22.07.2008 - 15:35 | Son Güncellenme:
AFYONKARAHİSAR'ın İscehisar İlçesi Çalışlar Köyü'nden Fatma Akkuş'un, bugüne kadar dünyaya getirdiği 7 çocuğunu insülin iğnesi yaparak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanması köy halkını şaşkınlığa düşürdü.
Köylüler, Fatma Akkuş ve eşinin iyi geçindiğini, kavga ettiklerini bile duymadıklarını belirtti.
Çalışlar'daki komşuları Akkuş'un kayınvalidesinin şeker hastalığı nedeniyle her gün yaptığı insülin iğneleriyle şifa bulduğunu görünce, 'bir hastalığa iyi gelen ilaç başka hastalığı da iyileştirir' mantığıyla çocuklarına da iğne yapmış olabileceğini savundu.
Afyonkarahisar'ın İscehisar İlçesi'ne bağlı Çalışlar Köyü'nden Fatma Akkuş'un 13 yaşındaki kızı Yeter'e şeker hastası olmadığı halde insülin iğneleri yaparak ağır biçimde hastalanmasına yol açtığı belirlendi. Hasta kıza Afyonkarahisar'daki hastanelerde teşhis konulamayınca Ankara'daki Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Ameliyat edilmesi için Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilen Yeter Akkuş'un kanında yüksek oranda insüline rastlayan doktorlar, zihinsel gelişimi yavaşlayan çocuğun ağzını arayınca annesinin insülin iğnesi yaptığını belirleyerek savcılığa bildirdi.
Fatma Akkuş, kızı Yeter ve daha önce ölen 6 çocuğunu kasten öldürmek suçlamasıyla cezaevine gönderildi. Yaklaşık 20 gündür Fatma Akkuş'un köyde görünmediğini belirten köylüler, aynı dönemde kayınvalidesinin de öldüğünü söyledi. Büyük bir şok yaşanan ve herkesin neler olup bittiğini birbirine sorduğu köydeki vatandaşlar, kadının cinayet işleyecek yapıda biri olmadığını iddia etti. Ailenin çok fakir olduğunu belirten akrabaları Emin Kaplan, Fatma ve Mehmet Akkuş çiftini 'Aşırı sessiz ve sakin' olarak tanımladı. Kaplan, "O kadın böyle cinayet işleyecek bir durumda değildi. Tahmin etmiyoruz ki çocuklarını öldürsün. Çocuklarıyla epey ilgilenirdi" dedi.
Fatma Akkuş'un yakın köylerden birinden gelin geldiğini söyleyen Emin Kaplan, en büyüğü 12- 13 yaşlarında en küçüğü 4 yaşında olan diğer çocukları öldükten sonra Akkuş çiftinin, çocuklarının köyde hastalandığını düşünüp Afyonkarahisar'a göç ettiğini belirtti. Mehmet Akkuş'un iş bulamaması üzerine geri geldiklerini söyleyen Kaplan, "Bence kaynanasına iyi gelen bu iğneleri çocuğa da iyi gelir belki diye yapmıştır. İlaç ilaçtır diye düşünmüştür. Cahil insan bunlar çünkü" dedi.
ÇOK İYİ BİR KADINDIR
Ailenin yıllardır komşuları olduğunu anlatan Halil İbrahim Ekici ise ömür boyu hapis istenen Akkuş'u çok iyi bir kadın olarak tanıttı. Cinayet işleyebilecek ya da insan öldürebilecek bir düşünceye sahip olmayacağını vurgulayan Ekici, olayı duyunca kadına çok acıdıklarını da söyledi. Tüm yaşananları fakirliğe bağlayan Ekici, Akkuş ailesinin çalışmak için hep köy dışında yaşadıkları işler bittikçe döndüklerini kaydetti. Akkuş ailesini 'Hep perişanlardı' diye anlatan Halil İbrahim Ekici, çocukları iyileşsin diye şehire göç eden Mehmet Akkuş'un bir ara Afyonkarahisar'da bir un fabrikasında bekçilik yaptığını belirtti. Akkuş ailesinin kısa bir süre sonra parasızlıktan geri döndüğünü de anlatan Ekici, Akkuş ailesiyle yıllardır komşu olduklarını, bir kez bile kavgalarını gürültülerini duymadığını söyledi.
Ailenin en önemli özelliğinin 'fakirlik' olduğunu vurgulayan akrabaları Ahmet Kaplan, ailenin geçimini zor sağladığını belirtti. Ailede bireyler arasında geçimsizlik olmadığını iddia eden Ahmet Kaplan, diğer çocukların hastalıktan öldüğünü, hepsinin de cenazesine gittiğini söyledi. Kaplan, cinayete hiç ihtimal vermediğini de sözlerine ekledi. Akkuş çiftinin en sonuncusu 4 yaşında bir erkek olan 6 çocuğunun mezarları köy mezarlığında bulunuyor. Çalışlar halkı, çiftin hayatta olan kızı Yeter'i ise hiç tanımadıklarını çünkü Afyonkarahisar'da büyüdüğünü söyledi.
Köyden 3 kilometre kadar uzaktaki bir mermer fabrikasında işçi olarak çalışan Mehmet Akkuş gazetecilerle konuşmayı kabul etmedi.
ÇOK SIK HASTALANAN KARDEŞLER
Fatma ve Mehmet Akkuş'un ikinci çocukları olan ve halen hayatta bulunan Yeter Akkuş ile geçen yıl ölen en küçük kardeşi Osman Gazi'nin çok sık hastalandıkları ve Afyonkarahisar Kocatepe Hastanesi'nde tedavi gördükleri ortaya çıktı. Yeter Akkuş ile kardeşi Osman Gazi'nin ortak hastalıklarının ise orta kulak iltihabı ve şeker hastalığına bağlı olarak gelişen metabolik bozukluk olduğu anlaşıldı. Yeter Akkuş, 25 Mart 2005'te dişindeki çürük, aynı yıl 6 Mayıs'ta sara hastalığında ortaya çıkan grand mal (büyük nöbet) krizi, 9 Haziran'da metabolik bozukluk, 20 Haziran'da yine grand mal, 29 Temmuz'da kemik gelişimi ve büyümesinde bozukluk sorunlarıyla hastaneye götürüldü. 2006 yılının Mayıs ayında gece işemesi şikayeti olan kız, 21 Temmuz'da orta kulak iltihabı nedeniyle hastaneye götürüldü. Yeter Akkuş, bu yıl 2 Ocak'ta ise tanımlanamayan ağrı şikayetleri ile hastaneye başvurdu.
İlk olarak 2 yaşındayken, 25 Nisan 2005'te orta kulak iltihabı şikayetiyle hastaneye götürülen Osman Gazi Akkuş ise ertesi gün bu kez enfeksiyon nedeniyle hastaneye kaldırıldı. 9 Haziran'da ablası Yeter ile aynı günde metabolik bozukluk teşhisi konulan küçük çocuk, 4 Temmuz'da kansızlık, 29'unda ise kasık fıtığı, 10 Eylül'de yine enfeksiyon nedeniyle hastanedeydi. 10 Mayıs 2006'da zatürree, 3 ay sonra akut faranjit sorunlarıyla hastaneye giden çocuk, 24 Kasım 2006'dayine enfeksiyon şikayetiyle hastaneye götürüldü. Küçük Osman Gazi, ertesi yıl 4 yaşındayken öldü.
OKULA GİDEMEMİŞ
Uzun süre hastalıklarla pençeleştiği ortaya çıkan Yeter Akkuş, Afyonkarahisar Veysel Karani Mahallesi 147 Sokak’ta oturdukları sırada aynı mahalledeki Yunus Emre ilköğretim Okulu’nun orta bölümüne kayıt yaptırdı. Yaklaşık 2 hafta okula devam eden Yeter, daha sonra okula gitmedi. Kızın, kayıt için gerekli evraklarının da eksik kaldığı anlaşıldı.
AVUKATIN YORUMU DA CEHALET
Fatma Akkuş'un avukatı olan, 19 ve 20'nci dönemlerde Afyonkarahisar DYP milletvekili olan Abdullah Ulutürk, müvekkili hakkında basında yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığını iddia etti. Fatma Akkuş'un yoksul olması ve ailesini tanıdığı için gönüllü olarak avukatlığını üstlendiğini bildiren Ulutürk, kadının cahilliğinden dolayı böyle bir hata yaptığını söyledi. Fatma ve eşi Mehmet Akkuş'un geçmişte olumsuz olaylar yaşadıklarından psikolojik çöküntü yaşadıklarını kaydeden Ulutürk şunları söyledi:
“Fatma Akkuş'un hastaneden alınan raporunda da psikolojik rahatsızlığı olduğu gözleniyor. Ancak bu rahatsızlık, çocuklarını öldürecek düzeyde değil. Çocuklarının ölümünün ardından, kayınvalidesinin de şeker hastası olması nedeniyle tüm yük Fatma Akkuş'a kalmış. Kayınvalidesinin insülin iğnesini bile bu kadın yapmış. Bu yükleri kaldıramayınca, bilinçsizlikle çocuğuna insülin iğnesi yapmış. 'Çocuk hastalanırsa, bu köyden ve kayınvalidemden biraz uzaklaşmış olurum' diye. Tamamen cehaletten yapılan bir hata. Çocuğun durumunda bir bozukluk yok. İğne de köyde yapılmış bir tek iğne. Sanki defalarca yapılmış gibi gösterilmesi çok yanlış.”