Pazar Finlandiya partiden sıkıldı

Finlandiya partiden sıkıldı

09.04.2023 - 03:00 | Son Güncellenme:

Finlandiya’yı bu hafta gündeme taşıyan konu seçimler. Dünyanın en mutlu ülkesinde seçim sonuçları insanların hayatlarında büyük değişikliklere sebep olacak mı?

Finlandiya partiden sıkıldı

Ege Doğaç Erdoğan - Son 6 yıldır dünyanın en mutlu ülkeleri listelerinin zirvesinden inmeyen bir ülkeden bahsedeceğiz: Finlandiya. BM bünyesinde yer alan Sürdürülebilir Çözümler Ağı’nın (UN SDSN) raporuna göre 2023’de Finlandiya yine dünyanın en mutlu ülkesi olarak belirlendi.“Bana mutluluğun resmini çizebilir misin?” sorusuna Finler’in cevabı aslında çok basit: “Hiçbir şeyi kafaya takmamak”.  Fin kültürünün temelinde yatan ‘sisu’ hayat felsefesi zorluklara karşı kararlı bir direniş şeklinde açıklanabilir. En çetin koşullarda bile hiç şikayet etmeden huzuru içselleştirerek ulusal bir karakter oluşturmuşlar. 

Haberin Devamı

Üçüncülüğe geriledi

2019’un ekim ayı Finlandiya’ya en çok yaklaştığım zamandı; bir konferans için Estonya’nın başkenti Tallin şehrine gitmiştim. En çok iki şey dikkatimi çekmişti: ilki tabii ki her insan gibi materyal ihtiyaçlarımı ilgilendiren iliklerime kadar hissettiğim soğuk, diğeri ise atkı ve eldiven taktıktan sonra biraz olsun manevi düşüncelere dalmam mümkün olduğunda ruhumda hissettiğim sakinlik idi.  

Özellikle teknolojinin bu kadar gelişmediği eski dönemlerden beri bu yaman soğuklarla baş etmeyi öğrenen Finler değiştiremeyecekleri gerçekler karşısında dirayetli ve sakin kalmayı bir yaşam tarzı haline getirmişler. Açıkçası yaklaşık bir hafta geçirdiğim Tallin’den yurda dönerken artık ülkemdeki korna seslerini özler hale gelmiştim. Finlandiya’yı bu hafta gündeme taşıyan konu ise seçimler.  

Haberin Devamı

Seçildiğinde dünyanın en genç başbakanı olan Sanna Marin’in partisi üçüncü sıraya geriledi. Merkez sağın temsilcisi Petteri Orpo’nun Ulusal Koalisyon Partisi yüzde 20.8, sağcı popülist The Finns Parti yüzde 20.1, Marin’in Sosyal Demokrat Parti’si ise yüzde 19.9 oranında oy aldılar. Ülkedeki teamüllere göre en fazla oyu alan partinin lideri koalisyon kurmakla görevlendiriliyor. Orpo’nun işi pek kolay gözükmüyor zira ikinci gelen The Finns Parti’nin göçmen ve AB karşıtı duruşu, yeterli sandalye sayısına ulaşmak için gerekli olacak olan diğer küçük partileri işbirliği yapmaktan soğutuyor. İlerleyen günler ve haftalar Finlandiya’nın yeni hükümetinin nasıl şekilleneceğini gösterecek; oy farkının bu denli az olduğu göz önüne alınırsa koalisyon pazarlıkları kıyasıya geçecek gibi gözüküyor.  

Mutluluk statüsü

Aslında dünyanın bu en mutlu ülkesinde seçim sonuçlarının insanların hayatlarında büyük değişikliklere sebep olacağı pek söylenemez. Parlamentoya milletvekili gönderen partilerin büyük çoğunluğu ‘liberal’ sayılabilecek partiler. Daha açmak gerekirse anayasal düzene ve insan haklarına bağlı, serbest piyasaya karşı olmayan ancak sosyal devlet ilkesini savunan, uluslararası anlaşmalara ve belirli oranda serbest ticarete sadık partiler. Popülistleri bile diğer ülkelerdeki benzerlerine nazaran daha derli toplu ve bariz ırkçı söylemlere mesafeli. En fazla oy alan üç parti de Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline sert bir şekilde karşı ve NATO üyeliğini destekliyor. Aralarındaki en temel fark sosyal devletin ne kadar geniş olacağı yönünde. Marin’in Sosyal Demokratlar’ı kamu harcamalarını ve vergileri yüksek tutmak isterken, Orpo ve popülist The Finns Parti’nin lideri Riikka Purra kemer sıkma politikaları izlemek gerektiğini ifade ediyor. Sosyal devletten de öte bir refah devleti olan Finlandiya’da sonuç olarak belki işssizlik maaşı biraz azalacak, vergiler bir tık düşecek, göçmen olarak ülkede iş bulmak daha zorlaşacak ancak açıkçası değişen pek de bir şey olmayacak ve kuvvetli muhtemel 2024’de yine Finlandiya’yı en mutlu ülke olarak göreceğiz. 

Haberin Devamı

NATO'nun en yeni üyesi

“En kötü barış, en haklı savaştan iyidir” demiştir Cicero. İkinci Dünya Savaşı sonrasından beri nötr bir ülke olarak kendini konumlandıran Finlandiya, paradigmal bir değişikliğe giderek NATO’ya üye oldu. Yüksek refah seviyesine ulaşmak, mutlu ve huzurlu bir topluma sahip olabilmek için öncelikle devletlerin varoluşsal tehditlerden uzak olması gerekir. Nasıl ki ben soğuktan titrerken aklıma üşümemi durdurmaktan başka rasyonel hiç bir düşünce giremiyorsa, bir ülke de dış tehditlerden kendini korunaklı hissettmediği vakit insanları mutlu kılan hizmetleri yerine getiremez. Özellikle Sovyetlerin dağılması sonrasından geçtiğimiz yılki Ukrayna savaşına dek ulusal güvenlik sorunu yaşamayan Finlandiya en son Macaristan ve Türkiye’nin de onay vermesiyle resmen NATO üyesi oldu. NATO’nun Rusya’yla olan sınırı da bir anda ikiye katlandı. Finlandiyalıları bundan sonra terleten tek şey dünyaca ünlü saunaları olmayacak anlaşılan.

Haberin Devamı

Seçimin asıl kaybedeni

Her ne kadar Marin için seçimi kaybettiği şeklinde dünya medyası haberler yapıyor olsa da parlamentodaki sandalye sayısını arttıran bir lider için kaybetti demek biraz ağır bir söylem. Marin’in liderliğindeki koalisyonda yer alan partilerden geçen seçime kıyasla Merkez Parti 8, Yeşiller 7, ve Sol İttifak 5 vekil daha az çıkardı. Aslında kaybeden Marin ve Sosyal Demokrat Parti değil, koalisyonda yer alan sol ve merkez partiler oldu. Dünyada son dönemde gördüğümüz trend merkez partilerinin bölünmesi ve eski günlerindeki baskın partiler olma özelliklerini yitirimesi yönünde. Popülistler merkez sağdan, çevreciler, ve sosyalistler ise merkez soldan oy devşiriyor. Artan hayat pahalılığı ve Rusya tehdidi koalisyondaki küçük partilerin oy kaybetmesine sebep olurken, popülist, göçmen karşıtı Purra’nın oylarını artırmasına imkan tanıdı. Ancak Marin için halen her şey bitmiş değil. Orpo, Marin ile geniş bir ‘mor’ koalisyon kurabilir. Ayrıca Marin’in AB Komisyonu Başkanlığı için aday gösterileceği de söylentiler arasında.

Haberin Devamı

Finlandiya partiden sıkıldı

Dünyanın en ‘cool’ başbakanı

2019’da 34 yaşında Finlandiya başbakanı olan Sanna Marin renkli özel hayatıyla dikkati çekiyor. Geçtiğimiz sene arkadaşlarıyla dans edip şarkı söylerken çekilen videoları ortaya çıkınca özellikle muhalefetteki sağ kesim tarafından şiddetli eleştirilere maruz kalmıştı. Ancak bu Marin’in özel hayatıyla gündeme ilk gelişi değildi. Daha önce de bir müzik festivaline deri ceket ve kot şort giyerek katıldığı için bir başbakanın ciddiyetine yakışmayan şekilde davrandığı yönünde yorumlar yapılmıştı. Sosyal yaşantısını gizlemeyen Marin ise insanların özel hayatına değil icraatlarına bakması gerektiğini ifade etmişti. Hakkında çıkan uyuşturucu kullanıyor söylentilerine cevap olarak uyuşturucu testi yaptırmış ve sonucu negatif çıkmıştı. Gelen tepki ve eleştiriler bir yana, genç yaştaki Marin’in eğlenceli sosyal hayatı, Finlandiya sınırlarını aşan küresel çapta bir destekçi ve hayran kitlesi oluşmasını da sağladı. Alman Bild gazetesi Marin için “dünyanın en ‘cool’ başbakanı” nitelendirmesini yapmıştı.