Kültür SanatHac sektörü

Hac sektörü

23.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hac sektörü

Hac sektörü






Çok küçüktüm, bölük pörçük hatırlıyorum: Kapı çalınmış, içeri giren misafirleri karşılayan halam, kendisinden daha genç bir kadının elini öpmüştü. Anlam veremedim, anlattılar: Kadın hacdan yeni dönmüştü ve hacıların eli, yaşına bakılmaksızın, öpülürdü. Hacdan getirdiği hediyeyi cebinden çıkarıp halama uzatarak karşılık verdi kadın. Küçük bir şişe içindeki 'zemzem suyu'ydu bu.
İkinci anı daha yakın, belirgin ve acı. Vefat etmiş babam, defnedilmeden önce yıkanıp kefenlenirken başucundaydım. 'Gassal' (ölü yıkayıcı), birden duraksadı, sonra babamın parmağında unutulmuş gümüş yüzüğü çıkarıp bana verdi. Yıllar önce bir ahbabı, hacdan kendisine hediye getirmişti onu. Babamdan geriye kalan son yadigârdı bu...

Hacı Bayram'dan Hac'ca
Şu günlerde 'hac farizası'nı yerine getirmek üzere hazırlık yapan hacı adaylarının, daha önce hacca gidenlerle aynı heyecan içinde olduklarını düşünmek mümkün.
Ancak Kâbe'yi tavaf edip memlekete dönecek hacıların, eş-dost ve akrabalarının hayatına yukarıdaki türden anılar ekleyecek hediyeler getireceklerini düşünmek pek mümkün değil. Çünkü hacı olmak için Mekke'ye gitmek gerekse de, hacı yüzüğü veya zemzem suyu getirmek için hacda olmanız gerekmiyor. Hacdan gelecek hediyeleri, hem de hacca gitmeden almak için, Ankara'da iseniz Hacı Bayram'a uğramanız yeterli.
Hacca gidenler yıllardır hac malzemeleri almak için girdikleri dükkanlardan hacda giyecekleri ihramların yanısıra hacdan getirecekleri hediyeleri de satın alarak çıkıyorlar.

Kutsiyet zammına hayır!
Gelişme, yıllar önce hacdaki bazı hediyeliklerin Türk malı olduğunun fark edilmesiyle başladı. Yakınlarına kutsal topraklardan hediyelik getirmek isteyenler, aldıkları seccadenin üzerinde Made in Turkey yazdığını görünce şaşırdılar önce. Satın alıp gelenler, ürünün 'tıpkısının aynısı'nı memlekette çok daha ucuza görünce rahatsızlık arttı. Bir yanda göz göre göre 'hac kazığı' yeme durumu, öte yanda hacdan dönüş yolunu gözleyen hısım-akrabanın gönlünü hoş etme sorunu ile yüzyüze gelindi. Hacılar, çözümü hediyelikleri Türkiye'den almakta buldular.
Bu arada dünya ekonomisindeki dinamizmini 'İslam pazarı'na da yansıtan Uzak Doğu ülkelerinin ürünlerine yönelim de işin içine girdi. Böylece Türk malı seccadeden Tayvan malı 'dijital tespih'e, Japon malı 'zikir sayacı'na kadar pek çok hediyelik Türkiye'den alınıp hacdan gelmiş gibi yakınlara dağıtılır oldu. Bu eşyaları kilometrelerce uzaktan memlekete taşıma yükünden de kurtuldu hacılar!..
Tabii burada, Hac'da olmadığı şekilde 'pazarlık' imkânı da var. Yüz adet hacı yüzüğünü 30 milyona (tanesi 300 bin liraya) satan esnaf, vatandaşın pazarlıkla fiyatı 25 milyona 'kırdırabildiği'ni belirtiyor. 'Suudi riyali'ni ise böylesi bir kırılmaya uğratmak mümkün değil. Orada hem maliyet, hem de 'kutsiyet', fiyatı ikiye katlıyor.
Alışverişi buradan yapmak, 'garanti' imkânı da sunuyor. Bu sene hacca gidecek bir kadın neden hacı yüzüklerini Türkiye'den aldığını şöyle açıklıyor: "Aldığım yüzüğü, hacca gitmeden önce götürüp yakınımın parmağına takıyorum. Olmazsa gelip değiştiriyorum. Oradan alırsam bu şansım yok."

Yüzükler de hacı olur!
Ne zaman ne de mekân tanıyan 'küresel piyasa'nın İslami 'seksiyon'u karşımıza çıkıyor burada. McDonald's'a uğramak için New York'a, Marks and Spencer'den alışveriş yapmak için Londra'ya gitmeniz gerekmediği gibi, hac hediyesi almak için de Mekke'de olmanız gerekmiyor. Orada olması beklenenler, size başka yerlerden ulaştırılıp satılıyor.
Böylece farklı ve otantik neleri varsa onlarla varlık bulan 'diyarlar', içlerindeki tüm çeşitliliğe karşın hepsi bir örnek olan 'pazar yerleri'ne dönüşüyor tüm dünyada.
Peki 'Hac'dan değil de birkaç kilometre ötedeki 'Pazar'dan alınan hacı yüzüğünün, 'kullanım değeri' olsa da, acaba 'manevi değeri' ne kadar oluyor? Bu yüzüğü de parmağında mezara girene kadar takacak hassasiyete sahip mi insanlar?!..
Zor soru belki, ama yine de ara formüller üretmekten geri kalınmıyor. İşte Hacı Bayram'dan onlarca hacı yüzüğü satın alan 'müstakbel' bir hacının bu zor soruya cevabı: "Eğer illa ki hacdan olsun istiyorlarsa, yüzüğü de beraberimde götürüp 'ziyaret ettirir', öyle takarım parmaklarına."

Ankara, Hacı Bayramı'daki Yemenli Hac Pazarı'nın sahiplerinden Yücel Şimşek'le konuştuk.

Hac hediyelikleri sizden alınıyor ama hacdan gelmiş gibi hediye ediliyor. Bu süreç nasıl başladı?
Hacca gidenler daha önce oradan alıyorlardı. Oradan aldıkları ürünlerin Türkiye'den gittiğini fark edince son dönemlerde buradan alışveriş yapma isteği doğdu. Önceki gidenlerin oradan 30 riyale aldığı seccadeyi, burada 15-20 riyale gelen Türk parasına alınca, oradaki bazı ürünlerin çok pahalıya geldiği görüşü oturdu.

Peki bu ürünlerin Suudi Arabistan'da daha pahalı olması normal mi?
Mecburen üzerine maliyet biniyor. İkincisi çalışanlar zaten Suud değil. Dışarıdan gelenler orada iş yeri açıyor. Suud ona kefil oluyor ve kazançtan pay alıyor.

Yani daha çok yoksul İslam ülkelerinin insanları mı bu işi yapıyorlar?
Evet. Yemen, Afganistan gibi yerlerin insanları çalışıyorlar. Türkiye'den de orada ticaret yapan insanlar var. Suudların zaten petrolü yetiyor. Ayrıca her yıl beş milyon hacı gidiyor. Bir hacının ortalama 1000 dolar bıraktığını düşünürsek korkunç rakamlar ortaya çıkıyor.

Uzak Doğu'dan gelen 'dinî' ürünler de varmış?
İslam toplumunun birçok ürününü Çin üretiyor. Namaz takkesi, dijital tespih, zikir sayacı, oyuncak, aklınıza gelebilecek bütün ürünleri üretiyorlar. Oradan Arabistan'a inen ürünler de var. Aynı ürünler burada bizde de mevcut.

Hac'da daha mı pahalı?
Aşağı yukarı aynı. Ama o yoğunlukta kötü malzeme, kötü ürün alma şansları da yüksek. Oradan aldığı şeyi geri götürme şansı yok, ama bizden aldığı ürün kötü çıkarsa bize getirme şansı var, bizim yerimiz belli.

Bu durumda bir 'hac sektörü' var denilebilir mi?
Evet, denebilir.



POPULER KÜLTÜR


Kaçaydı bu şarkı?
Kaymışlığın büyüsü
Vatandaş 'hac pazarı'na gel!
Bu topraktan Kazancı Bedih geçti
'Kırık' imgesinin sonu geldi
"Yok bir farkımız; ama biz aday adayıyız!"
Mafya-Turkalaşıyor muyuz?
'Saçmalamanın Erdemi' (ve de Cenk'i) üzerine...
Gençlerin aklı firarda
Çıplak imajlar ve silikonlu tirajlar
İmajını beğenmedim, seni kovuyorum!
Dindarlık modası
Geçen hafta seçilenler
Aydınlanmayan aydınlanmacılar
POPUN YARIM ASRI 1967
'Okul'dan korkmalı mıyız?

KEŞFETYENİ
Devrim Özkan'ı çabuk unuttu! Yeni aşk resmen belgelendi
Devrim Özkan'ı çabuk unuttu! Yeni aşk resmen belgelendi

Cadde | 19.05.2025 - 07:06

Ünlü oyuncu Devrim Özkan'dan ayrıldıktan sonra adı sosyal medya fenomeni Duygu German'la anılan Galatasaray'ın yıldız futbolcusu Lucas Torreira'nın aşkı Galatasaray kutlamalarında ortaya çıktı.

Yazarlar