13.07.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
MİLLİYET RAMAZAN
Erkek-kadın, genç-ihtiyar, bilgili-bilgisiz, yöneten-yönetilen hemen bütün insanımızın sabit veya cep telefonları vardır. Ama telefonla konuşma bilincimiz ve ahlâkımız yoktur. Daha da önemlisi kurumlarımızın ve insanınız gündeminde böylesi bir konu yoktur. Bu sebeple bugünkü yazımızı bu konuya ayırma gereğini duyduk.
İslâm dininin kişi ve kurumlara yönelik olarak yüklediği insanî-ahlâkî vazîfeler geneldir. Onları bütün zaman ve mekânlara, tüm şartlara ve ilişkilere tatbik edebiliriz. Uygulama alanlarımızdan biri de telefon görüşmelerimiz olmalıdır.
Rabbimizin rahmet tezahürü olan ses ve görüntü dalgalarının ilâhî nimet olan akılla birlikteliğinden doğan sabit ve mobil telefonlarımızın hayatımıza getirdiği kolaylıklar, sağladığı sürat, zaman ve iş gücü tasarrufu açıktır. Bu sebeple telefonlarımız hamd-u senayı gerektiren nimetler olarak algılamalıyız. Onları günahkâr kılıcı davranışların sebebi değil, âhiret yatırımı olacak güzelliklerin aracısı kılmalıyız.
Telefonla konuşma ahlâkının gereklerini şöyle sıralayabiliriz:
Bilinçle telefon edilmeli
Sevgili Peygamberimizin ifadesiyle “Zarar verici olmaktan korunmak” müslüman olmanın gereğidir. Bu sebeple insanları uyandırmak, hastaları tedirgin etmek, iş yapanları meşgul etmek ve fikrî çalışmaların konsantrasyonunu bozmak gibi eylemlerden kaçınmamız gerekir. Bunun için telefon edeceğimiz zaman, telefon edilecek numarayı hafızada kontrol etmeli veya telefon rehberimizi önümüze koymalı ve de tuşlara bilinçli olarak basmalıyız. Böylece rahatsız edici ve zarar verici olmaktan korunmuş oluruz.
Özen gösterilmesine rağmen bir yanılgı olursa, özür beyan etmeli, beyan edilen özür de kabul edilmelidir. Karşılıklı rûh inceliği günahları bağışlatıcı davranışlardandır. Çünkü Peygamberimiz “Mümin kardeşini mutlu etmen günahları bağışlatıcı işlerdendir” buyurmuşlardır.
Telefon edilecek zaman
Acil bir durum yoksa özellikle gece geç saatlerde telefon edilmemelidir. Çünkü bu saatlerde mu’tad dışı çalan telefonlar, kötü bir haber alınacağı çağrışımını yaptırmakta, tedirginlik ve korku sebebi olmaktır. Peygamberimiz “Müminin korkutucu olması helâl değildir” buyurmuşlardır.
Karşı tarafın telefonu makul bir süre çaldırılmalı, aşırıya kaçılmamalıdır. Zira kişi cevap vermek istememiş olabileceği gibi verebilecek bir durumda da olmayabilir. Kaldı ki Peygamberimizce işaret buyrulduğu üzere “İşlerin hayırlısı orta yollu olanıdır. “
Söze selamla başlanmalı
Telefon eden kişi gelen, soran, istek arz eden ve haber veren konumunda olduğu için söze kendisi fakat selâm vererek başlamalı ve selâm vererek bitirmelidir.
Selâm İslâm’ın şîarıdır, barış mesajıdır, karşı tarafa duâdır. Müminlerin müminler üzerinde ki haklarındandır.
Peygamberimiz “Tanınan ve de tanınmayan müminlere selâm vermeyi yapılabilecek en faziletli amellerden biri” olarak sunmakta olduğu için selâm telefon edilen her kişiye verilmelidir. Telefon eden kişi selâmın akabinde kendisini açıkça tanıtmalıdır. Aziz Peygamberimiz, gelen ve kapı çalan kişinin “kim o” sözüne “ben” şeklinde cevap vermesini onaylamamış, açık bir şekilde tanıtıcı olunmasını emir buyurmuştur. Kapı çalıp konuşmak istemekle telefonla konuşmak temelde aynı şeydir.
Sevdirici bir dil
Kuranımızın emirler çizgisinde her zaman ve her yerde olduğu gibi telefonda da alçak ve kontrollü bir sesle konuşulmalıdır. Ayrıca mütevazı ve sevdirici bir üslup kullanılmalıdır. Muhataplarımız, ana-babamız, ilim adamları, saygın yöneticiler ve yaşlı insanlar ise bu ahlâkî kural daha bir önemsenerek uygulanmalıdır.
Telefon eden ve edilen müslüman bir kadın ise saygılı ve fakat ciddi bir üslupla konuşmalıdır.
Ahzab sûresinin 32. âyetinin “...Kalbinde manevi hastalıklar bulunan kişinin ümide kapılacağı ses tonu ve sözcüklerle konuşmayın...” anlamındaki uyarısı ölçü alınmalıdır.
Üslup hatasına tahammül edilmeli
Peygamberimiz “İnsanlarla seviyelerine göre ilişki kurunuz” buyuruyor. Telefondaki muhataplarımıza seviyelerine uygun olarak konuşulmalıdır.
Özellikle iş yeri telefonlarında beklemeye alınıldığında veya ilgili kişi için “yok” denildiğinde kızılmamalı, kötü zanda bulunulmamalı, ölçüsüz sözler söylenilmemelidir. Çünkü bütün bunlar eylemler Kuranımızla yasaklanmış eylemlerdir. (Hucurat 12; Â.İmran 133)
Mal dokunulmazlığını ihlâl olacağı için başkalarına ait telefonlar izinsiz olarak asla kullanılmamalıdır. Kuran-ı Kerim yakın dostlarımız-arkadaşlarımızın evinde izin almaksızın yemek yiyebileceğimizi onayladığına göre (Nûr 61) onların telefonlarıyla izinsiz olarak bir-iki şehir içi konuşması yapılabilir olsa gerektir.
Resmi kurum telefonlarının özel işlerimizde kullanılamayacağı, özel sektörde ise izinle kullanılabileceği, aksi takdirde kamu ve şahıs haklarına tecavüz yoluyla haram işlenmiş, cehenneme yol açılmış olacağı bilinmelidir.
Kuran’dan mesajlar
“Ey iman edenler! (Rabbiniz) Allah’ın emirleri ve yasaklarına aykırılıktan korunun. O’nun sevgisine erdirecek vesileler edinin, O’nun yolunda gayret gösterin ki başarılı ve mutlu olasınız.”
SORU CEVAP
Çocuklarımızı ibadete alıştırmak vazifemizdir
Ramazan ayında iftara davet ettiğimiz kişilerden oruçlu olmayan olursa bunun sevabı var mı?
Oruçlu oldukları inancıyla davet ettiğiniz kişiler arasında oruç tutmayan kişilerin bulunması sizin sevabınızı azaltmaz. Oruçlulardan aldığınız sevabı aynen alırsınız. Peygamberimiz “Yapılan işler niyetlere göre değerlendirilir” buyurmuştur. Burada önemli olan sizin niyetinizdir.
8-9 yaşında Ramazan orucu tutmak isteyen kız ve erkek çocuklarına, senin yaşın küçük, zayıfsın diye tutturmamak doğru mu? Bunun farz olmayan çocuğa sevabı var mı, anne babaya günahı var mı?
Çocuklarımızı namaz gibi oruç ibadetine de alıştırmak vazifemizdir. Peygamberimiz ve sahabileri çocuklarına alıştırmalar yaptırırlardı. Onları oruca sevdirerek teşvik etmeli ama zorlamamalıdır. Oruç tutma ağır geliyorsa aralıklı olarak birkaç günle yetinilmelidir. Ana babaya oruç ibadetine alıştırma sevabı vardır. Bu da büyük bir sevaptır. Çocuğun da ruh dünyasını aydınlatır.
Özel konuşmalar açığa vurulabilir mi?
Telefon görüşmeleri içeriği ile kişilere bırakılmış emanet gibidir. Emanete hıyanet ise haramdır ve Allah’ın sevmediği bir işlemdir. Bu sebeple konuşmalar asla bir başkasına aktarılmamalıdır. Peygamberimizin müslümanı hıyanet etmez kişi olarak tanıttığı unutulmamalıdır.
Dinimizde icralardan mal alımı caiz mi? Veya ne şartlarda alacağız?
Bismillah...İcrada mal kişiden alınmıyor. Eğer icra malını ucuza kapatmak için entrika çevrilmiyor ve katılan herkesin özgürce teklif vermesi sağlanıyorsa icradan mal almakta bir sakınca yoktur. Bilakis malın entrikalarla ucuza kapatılması engellendiği için de niyete göre sevap da kazanılabilir.
Korsan yazılım kullanmak caiz mi?
Bismillah... Sahibi tarafından “İzin alınmaksızın kullanılamaz” denilen hiçbir emek ürünü eser kullanılamaz. Kullanım hakka tecavüzdür. Kul hakkına girer, büyük günahtır. Helâllik alınmadıkça tövbesi de yoktur. Bu durum yaygınlaşırsa yıllarca çalışmayı gerektiren eserler verilemez.
BİR DUA
Ey Rabbimiz! Bize Dünya’da güzellik ver. Ahiret’te de güzellik ver. Bizi Cehennem azabından koru. Allah’ım! dünya ve ahiretimi mutlu edecek bir rahmetle beni kuşat. Beni asla bozamayacağım bir tevbeye erdir. Tevbemi de kabul et. Hiç mi hiç sapmayacağım şekilde doğru yola yönlendir.