07.08.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Miraç Zeynep Özkartal
Altı yıldır devam ediyor Bozcaada Şairin Günü ve Homeros Okuması etkinliği. Neden Bozcaada sorusunun cevabı basit: Homeros’un “İlyada”da anlattığı Troya, adanın tam karşısında uzanıyor boylu boyunca. Rivayete göre, Troya yanarken, alevleri o zamanlar adı Tenedos olan bu adadan görülüyormuş.
Gazeteci Haluk Şahin, yıllar önce Bozcaada’ya gelip vurulduğunda atılmış bu etkinliğin tohumları. Adaya ve mitolojiye tutkun Şahin, Ağustos 2002’de kişisel çabalarıyla başlatmış etkinliği.
Her yıl için bir şairin seçildiği etkinliğin altıncısı, geçen cuma günü Salhane Bar’da yapılan şiir okumasıyla başladı. Şahin, ilk yılın şairi Cevat Çapan’ın bu yıl Çanakkale Belediyesi tarafından Homeros Şiir Ödülü’ne değer görüldüğünü müjdeledi.
Çapan, Homeros Ödülü’nün hemen her belediye tarafından verildiğinden şüphelendiğini söyledi önce gülerek. Sonra bu yılın şairi Refik Durbaş’ı takdim etti, 'müstesna şairlerimizden biri’ sıfatıyla. Ardından Durbaş, şiirlerini okumaya başladı. Durbaş’a eşlik eden gitarın sesi, Bozcaada Kalesi’nin önünden geçip kıyıya vuran dalgaların sesine karışıyordu. Homeros’un buralardan “rüzgârlı Ilion” diye söz etmesi boşuna değildi belli ki; bu poyraz 3000 yıldır esiyordu adada.
Okuma bittiğinde saat 22.00’ye geliyordu. Bozcaada’nın güzelim şarapları içilmiş, o sert rüzgâr iliklere işlemişti. Birer ikişer dağıldı herkes. Sabah 06.00’da buluşma yeri Martı Restoran’ın iskelesiydi. Geçen 5 yıl boyunca okunup tamamlanan “İlyada”ya yeniden başlanacaktı. Güneş tam karşı kıyıdan kendini gösterdiğinde, Şahin, Durbaş’ın başına mersin yapraklarından yapılmış tacı taktı. Bu biraz da “Mühür kimdeyse Süleyman odur” misali, taç kimdeyse, “İlyada”yı o okur geleneği buranın.
Ardından “İlyada” Türkçenin yanı sıra, Flemenkçe, Almanca, İspanyolca, İngilizce ve İtalyanca okundu. Güneş kalenin arkasından yavaş yavaş yükselir, Homeros’un sesi her dilde yankılanırken, Akha orduları ufukta belirecekmiş gibiydi.
İstikamet Troya
İlk iki bölüm tamamlandığında bu yılın okuması da sona ermişti. İstikametimiz Troya’ydı.
Troia Vakfı yöneticilerinden Doç. Rüstem Aslan rehberliğinde bir tur atılıdı, Troya’da. Hele ki tepeye çıkıp da Akhalıların şehre saldırmaya geldikleri bölgeyi görmek çok etkileyiciydi. Eskiden deniz olan alan dolmuş. Bugün bir ova uzanıyor Akhalıların gemilerini çıkardıkları yerde.
Kısa ama yoğun gezinin ardından adaya geri dönüldü. Bozcaada’nın batısında bulunan Ayana Plajı’nda yakılan ateşle son buldu bu yılın Şairin Günü ve Homeros Okuması.
Düşünmeden edemiyor insan.... Homeros bir dünya şairi, “İlyada” dünya edebiyatının en önemli yapıtlarından biri. Oysa Troya da bizim, Bozcaada da. Neden dünyanın dört bir yanından insanlar “İlyada”yı kendi coğrafyasında, 3000 yıllık rüzgârı iliklerinde hissederek, Homeros’un sözünü ettiği “şarap rengi dalgaları” gözleriyle görerek okumaya koşmasın?