04.11.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
AYŞE SORUCU İstanbul
Katıldığı televizyon programında siyah çarşaf giyenler için “Geçen gün hastaneye gittim. Girdim böyle simsiyah bir öcü geldi üstüme, korktum gerçekten” diyen oyuncu Serra Yılmaz, eleştiri oklarının hedefi oldu. Bazı Twitter kullanıcıları “#hepimizöcüyüz” başlığı altında Yılmaz’ı eleştirdi.
Tepkilerin artması üzerine Serra Yılmaz da Twitter üzerinden cevap verdi. Yılmaz, “Evet saygısız beyler ben böyleyim siz de beni öcü, cadı, her türlü mahlukata benzetmekte serbestsiniz... Bu ne saldırganlık!” dedi. Yılmaz, bazı Twitter kullanıcılarına da cevap verdi ve “Bu arada çarşaf taraftarı erkeklerinden sadece saldırgan ve terbiyesiz mesajlar geliyor, sen aynaya bak diye” şeklinde yazdı.
Balçiçek İlter’in soruları, Serra Yılmaz’ın yanıtları
- İlter: Bir röportajınızda diyorsunuz ki “Ben çok da fazla aslında İslamcılar değil ama yani inanan kesimin veya dinlerini rahatlıkla yaşamak isteyen kesimin ezildiğine inanmıyorum.”
- Yılmaz: Ben inanmıyorum. Bana bir örnek verin yani başımı bağlayarak üniversiteye gidemedim, bu çok büyük bir baskı örneği değil işkence görüp şu anda toprağın altında ne idüğü belirsiz çukurlardan kemiği çıkanların yanında. Yani insan utanır. Şöyle bir şey manevi bir işkence olarak görmüyorum. Laikliğin olduğu bir ülkede böyle olabilir. (...) Ben bazen korkuyorum biliyor musunuz mesela şöyle; korkutucu buluyorum onları görmeyi. Geçen gün hastaneye gittim kapalıydı 29 Ekim olduğundan ve bir rapor almam gerekiyordu. Girdim böyle simsiyah bir öcü geldi üstüme, korktum gerçekten. Korkutucu geliyor bana öyle geliyor.
- İlter: Hiç başörtülü arkadaşınız yok mu?
- Yılmaz: Bu benim algılayışım. Ben öyle algılıyorum. Ama hiçbir zaman hiçkimseye de “Niye başını örttün?” deme hakkını kendimde görmüyorum. Dolayısıyla “Sen niye başı açık geziyorsun, niye bacağını gösteriyorsun, niye içki içiyorsun?” gibi bir şeyi sorma hakkını da bir başkasına tanımıyorum. Dolayısıyla bu konuyu sömürerekten baskıya uğradığını iddia eden arkadaşların tabi ki haklı olduğunu düşünüyorum ama bunun çok da hayati bir baskı olduğunu da açıkçası düşünmüyorum. Bu benim şahsi kanaatim.
- İlter: Hiç başörtülü arkadaşınız yok mu, yerli veya yabancı?
- Yılmaz: Hayır başörtülü arkadaşım yok. Ama başörtüden kastettiğim normal başörtü değil simsiyah giyiniyorlar ya burka gibi simsiyah eldivenler falan filan. Ben onu çok ürkünç buluyorum. Birden bire karşınıza çıktığı zaman “hıı” oluyorsunuz.