Fındıklı Meslek Yüksek Okulu’nda öğretim görevlisi olan Bilal Bekar, hâkimin şikâyetçi olması üzerine tutuklandı. Hâkimin, kalemde karşılaştığı Bekar’dan ayağa kalkmasını istediği, çıkan tartışmada Bekar’ın ettiği sözleri kanıt göstererek, görevi başında hâkime hakaret ettiği gerekçesiyle şikâyetçi olduğu bildirildi.
Mahkemenin de kaçma ihtimali bulunmayan, adresi belli olan Bekar’ı, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun tutuklamaya ilişkin genel hükümleri uyarınca tutukladığı öğrenildi. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle, başta Hizbullah sanıkları olmak üzere, katiller, uyuşturucu kaçakçıları, organize suç örgütü üyeleri bir bir tahliye olurken, Rize’de geçen hafta ilginç bir tutuklama kararı verildi.
Savcılık itiraz edince...
Pazar Sulh Ceza Mahkemesi’nde Bekar’ın tutuklanması istemiyle dava açıldı. Mahkeme, tutuklama istemini reddetti. Bunun üzerine savcılık, Rize Ağır Ceza Mahkemesi’nde karara itiraz etti. Rize Ağır Ceza Mahkemesi de isteği yerinde bularak Bekar’ın tutuklanmasına karar verdi.
Karara rağmen hemen tutuklanmayan Bekar, okuldaki derslerine devam etti. Ancak, önceki gün, tutuklama kararı polise bildirildi. Polis de Bekar’ı yakalayarak cezaevine gönderdi.
KAÇMA ŞÜPHESİ Mİ VARDI?
Hizbullah dışarı hoca cezaevine
Mahkemenin, “hakaret” suçunu gerekçe göstererek, CMK’nın 100. maddesi uyarınca tutuklanmaya hükmettiği bildirildi. CMK’nın 100. maddesi şöyle: “Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez. Şu hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir: a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa. b) Şüpheli veya sanığın davranışları; 1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, 2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.”