Kültür Sanat Hayalet yazarlar aramızda dolaşıyor

Hayalet yazarlar aramızda dolaşıyor

11.06.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Hayalet yazar, bir kitabı başkası adına belli bir ücret karşılığında yazan kişilere deniyor. Hatta günümüzde çoğu insan bunu bir meslek olarak sürdürüyor. Peki etik mi ya da sınırları ne olmalı?

Hayalet yazarlar aramızda dolaşıyor

Gizem Çetimen - Severek okuduğunuz bir romandaki cümlelerin aslında bildiğiniz kişi tarafından değil de bir başkası tarafından yazıldığını hiç düşündünüz mü? Belki buna başta inanmakta güçlük çekebilirsiniz ancak ‘hayalet yazarlık’ diğer bir adıyla ‘gölge yazarlık’ kavramının edebiyat dünyasında uzun yıllardır var olduğu bilinen bir gerçek. Gölge yazar, bir kitabı başkası adına belli bir ücret karşılığında yazan kişilere deniyor. ‘Hayalet yazarlığı’ meslek olarak yürütenlerin yanı sıra  kendi yazar olduğu halde para kazanmak için yönelenler de var. Hatta Freelancewriting adlı internet sitesindeki habere göre aralarında H.P. Lovecraft, Sinclair Lewis, Sidonie-Gabrielle Colette’nin de yer aldığı pek çok yazar kariyerlerinin başında bir dönem hayalet yazarlık yapmış. Biz de bu kavramın ne olduğunu, Türkiye’deki durumunu ve etik olup olmadığını yazarlara sorduk.

Haberin Devamı

Nazlı Eray: “Shakespeare zamanında da varmış”

Hayalet yazarlar aramızda dolaşıyor

‘Hayelet yazar’, kavramıyla ilgili hiçbir şey düşünmüyorum. Çünkü bambaşka bir olay. Sen bir kitap ya da oyun yazmak istiyorsun. Ama bir hayalet yazar, bunu senin yerine yazıyor. Bu benim kafama göre değil. Bu ticari bir olay. Belki bir kitabı meydana getirmek için gereken bir şey. Ben kitabımı yazarken onun heyecanını, coşkusunu ve bunalımını yaşamadıktan sonra hayaletten bana ne! Etiklik konusunda gelirsek bana sorarsanız etik değil. Ama şöyle bir şey var. Mesela William Shakespeare zamanında da bu yapılmış. Birkaç yazar birden bir şey yazıyor ve birinin adı öne çıkıyor. Öbürleri de hayalet oluyor. Yapılabilinen bir şey. Örneğin Shakespeare’in, her şeyi Christopher Marlowe ile birlikte yazdığı söylenir. Ama Marlowe’u kimse bilmiyor.

Haberin Devamı

Esmahan Aykol:

Hayalet yazarlar aramızda dolaşıyor

“Gülünç bir kavram”

‘Hayalet yazar’, perde arkasındaki yazar, bir eseri para karşılığı bir başkası adına yazmayı üstlenen kişi, demek. Kitabı imzasıyla yayımlatacak kişi aklındaki konuyu, kendi üslubu ve sözcükleriyle onu okura aktaracak hayalet yazara anlatıyor… Genellikle paraya ihtiyacı olan, genç yazarların üstlendiği bir iş. Paul Auster’ın “Hand to Mouth” adlı otobiyografisinde, gençliğinde Jerzy Kosinski için hayalet yazarlık yaptığını okumuştum. Kosinski bir dönem bayıldığım bir yazar olduğu için hayal kırıklığına uğradım. Bence edebi eserlerde hayalet yazarlık diye bir kurum gülünç. Edebiyat eseri ne tek başına konudan ibaret ne de üsluptan. Biyografilerde olabilir diye düşünüyorum. Türkiye’de edebiyatta yapıldığını duymadım ama neden olmasın.Bence hayalet yazarlık yapan kişi açısından sorun yok ama hayalet yazarın işvereni ‘yazar’ açısından etik değil.

Müge İplikçi:

Hayalet yazarlar aramızda dolaşıyor

“Çözemediğim bir konu”

‘Hayalet Yazarlık’, kavramı Türkiye’de de var. Doğrusu tam olarak çözemediğim bir konu. Benim için yazı hep bir aşktı. Müstearı belki daha net anlıyorum. Ancak hayalet yazar kavramına içeriden bakamıyorum.

Doğu Yücel:

Hayalet yazarlar aramızda dolaşıyor

“Türkiye’de yaygın değil”

Türkiye’de yapılıp yapılmadığını bilmemiz çok zor, adı üstünde hayaletler. Ortada gizlilik esaslı bir anlaşma olduğu için hayalet veya gölge yazarın belgelenmesi ancak yıllar sonra bu bilginin sızmasıyla gerçekleşir. Benim tahminim; hayalet yazarlık Türkiye’de dünyada olduğu kadar yaygın değil. Çünkü biyografi ve otobiyografi kitapları Türkiye’de dünyaya kıyasla çok basılmıyor. Etiklik konusunda ise eğer kitabın sahibi müzisyen, ressam, politikacı gibi biriyse ve bu kitap bir yan ürünse, tamamen masum olmasa da en azından ‘kabul edilebilir’ geliyor bana. Şöyle bir kütüphaneme bakıyorum da… Ozzy Osbourne’un otobiyografi kitapları var mesela, kalın kalın kitaplar. Bunları Ozzy’nin saatlerce oturup yazdığını düşünen yoktur herhalde. Zaten kapakta olmasa da iç sayfada Chris Ayres diye birinin adını görüyoruz, muhtemelen Ozzy ile birkaç gün röportaj yapmıştır, sonra onları kendince yazıya dökmüştür bu şahıs. Böyle durumlarda, hele bu örnekte olduğu gibi asıl yazarın adı en azından künyede geçtiyse bir sorun yok. Ama bu edebi bir eserse, hayalet yazara bu eseri yazdıran yazarın bu eser üzerinden ulaştığı maddi manevi başarı elbette ki etik dışıdır.

Haberin Devamı

Emrah Polat:

Haberin Devamı

Hayalet yazarlar aramızda dolaşıyor

“Bir tercih meselesi”

‘Hayalet Yazar’ kavramını yazarın, yazarak hayatını sürdürebilmek -ki bu çok zordur- için başvurduğu yollardan biri diye düşünüyorum.Genelde biyografi kaleme alma, şirketlerin tarihçelerini kitaplaştırma şeklinde oluyor. “Bir fikrim var!” diyen ama bunu nasıl yazacağını bilmeyen varlıklı insanların nadiren çıktığını da duyuyoruz. Hiç unutmam, bundan on yıl kadar önce bir silah firmasından, tarihçelerini kaleme almam için çok cazip bir teklif gelmişti. Bana uygun değildi doğrusu, nazikçe geri çevirdim. Yazdıklarıyla şiddeti övmüyorsa, ırkçı bir anlatı oluşturmuyorsa, nefret söyleminin yayılmasına katkıda bulunmuyorsa, çocuk istismarından uzak duruyorsa, cinsiyetçi bir yaklaşımı yoksa etik bence; son kertede yazar, emeğini satarak para kazanıyor, iyi de kazanıyor hem. Bir tercih meselesi.