Oğlunun düğününde zehir kustu

Gaziantep polisinin yasa dışı ‘Vasat' örgütünün elebaşı olduğu gerekçesiyle gözaltına aldığı Şahmerdan Sarı'nın, gözaltına alındığı gece oğlu Huzeyfe'nin düğününde yaptığı konuşmada zehir kustuğu ortaya çıktı. Çıksorut Semti'ndeki bir düğün salonunda sadece erkeklerin katıldığı düğünde toplumların şerefli olabilmesi için o inancı aile olarak, toplum olarak yaşaması gerektiğini söyleyen Sarı, “İslamı kendi şahsında yaşamayan bir fert, en adi mahlukattan daha adidir. İslam'ı yaşamayan bir toplum en adi hayvan toplumlarından daha adi bir toplumdur. Onun için ferdi olarak İslam'ı yaşamak, toplumumuzda İslam'ın hakim olabilmesi için çalışmamız şarttır” dedi. Konuşmasında Müslümanlar'ın ilkelerini belirlemek zorunda olduklarını anlatan Sarı, “İlkelerimiz belli olacak. Biz her yönümüzle cahiliye toplumundan ayrıyız ve biz her yönümüzle cahiliye toplumundan ayrı olacağız. İslam topluluğu zıttır cahiliye topluluğu. Cahiliye toplumlarının kültürünü de kendimize kültür olarak almayacağız. Ondan sakınmak zorundayız, bilmek ayrı, sakınmak ayrıdır” diye konuştu. 

TOPLUM OLARAK İSLAM YAŞANMALI 
Konuşmasının devamında, dünyada 2 milyarın üstünde Müslüman yaşadığı halde yeryüzünde kanları dökülenler, gözyaşları dökenler, hiç bir heybeti, sözlerinin etkisi kalmayan ve hakları gasp edilenlerin de Müslümanlar olduğunu savunan Sarı, şöyle devam etti:
“Dünyadaki düzeni belirlemekten aciz olanlar İslam toplumu olmuş, neden? Onlar İslam'ı yaşamadıklarından dolayıdır. Ferdi olarak yaşamak yetmiyor, bir de toplum olarak yaşamak gerekiyor. İslam'ın bütün esaslarını bütün olarak bir hayat nizamı olarak yaşatabilmek ancak güç bir kudretle olur. O da İslam ahlakının hakimiyetiyle mümkün olur. İslam inancını, vicdanını insanların zihinlerinden kaldırmaya çalışıyorlar. Bunun yerine kendi kültürlerini çoğu kez ‘İslam' diye anlatmaya çalışıyorlar. ‘Millet' kelimesi, millet kavramı hiç bir zaman ırk manasında kullanılmamıştır İslam’da. Sen onların dinine dahil olmayana kadar onlar senden razı olmazlar. Din ferdin ve toplumun hayatını en küçük hareketinden en büyüğüne kadar kontrol altına alan, yönlendiren ilahi vicdanın mecmuasıdır, İslam dini budur.” 

ALLAH NİZAMI DIŞINDAKİLER FİTNE DÜZENİ 
Düğün konuşmasında İslam'ın kişi ile Allah arasında vicdan muhasebesinden ibaret kalmış bir duadan ibaret olmadığını söyleyen Şahmerdan Sarı, İslam dininin hayatın her safhasına hükmetmesi gerektiğini savunduğu konuşmasını şöyle tamamladı:
“Vatan ve milliyet kavramları cahiliye ideolojisinin belirlemiş olduğu tariflerden başka bir şey değildir. Cahiliye tariflerini biz kendimize ilim ve kültür olarak alamayız. İlkelerimiz cahiliye toplumu ilkelerinden tamamen ayrıdır. Kendi ilkelerimize sahip çıkacağız, hedeflerimizi, metodumuzu bileceğiz. Toplum olarak izzeti muhafaza edebilmek, ümmetli vasıflarıyla mutabık olabilmek İslam ahlakını iktidar etmekle mümkündür. Aksi takdirde her insan gece- gündüz hayatını namazla oruçla, ibadetle geçirmiş olsa Allah'ın nizamının hakim olmadığı, fitne düzenlerinin ki bütün beşeri sistemler bana göre fitnedir. Fitne düzeninin hakim olmadığı bir yerde kamil manada ‘İslam'ı yaşıyorum diyorsa' yanılıyor, aldanıyor. Kamil manada toplumsal olarak yaşanabilmesi ancak İslam’ın hakimiyetiyle mümkündür.” 

BİR KOMİSER ŞEHİT ETMİŞLER 
Vasatçılar'ın, Şanlıurfa'nın Birecik İlçesi'nde 1 Nisan 2000 tarihinde 1 komiseri şehit ettiği hatırlatıldı. Polis, örgütün bazı üyelerinin Saha Mahallesi’ndeki bir hücre evinde barındığı ihbarı üzerine baskın düzenlemiş, çıkan çatışmada dönemin Birecik Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Büro Amiri Komiser Ali Osman Sarıçalı şehit olmuştu. Çatışmada örgüt üyeleri Murat Yürekli ve Bahri Bozok yaralı ele geçmişti.