10:50Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Kıbrıs gibi kangren olmuş dış politika sorunlarına yönelik çözüm arayışlarına saygılı olmak gerektiğini belirterek, ''Kendi gibi düşünmeyenleri hain ilan etmeyi, en hafif ifadeyle, demokrasiye karşı saygısızlık olarak görüyoruz'' dedi.
TÜSİAD'ın 34. Genel Kurulu, Sabancı Center'da toplandı. Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Genel Kurul'un ardından toplanacak Yönetim Kurulu'na istifasını sunacak. Yönetim Kurulu'nun görev dağılımı yaparak Başkanlığa, Başkan Yardımcısı Ömer Sabancı'yı seçmesi bekleniyor.
Tuncay Özilhan, veda niteliği taşıyan Genel Kurul'daki konuşmasında, üyelerden TÜSİAD'a gözleri gibi bakmalarını istedi.
TÜSİAD'ın, gücünü yalnızca üyelerinden alan bir kuruluş olduğunu vurgulayan Özilhan, şunları söyledi:
''Başkanlar, yönetim kurulları, yetenekli profesyonel kadrolar varsa, bunları üyelerimizin derneğe, onun misyonuna yürekten inanç duymalarına, zamanlarını, uzmanlarını, kaynaklarını, fikirlerini bu inanç doğrultusunda derneğe tahsis etmelerine, dernek yönetimlerini güven ve inançla desteklemelerine borçluyuz. Bu nedenle burada bulunan ve bulunmayan tüm üyelerimize de bütün kalbimle teşekkür ediyorum.
Üyelerimizden ricam, TÜSİAD'a gözümüz gibi bakalım, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da madden ve manen desteklemekten hiç geri durmayalım. Çünkü, Türkiye'nin TÜSİAD'a ve TÜSİAD gibi kurumlara çok ihtiyacı var.''
TÜSİAD GİBİ BİRKAÇ KURULUŞ DAHA OLSA... TÜSİAD'ın, fazla tevazuya gerek duymadan, siyasetin günlük itiş kakışının ve üyelerinin günlük ihtiyaçlarının ötesine geçebilen bir perspektifle hareket ettiğini kaydeden Özilhan, ''TÜSİAD gibi birkaç kuruluş daha olsa Türkiye'nin gelişmesine çok daha güçlü bir ivme kazandırılabileceğini söyleyebiliriz'' diye konuştu.
Özilhan konuşmasında, bu dönem görevi devrettiğini anımsatarak, 3 yıllık başkanlık hizmetinde kendisini destekleyen başkanlara, Yönetim Kurulu'ndaki arkadaşlarına ve TÜSİAD ekibine teşekkür etti.
''REHAVETE KAPILMA ŞANSIMIZ YOK'' Tuncay Özilhan, önümüzdeki dönemle ilgili ekonomi ve Kıbrıs konusundaki görüşlerini de şöyle açıkladı:
''Ekonomide sağlanan iyileşme hepimize umut veriyor. Ancak dışımızdaki
hava koşulları sürekli değişebiliyor. Bu yüzden, bu uçağın pilotlarının sürekli rota kontrolü, sürekli ince ayar yapmaları gerekiyor. Gözlerini göstergelerden ayırmamaları ve uyarıları dikkate almaları zorunlu. Bakın bugün AB'de bile rekabet gücünü artırmak için sürekli yeni arayışlar var. Bunun en son göstergesi Lizbon Stratejisi. Bizim, (işler iyi) deyip rehavete kapılma şansımız yok.
Dışarıda sert ve değişken hava koşulları hüküm sürerken, içerde politik istikrarın ve uzlaşma ortamının korunmasının büyük önem taşıdığını belirten Özilhan, gerçek anlamda reform yapabilmenin, yeni sistemin uzlaşma içinde uygulamaya konabilmesiyle mümkün olduğuna dikkati çekti. Özilhan, ''Huzur bozucu suni gündemlerin ya da dayatmaların peşinde koşmaktan da, her yeniliğe kuşkuyla bakarak huzursuzluk yaratmaktan da süratle vazgeçmemiz gerekiyor'' dedi.
Tuncay Özilhan, ''Kopenhag Kriterleri'nde ciddi uygulama örnekleri sergilemek zorundayız. Temel hak ve hürriyetler, hukuk devleti ve yargı alanlarında hala yapmamız gerekenler var. Türk halkı bu alanlardaki gelişmeleri fazlasıyla hak ediyor. Burada da rehavete yer yok'' diye konuştu.
''HUKUKUN EGEMENLİĞİNİ SAĞLAMAK ZORUNDAYIZ'' Türkiye'de hukukun egemenliğini sağlamak zorunda olduğumuzu da belirten Özilhan, konuşmasını söyle sürdürdü:
''(Burası Türkiye, burada her şey olur) yaklaşımına karşı mücadele etmeliyiz. (Burası bir hukuk devleti) diyebilmeliyiz. Yargının bağımsız ve temiz olması için mücadele etmeli, yolsuzlukların amansızca takip edilmesini sağlamalıyız. Bu yalnızca bizim itibarımız değil, toplumumuzun geleceğe güvenebilmesinin ve bu gelecek için çalışabilmesinin tek yoludur.
Kıbrıs gibi kangren olmuş dış politika sorunlarımıza yönelik çözüm arayışlarına saygılı olmalıyız. Kendi gibi düşünmeyenleri hain ilan etmeyi, en hafif ifadeyle, demokrasiye karşı saygısızlık olarak görüyoruz. Bazı komşularımızla ilişkilerimizin kazandığı olumlu ivmeden yararlanarak, birikmiş sorunlarımızın çözümünde adım atmalıyız.'' AB üyeliği gibi büyük dönüşüm projelerinin kapsamlı iletişim faaliyetlerini gerektirdiğine işaret eden Özilhan, özellikle üye ülkelerin kamuoylarına kendimizi anlatma çabalarına hız verilmesini istedi.
Özilhan, ''Bütün bunları gerçekleştirmeye çok yakınız. Yeter ki, anlamsız ve verimsiz tartışmalar içinde kendimizi kaybetmeyelim. İstekli ve kararlı olalım. TÜSİAD, bize bir kol mesafesi kadar yakınlaşmış bulunan hedefimizi ve ideallerimizi gerçekleştirmek için var gücüyle çalışmaya devam edecek'' dedi.
GÜNDEM YOĞUNLUĞU Özilhan, konuşmasında, Türkiye'de son üç yılda yaşanan ekonomik ve siyasi gelişmeleri değerlendirdi.
Türkiye'nin son yıllarda büyük bir dönüşümü, birkaç yıla sığdırmaya çalışan bir gündem yoğunluğu içinde yaşadığını belirten Özilhan, ''Buna hepimiz o kadar alıştık ki, belirli dönemleri geride bıraktığımızda, onlarla ilgili hafıza alanlarımızı boşaltıyoruz'' dedi.
Türkiye'nin 2000'li yıllara hem ekonomide, hem siyasette, hem de dış politikada on yılların biriktirdiği sorunlarla girdiğini, bu sorunların zaman yitirilmeden çözülmesinin ülkenin önünün açılması bakımından hayati önem taşımakta olduğunu anlatan Özilhan, 2001 Şubat krizi ertesinde IMF'nin kapsamlı yardımıyla yeni bir yapısal uyum programı başlatıldığını anımsattı.
Özilhan, Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı'nın yapısal reformlara öncelik tanıyarak kendinden önceki uygulamalardan ayrıldığını ifade ederek, ''Bu sayede 2001 yılı, Türkiye için bir kriz yılı olmanın yanı sıra bir reform yılı da olabildi. TÜSİAD, ekonomik programın uygulamaya koyulmasının ardından programda belirtilen yapısal reform taahhütlerini sıkı takibe alarak görüşlerini sık sık kamuoyuna iletti. Uyarılarını yalnız hükümete değil IMF'ye de yöneltti'' dedi.
TÜSİAD'ın yıl boyunca AB'ye adaylık sürecini ve uyum çalışmalarını yakın takibe aldığını belirten Özilhan, Meclis'in geniş tabanlı bir uzlaşma ile Anayasa'nın 34 maddesini değiştirmesinin çok önemli bir adım olduğunu vurguladı.
2002'DE AB VE KIBRIS YAKIN TAKİPTEYDİ Tuncay Özilhan, 2002 yılının ilk aylarında, yapısal reformların ilk olumlu sonuçlarının alınmaya başlandığını, faizlerin düşmesi ve
dolar kurunun gerilemesinin üretim üzerinde olumlu etkiler yarattığı ve ihracatçı sektörler başta olmak üzere sanayi üretiminin artması sonucunda ekonomideki büyümenin tekrar başladığını söyledi.
TBMM'nin Ağustos ayında, güç siyasi koşullar altında, Kopenhag kriterlerini karşılamaya yönelik demokratik reformları yasalaştırarak Türkiye'nin AB yolunda tarihi bir adım atmasını sağladığını belirten Özilhan, yeni hükümetin AB süreciyle ilgili kararlılığını ifade etmesi ve ekonominin
seçim sürecini hasarsız atlatmasının piyasaları olumlu etkilediğini dile getirdi.
Özilhan, yılın TÜSİAD açısından ağırlıklı konusunun yine AB üyelik süreci olduğuna işaret ederek, Kopenhag Zirvesi öncesinde yürüttükleri lobi çalışmaları kapsamında yurtdışına yaptıkları ziyaretler ve yurtiçinde başlattıkları kampanyalarla Türkiye'nin AB üyeliğine destek aradıklarını anlattı.
Tuncay Özilhan, ''TÜSİAD, uluslararası toplumun uzun süredir çözüm beklentisi içinde olduğu Kıbrıs sorununu da AB üyelik müzakerelerinde Türkiye'nin konumunun güçlendirilmesi, Kıbrıs Türk halkının refah ve huzura kavuşması, Türkiye'nin tüm dış ilişkilerinin sağlıklı yönde geliştirilmesi açılarından yakın takipte tutmaya devam etti'' diye konuştu.
Özilhan, TÜSİAD'ın yıl boyunca, Irak konusunda, somut koşulları tahlil ederek dile getirdiği görüşlerin, bazen ilk anda tepkiyle karşılansa bile kısa süre içinde yaşanan gelişmelerle haklılığı teyit edilen bir noktaya geldiğini savundu.
''2003, ÖNEMLİ KAZANIMLAR SAĞLANDIĞI BİR YIL OLDU'' Tuncay Özilhan, ekonomik program dahilinde uygulanmakta olan sıkı maliye ve para politikaları sonucunda, artan güven ortamıyla birlikte, 2003 yılının ekonomik istikrar, yapısal iyileştirmeler ve büyüme doğrultusunda önemli kazanımların sağlandığı bir yıl olduğunu ifade ederek, şöyle dedi:
''Ekonomideki iyileşmenin yatırımlara ve istihdama yansıması ise gerçekleşmedi. Ekonomik gelişmeleri yakından izleyen TÜSİAD, olumlu gelişmelerden duyduğu memnuniyeti dile getirirken, ekonomik programa sadık kalınması, yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik çabaların hızlandırılması ve yapısal reformların tamamlanması konularındaki görüşlerini de kamuoyu ve yetkililerle paylaştı.'' TÜSİAD Başkanı Özilhan, veda niteliği taşıyan konuşmasının ardından uzun süre alkışlandı. Yerine oturduktan sonra alkışların devam etmesi üzerine Özilhan, ayağa kalkarak üyeleri selamladı.
Sakıp Sabancı, TÜSİAD üyelerine seslendi:Muhakkak yatırım yapmalıyız
Ömer Sabancı: AB yolunda ilerlemek birinci gündem maddemiz
TÜSİAD'ın yeni başkanı Ömer Sabancı oldu...
Muharrem Kayhan: TÜSİAD'ın yaklaşımı deniz feneri işlevi gördü
TÜSİAD'ın üye sayısı 525'e yükseldi...