Siyaset'Bizim ihtiyacımız bir yıl kalmasıydı'

'Bizim ihtiyacımız bir yıl kalmasıydı'

19.11.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

YARIN

Bizim ihtiyacımız bir yıl kalmasıydı






Temmuz 2002, Başbakan Bülent Ecevit, 57. hükümet ve DSP için olduğu kadar Türk Silahlı Kuvvetleri için de kritik ve heyecanlı günlerdi. Ecevitler'le Hüsamettin Özkan arasındaki ilişkiler kopmaya doğru giderken Ankara'da merak uyandıran bir yemek yeniyordu.
30 Haziran 2002 günü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu ile Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan gözlerden uzak bir yemekte buluşmuşlardı. Kulislerdeki söylenti iki olasılık içeriyordu:
Bu yemek, ya Org. Kıvrıkoğlu'nun görev süresinin uzatılmasına ya da "Ecevit yerine Özkan" formülüne ilişkin olabilirdi.

"Ecevit biliyor"
Yemekten sonra Özkan'la görüştüm. Yemeğin merak uyandırdığını belirterek içeriğini sordum. Şu yanıtı verdi: "Normal bir yemek, ben komutanlarla zaman zaman bir araya geliyorum. Bu da Sayın Ecevit'in bilgisinde oluyor."
Özkan yemeğin Org. Kıvrıkoğlu'nun görev süresinin uzatılmasıyla ilgili olmadığını da söylüyordu. Aynı günlerde Genelkurmay Başkanı'nın bu tür haberlerden rahatsız olduğu bilgisi de iletiliyordu.

Asıl gündem bu değildi..
Ankara, ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz'i ve Dışişleri Bakanı Yardımcısı Marc Grossman'ı bekliyordu.
Ziyaret 17 Temmuz'da gerçekleşecekti. 15 Temmuz 2002'de Başbakanlık binasında yoğun bir trafik vardı.
Ecevit, Org. Kıvrıkoğlu ve yeni Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel bir araya geldiler. Toplantı Ecevit'in resmi programında gözükmüyordu.
Toplantı sonrasında Ecevit, üçlü zirvenin Wolfowitz ve Grossman'ın ziyaretleri öncesinde durum değerlendirmesi yapmak amacıyla gerçekleştirildiğini söylemekle yetindi. Ancak zirvenin asıl gündemi bu değildi.
Üçlü, Org. Kıvrıkoğlu'nun görev süresinin bir yıl daha uzatılmasını ele almıştı. Konuyu Ecevit açmış ve Kıvrıkoğlu'na şöyle demişti: "Irak sorunu giderek krize dönüşüyor. Anlaşılıyor ki ABD, Irak'ı vurmakta kararlı. Siz bu konuda deneyimlisiniz. Görev sürenizi uzatsak yararlı olmaz mı? Deneyimlerinizden yararlanmış oluruz. Bu konuda sizin düşüncenizi almak istedim."
Kıvrıkoğlu ise "Siz ve hükümet böyle taktir ederseniz ben üzerime düşeni yaparım. Benim için onur verici. Çok teşekkür ederim" yanıtını vermişti.

Gürel arka kapıdan girdi
Ecevit, bu konuyla ilgili olarak Dışişleri Bakanı Gürel'i görevlendirdi. Gürel'in ilk görevi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in nabzını tutmaktı. Gürel zaman yitirmeden Çankaya Köşkü'ne çıktı.
Ziyaretini basından saklamak için de Köşk'e arkadan kapıdan girmeyi tercih etti. Gürel'le Sezer arasında şu konuşma geçti:
Gürel: Sayın Başbakan, yaklaşan Irak krizi ve ABD'nin müdahalede kararlı olması nedeniyle Kıvrıkoğlu'nun görev süresinin uzatılmasının faydalı olacağını düşünüyor. Böyle bir girişime siz nasıl bakarsınız?
Sezer: Uygun olur mu bilmiyorum. Ayrıca hükümetin bu koşullarda gerekli düzenlemeleri yapacak durumu var mı? Böyle bir uzatma için yasa ve kararnameler gerekiyor. Bunları çıkarabilecek misiniz?
DSP'den istifa eden milletvekili sayısı 60'ı bulmuş, hükümetin Meclis'teki sandalye sayısı 276'nın altına inmişti. Sezer'in dikkat çekmek istediği buydu. Hükümetin bir yasa ve kararname çıkarma gücü var mıydı?

"Sezer'e birlikte çıkalım"
Gürel'in fazla zamanı yoktu. Yüksek Askeri Şûra, 1 Ağustos'ta toplandığında hükümet de yasal düzenlemelerini bitirmiş olmalıydı. Çankaya'dan aldığı izlenimi Ecevit'e aktardı. Ecevit, "Sezer'e bir de birlikte çıkalım" önerisinde bulundu.
Birkaç gün sonra bu kez Ecevit, Kıvrıkoğlu ve Gürel, Köşk'e beraber gittiler. Sezer, düşüncelerini tekrarladı ve bu kez Ecevit'e bir yasa ve iki kararname çıkarabilecek güçleri olup olmadığını sordu. Ecevit, "Araştıralım size yanıtını verelim" dedi.

Vazgeçme kararı
Ecevit ve Gürel koalisyon ortaklarını da dolaylı olarak yokladıktan sonra durumu yeniden değerlendirdiler. Sezer çok sıcak bir yaklaşım içinde değildi. ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın ikna edilmesinde sorun yaşanabilirdi. Beyaz Enerji araştırması nedeniyle Yılmaz'la askerlerin arası soğuktu. Bu durumda DSP'nin Meclis grubu da parçalandığı için Kıvrıkoğlu'nun görev süresini uzatacak yasayı Meclis'ten geçirmek zor görünüyordu. Ayrıca, yasa girişimi ortaya çıkar ve Meclis'ten geçirilemezse bu kez TSK'nın koruma kademesinde huzursuzluk olabilirdi. Ecevit ve Gürel bu düşüncelerle Kıvrıkoğlu'nun görev süresini uzatma girişiminden vazgeçme kararı aldılar.

"Aytaç Yalman gelsin"
Bu kararı Kıvrıkoğlu'na iletme görevi Gürel'e düşmüştü. Gürel bu kez Genelkurmay Başkanlığı binasına basından kaçmak için arka kapıdan girmek zorunda kaldı ve Kıvrıkoğlu'na kararı şöyle bildirdi:
"Paşam, görev sürenizi uzatmak için gerekli yasayı ve kararnameleri çıkarmakta zorluk görünüyor. Koalisyon ortakları ile sıkıntımız olabilir. Bu girişimi gerçekleştiremiyoruz. Kararname sıkıntımız da var. Bu nedenle Hilmi Özkök (dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı) sizden sonra Genelkurmay Başkanlığı görevini sürdürecek."
Kıvrıkoğlu, Gürel'e durumu anlayışla karşıladığını söyledi. Başbakan'a ve kendisine düşünceleri ve girişimleri için teşekkür etti. Ancak aynı görüşmede Jandarma Genel Komutanı Org. Aytaç Yalman'ın Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na getirilmesinde ısrarlı olacağını söyledi.

'Kıvrıkoğlu olayı'nı, bir de formülü destekleyen dönemin Meclis Başkanı Ömer İzgi'den dinleyelim:

"Ben de Sayın Kıvrıkoğlu'nun deneyimi nedeniyle bir yıl daha görevli kalmasının yararlı olacağını düşünüyordum ancak ortada bazı sorunlar vardı. Hükümetin o andaki durumu, Meclis'ten doğrudan Kıvrıkoğlu'nun görev süresini uzatacak bir yasa çıkarmaya uygun değildi. Kıvrıkoğlu, 67 yaşını ve dört yıllık hizmet süresini dolduruyordu. Ayrıca bu konunun tartışılmasından rahatsızlık duyuyordu. Ben Meclis Başkanı olarak, hem de hukukçu olduğum için nasıl bir formül olabileceğini düşünüyordum. Komuta kademesinde ne değişiklik olurdu? Ona da bakıyordum. Eğer Kıvrıkoğlu'nun süresi bir yıl uzatılmış olsaydı o zaman Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Hilmi Özkök emekli olacaktı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na Org. Aytaç Yalman getirilecekti. Bir yıl sonra, yani 2003'te Kıvrıkoğlu emekli olacak, Genelkurmay Başkanlığı'na da Org. Aytaç Yalman gelecekti. Tabii biz bunlarla çok ilgili değildik. Bizim ihtiyacımız, bir yıllık sürede Org. Kıvrıkoğlu'nun görevde kalmasıydı. Ayrıca Kıvrıkoğlu ve Org. Yalman'la Irak olayına yaklaşımımız örtüşüyordu."

'Örtüşen yaklaşım'
İzgi'nin Kıvrıkoğlu ve Yalman'la örtüştüklerini söylediği yaklaşım neydi? İzgi bu soruya şu yanıtı verdi:
"Bana göre Türkiye'nin kendi ulusal çıkarları için ABD'nin delmesini beklemeden Türk askeri, Kuzey Irak'a oradaki varlıklarını daha da güçlendirmek amacıyla girmeliydi. Bu yıllardır Türkiye'nin yürüttüğü terörle mücadelenin ve Körfez Savaşı'ndan sonrası gelişmelerden gördüğü zararın tekrarlanmaması için gerekliydi."

İleteceğini söyledi ama
İzgi bu düşüncelerle, yaklaşan Irak savaşını gerekçe gösteren bir yasa taslağını bizzat kaleme aldı. Taslak, Org. Kıvrıkoğlu'nun görev süresinin bir yıl uzatılmasını öngörüyordu. İzgi taslağı dönemin Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'na verdi ve Başbakan Yardımcısı Bahçeli'ye iletmesini istedi. İzgi bundan sonrasını şöyle anlattı:
"Sayın Çakmakoğlu, bana Sayın Bahçeli'ye ileteceğini söyledi. Ancak sonradan iletmediğini öğrendim. Belki o da o günkü şartlarda uygulanabilir bulmadı veya Ecevit girişimden vazgeçti. O tarafını bilmiyorum."
Kıvrıkoğlu planı uygulanamadı ancak Jandarma Genel Komutanı Org. Yalman, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na kaydırıldı. Org. Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanlığı'na atandı.

  • Dışişleri'nin Irak senaryoları
  • 'Derinliğine yerleşme projesi' neydi?
  • Gizli belgelerle Ankara'nın Irak Savaşı



  • SİYASET


    Kıvrıkoğlu'nun kalması için gücünüz yeter mi?
    Terörün dini yok
    Zihniyeti, El Kaide
    'Savaşların parçası olmayalım'
    İsrail, Yahudilere zarar mı veriyor?
    TV'de Kürtçe 45 dakika
    'Anayasa Mahkemesi de AİHM gibi olsun'
    Esaretin ilk görüntüsü
    Hikmet Çetin'e Kabil görevi
    Politika turu
    KEŞFETYENİ
    Bileti kaptı! Survivor'da ikinci finalist belli oldu
    Bileti kaptı! Survivor'da ikinci finalist belli oldu

    Cadde | 10.06.2025 - 00:47

    Survivor'da nefes kesen mücadele sonrasında ikinci finalist de belli oldu. İşte detaylar...

    Yazarlar