İlahi gücün simgesi

BRİTANYA İmparatorluğu'nun Altın Çağ'ını açan Kraliçe I. Elizabeth'in özel yaşamı döneme uygun biçimde ışıldamaz. Elizabeth, ataerkil bir dünyada iktidar sahibi bir kadın, Katolik kilisesine göre "kafir" bir Protestan olarak acı çeker.
Heyecanlı, romantik ve kırılgan genç kız ruhunu kraliyet tacının altında yitirecek, ülkesinin yüksek idealleri uğruna adeta taşlaşarak bir ikon haline gelecektir. Meryem Ana figürlerini andıran "Bakire Kraliçe"...
Hint asıllı İngiliz yönetmen Shekar Kapur, "mavi sakal" VIII. Henry'nin idam ettirdiği metresi Ann Boleyn'den olma gayrımeşru kızı Elizabeth'in Katolik soyluların baskısıyla hapsedilmesinden hükümdarlığını tam olarak kabul ettirişine dek geçen süreyi konu alıyor, bu filmde. Elizabeth, dans edip eğlenmeyi seven, Lord Robert ile tutkulu bir aşk yaşayan, mutlu ve kaygısız, uzun saçlı ve güzel bir prenses olarak çıkıyor karşımıza. Ablası Kraliçe tahta bir varis kazandıramadığı için, soylular protestan Elizabeth'in vatana ihanetten idamını isterler. Protestan bir Kraliçe işlerine gelmez. 21 yaşında zindana düşen prensese ablası kıyamayınca, zorunlu olarak yeni Kraliçe'yi selamlarlar. Ancak henüz 25 yaşındaki Elizabeth'in yaşamı ve tahtı hala tehlikededir. İskoç Kraliçesi Mary güçlü ordusuyla ülkenin yarısını elinde tutmaktadır. İngiltere, Fransa ve İspanya'nın tehdidi altındadır... Yandaşları bir an önce evlenip varis doğurması için baskı yapmaktadır. Lord Robert ile evlenmesi söz konusu bile olamaz. Norfolk Dükü ve din adamları suikast planları hazırlarlar.
Sir Francis Walsingham'ın desteğinde ülkesinde savaşı bitiren, kilise birliğini sağlayan ama talibi krallarla evlenmeyi reddeden, iktidarını kendi elinde tutmayı yeğleyen Elizabeth sonunda mutsuz bir kadın olacaktır. İngiliz edebiyatı Shakespeare, John Dunne, Edmund Spenser, Sir Philip Sidney, Andrew Cowley ve daha birçok usta yazar ve ozanla edebiyatta doruğa çıkacak, Avrupa'nı en güçlü ülkesi haline gelecek ama Kraliçe yalnız kalacaktır. Yalnızlığını halkının gözünde ilahi gücün simegesi haline getirecektir. Bakier Meryem gibi Bakire Kraliçe olarak anılmaya başlayacaktır.
Cate Blanchett böylesi karizmatik ve güçlü bir kişiliğin oluşum sürecini, politik bir fırtınanın ortasında kalan kadın ruhunu müthiş bir başarıyla canlandırıyor. Walsingham'da Oscarlı Geoffrey Rush incelikle tasarlanmış bir kompozisyon çiziyor. İyiyi - kötüyü, idealisti - katili, sofuyu - Rönesans adamını çelişkileriyle içinde barındırıyor Walsingham. Hırslarına tutsak Norfolk'da Chpirstopher Eccleston, çaresiz aşık Robert'ta Ralph Fiennes göz dolduruyorlar.
Böyle görkemli bir tarihi filme sanat ve görüntü yönetimlerinin ne kadar ustaca olduğunu uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. Mutlaka izleyin.
"Elizabeth" - Yönetmen: Shekar Kapur / Görüntü: Remi Adefarasin / Senaryo: Michael Hirst / Müzik: David Hirschfelder / Oyuncular: Cate Blanchett (I. Elizabeth), Geoffrey Rush (Sir Francis Walsingham), Christopher Eccleston (Norfolk Dükü), Joseph Fiennes (Lord Robert Dudley), Sir Richard Attenborough (Sir William Cecil), Fanny Ardant (İskoçyalı Mary), Eric Cantona (Fransız Elçisi).