Okullara dinletiler

Bugün bir “çocuk bayramı" bana. Onyıllardır özlediğim bir etkinlik başlıyor.
Öğrenciler için, okul saatleri içinde, konser salonlarında profesyonel konserler...
29 yıldan uzun bir süre önce, çok daha geniş ölçeklerde başlamıştı bu program: 1971 sonbaharıydı. Yüz gün önce kurulmuş olan Kültür Bakanlığı, ilkokul ve ortaokul öğrencileri için, Ankara ve İstanbul’da, eğlendirerek öğreten bir dizi sanat etkinliği düzenlemeye koyuldu. Neydi bundaki yenilik? Önceki onyıllarda da, çocuklar için konserler, piyesler, müzikaller, opera ve bale, halkoyunları vb. dinleti ve gösteriler sunulmuştu: O sıralarda da, cumartesi ve pazar günleri çocuk temsilleri vardı bol bol.

40 milyon çocuk
Ama, cumartesi - pazar dinletileri ve gösterileri için, anneler babalar, önceden bilet satın alarak çocuklarını tiyatroya, operaya, konser salonlarına götürüp getirmek zorundaydı. Bunu yapabilen aileler vardı elbette. Gel gör ki, hafta sonu da çalışmak zorunda olan analar babalar, hele birkaç çocuk sahibi iseler, diyelim ki şehirden iki saat ötedeki bir gecekondu mahallesinden nasıl gidip geleceklerdi? İki üç bilete harcayacak paraları var mıydı ki? Çocuklarımızın yüzbinlercesi konser, opera, bale, tiyatro gibi etkinlikleri hiç izlemeden, hiç yaşamadan büyüyordu.
Kültür Bakanlığı’nın başlattığı yeni programda ise, basit ve masrafsız bir uygulama yapılıyordu: Okul saatleri içinde, ilkokul ve ortaokul öğrencileri, öğretmenleriyle birlikte, Milli Eğitim Bakanlığı’nın otobüsleriyle devletin salonlarına getiriliyorlardı. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda klasik müzik, Opera ve Bale’de bir çocuk operası ya da balesi, Devlet Tiyatroları’nda piyes izliyorlardı. Sonra yine okula dönüş...
29 yıl önce o etkinlikleri izleyen öğrencilerin sevincini görmeliydiniz...
Düşünün, her okul günü, binlerce öğrenci için, bir piyes ya da bir konser, bir opera veya bale... 29 yıl önce başlayan bu devlet hizmeti, 1971 Aralık’ının ortasında ansızın kaldırılmasaydı, benim yaptığım hesaba göre, şimdiye kadar 40 milyon çocuğumuz bu sanat etkinliklerini izlemiş olacaktı. Ve on binlerce öğretmen...
O zamandan beri, kaç Kültür Bakanından, Müsteşardan, Genel Müdürden rica ettim bu okul dinletileri ve gösterileri programını yeniden başlatmalarını... Hepsi dinledi, ilgi gösterdi. Kimisi heyecanlandı. Mutlaka yapacağız diye and içenler oldu. Ama, hiç kimse yapmadı.
Ama, nihayet, umutlarım gerçekleşiyor: Bugün, Ankara’da, Bilkent Üniversitesi’nin görkemli konser salonuna 800 ilköğretim öğrencisi getirilecek. Şef Alfdeo Michourine yönetiminde Bilkent Orkestrası’ndan bir saatlik konser izleyecekler... Bizet, Mozart, Prokofief, Leoncavallo, Kabalevski, Çaykovski, Amirov’dan parçalar, Barış Manço, Linda Ronstadt, Dean Martin’den uyarlamalar.
Bilkent’in öğrenciler için konserleri, 14 Mart’ta yine büyük salonda, 5 Haziran’da da Odeon’da yapılacak. Odeon’a o gün 4 binden fazla öğrenci gelecek 6 yaşından 14 yaşına kadar...
Bu dinleti dizisini başlatan Bilkent Müzik ve Sahne Sanatları Dekanı Prof. Erol Erdinç’i yürekten kutluyorum.

Alis Ankara’da
Mutlu bir rastlantı: Kültür Bakanlığı da, okullar için etkinliklere başladı yeniden. Müsteşar Yardımcısı Hasan Hüseyin Akbulut’tan müjde: Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Şef Naci Özgüç’ün yönetiminde, Murat Akar’ın anlatısıyla, 15 günde bir, okul matinesi ve eğitim konserleri sunmaya başladı. Devlet Opera ve Balesi, Ankara’da “Fındıkkıran" ve “Uyuyan Güzelöden bölümlerle Çaykovski’yi tanıtıyor. Modern Dans Topluluğu, “Alis Harikalar Diyarındaödan uyarlama “Alis Ankara’da" gösterisi sunuyor.
Umarım, Kültür Bakanlığı her kentte, her sanat topluluğuyla, her okul günü bu ücretsiz etkinlikleri sunar. Sırada İstanbul, İzmir, Mersin, Antalya, Bursa vb. olmalı...

Çocuk bayramı...
Çocuklarına sanat götürmeyen devlet neye yarar? Her okul günü, sırayla her okulu müzikle, başka icra sanatlarıyla, yaratıcılıkla eğitmek, coşturmak... Amaç bu olmalıdır.
Bilkent, Kültür Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve belki başka kurumlar, okul öğrencilerine bu hizmeti en geniş ölçüde götürmeyi gerçekleştirirlerse... Bugün bir “çocuk bayramı", müzik, sanat, kültür coşkusunun ilk günü olur.