;
Oynatma Listesi
HABERLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Özgür Özel'e tepki: Kantarın topuzu kaçtı

MÜSİAD 28. Olağan Genel Kurulunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e tepki göstererek, "Adı yolsuzlukla, sahtecilikle anılan bir avuç muhterisi memnun etmek için 85 milyonu hayal kırıklığına uğratıyor. Bu ekonomik tetikçiliktir, jurnalciliktir, ispiyonculuktur. Bizim CHP'lilerin birbirini jurnallemesi bizi ilgilendirmez ama kendi ülkelerini jurnallemesini görmezden gelmeyiz. Kimse üreticilerimize zarar verme peşinde koşamaz. Kantarın topuzu kaçtı, düzelme umudu da kalmadı." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen MÜSİAD 28. Olağan Genel Kurulunda önemli açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Sevgili kardeşlerim, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. 28. Olağan Genel Kurul'a başarılar diliyorum. MÜSİAD'da hizmet etmiş kardeşlerime bugün bir kez daha teşekkür ediyorum. Bir bayrak değişimi yaşanmıştı. Genel Başkanlığı yürüten Mahmut Asmalı kardeşim görevi Burhan Özdemir kardeşimize devretti. Mahmut Bey'e gayretleri ve özverili çalışmaları için tebrik ediyorum. Burhan Bey'den Türkiye'nin kalkınmasına katkı sağlamasını istiyorum.

MÜSİAD çatısı altında hizmet etmiş herkese teşekkür ediyorum. 1999 yılında Pınarhisar'a gitmeden önce MÜSİAD'ın beni fahri üye olarak kabul etmesini her zaman şükranla hatırladım. Sadece 28 Şubat döneminde değil öncesinde ve sonrasında MÜSİAD, demokrasiden ve özgürlükten yana bir duruş sergiledi. MÜSİAD üretmekten Türkiye için çalışmaktan asla vazgeçmedi. 35 yıldır duruşunuzu ve samimiyetinizi muhafaza ettiniz. Kanaat ve bereket kavramlarıyla ticaret yapmayı ihmal etmediniz. Türkiye'nin 23 yılda yazdığı başarı hikayesinde emeği olanlardan biri de MÜSİAD ailesidir.

DÜNYA KRİTİK BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR

Dünyamız değişimlerin yaşandığı kritik bir süreçten geçiyor. Salgın döneminde son 60-70 yılın zirvelerine çıkan enflasyondaki direnç henüz kırılamadı. Enflasyon korkusu dünyanın birçok ülkesinde ekonomi politikalarının temel belirleyici unsuruna dönüştü. Gümrük tarifeleri üzerinden alevlenen restleşmelerin de olumsuz etkisiyle bir müddet daha belirsizlik atmosferinin devam edeceği anlaşılıyor.

TEHDİTLER GİDEREK ARTIYOR

Geniş bir yelpazede riskler ve tehditler giderek artıyor. Görüyoruz ki; küresel ekonomi fırtınalı bir denizde ilerlemeye çalışıyor. Suların sakinleşmesi biraz daha vakit alacaktır. Hükümet olarak fırtınalı sularda gemiyi güvenle ulaştıracak tecrübe ve iradeye sahibiz.

11 AYDIR ENFLASYON KESİNTİSİZ DÜŞÜYOR

Rasyonel bir zeminde kararlarımızı uyguluyoruz. Bundan iki sene önce hayata geçirdiğimiz program ile ekonomimizin temellerini güçlendirdik. Dış kırılganlığımızı azalttık. Böylece kalıcı ve sürdürülebilir büyüme için sağlam bir zemin oluşturduk. Son iki yılda çok ciddi mesafe katettik. Reform programı ile ekonomimizi güçlendirdik. Programın en önemli hedeflerinden biri vatandaşı hayat pahalılığından kurtarmak. Son 2 yılda ciddi mesafe kat ettik. Yıllık enflasyon 11 aydır kesintisiz düşüyor. Nisanda son 40 ayın en düşük seviyesine ulaştık. İnşallah devamı da gelecek.

DIŞ DENGEDE DE TABLO OLUMLU

Depremin yaralarını hızla sararken geçen yıl başlattığımız harcama disiplini ve tasarruf tedbirlerini bu yıl da sürdürüyoruz. Kayıt dışılıkla mücadelemiz de devam ediyor. Hesabını kitabını doğru tutanı korumaktır devletin görevi. Kayıt dışılığa göz yummak işini doğru yapan kardeşlerimizin hakkını yedirmektir. Dış dengede de tablo olumlu. Kısa süreli dalgalanmaların önüne geçen, kapsayıcı büyüme hedefi ile yolumuza devam ediyoruz. Son 1 buçuk aydır ortaya çıkan dalgalanmalara karşı başarılı sınav verdik. Malum çevrelerin operasyonu ellerinde patladı. Rezervlerimiz yeniden artmaya başladı. Hiçbir kesimi yalnız bırakmıyoruz. Çiftçimizin kullandığı kredilerde her 10 finansman giderinin 7 lirasın biz ödüyoruz.

TÜRKİYE'YE ZARAR VERİYOR

Muhalefette değişim görmeyi umdukça her seferinde hayal kırıklığına uğruyoruz. Genel başkanlar değişse de bu zihniyette zerre düzelme olmuyor. Bu ülkenin ana muhalefet partisi başkanı kendi ülkesini yabancı medyaya şikayet ediyor. İktidarı yıpratayım derken Türkiye'ye zarar veriyor, boykot çağrısı ile yerli ve milli markalara zarar veriyor. İhracatçılarımıza, istihdam sağlayan sanayicimize zarar veriyor.

BUNUN ADI EKONOMİK TETİKÇİLİKTİR

Adı yolsuzlukla, sahtecilikle anılan bir avuç muhterisi memnun etmek için 85 milyonu hayal kırıklığına uğratıyor. Bu ekonomik tetikçiliktir, jurnalciliktir, ispiyonculuktur. Bizim CHP'lilerin birbirini jurnallemesi bizi ilgilendirmez ama kendi ülkelerini jurnallemesini görmezden gelmeyiz. Kimse üreticilerimize zarar verme peşinde koşamaz. Kantarın topuzu kaçtı, düzelme umudu da kalmadı. Sivil siyaseti zehirli söylemlerle etkilemek kabul edilemez.

SORUMLU SİYASETE DAVET EDİYORUM

Türkiye bu toksik siyaset dilini 1960 öncesinden iyi bilir. 28 Şubat döneminden, 12 Eylül'den iyi bilir, Gezi kalkışmasından iyi bilir. CHP'nin süratle normalleşmesi şart. Vesayet prangalarını kırmaları gerekiyor. Ülkenin gerçek gündemine dönmeleri gerekiyor. Sorumlu dille siyaset yapmaya davet ediyorum. Kutuplaşmaya değil kucaklaşmaya ihtiyacı var Türkiye'nin. Bölgemizde ve dünyada tansiyon bu kadar yükselmişken yangına körükle gitme yanlışından dönülmesini diliyoruz.

GÜNCELLENME
DETAYLARI GÖSTER