11.06.2014 - 12:10 | Son Güncellenme:
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rixos Otelde, AK Parti Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşuyor.
Başbakan Erdoğan, "Ecdadımız temelleri doğru atmıştır ama bunu yıktılar. Bizim yeniden hayranlık duyulan şehirlerimiz olmak zorunda" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuştu. 30 Mart seçimlerini kazanmış AK Partili belediye başkanlarına seslenen Erdoğan, konuşmasında bayrak indirme meselesine de değindi.
Erdoğan, "Biliyorsunuz biz 30 Mart seçimleri öncesinde gittiğimiz hemen her şehirde merhum Arif Nihat Asya’nın Bayrak şiirini okuduk. Biz bu şiiri doğuda da okuduk, batıda da okuduk. Kuzeyde de okuduk güneyde de okuduk. Beyefendiler bu şiiri dün gördüler, dün fark ettiler. Niye? Çünkü istismar fırsatı doğdu. Hakkari’ye miting yapmaya gittiklerinde bayrak diye bir meseleleri yoktu. Hakkari’de o meydana toplananların elinde niye Türk bayrağı yoktu ey Kılıçdaroğlu? Hani senin bayrak sevgin. Sende yürek yok. Sende yürek olsa o bayrakları orada dalgalandırırdın. Hiç utanmadan sıkılmadan Diyarbakır’daki bayrağı ‘benim indirdiğimi’ söyleyecek kadar alçalıyor. Bendeki bayrak sevgisinin zerresi sende olamaz. Sen kimsin ya?" dedi.
"MESELE BAYRAĞI DALGALANDIRMAK DEĞİL"
Ardından, MHP Genel Devlet Bahçeli’yi de eleştiren Erdoğan, “Öbürü de çıkmış Bahçeli, o da kalkmış Genelkurmay Başkanımız ile ilgili istifa etsin diyor. Sen ne zamandan beri Cumhurbaşkanı oldun ya? İstifa istemeye başladın. Sana böyle bir görevi kim verdi? Sen önce Sivas’tan ötesine gitmeyi öğren. Sivas’tan ötesinin adresini biliyor musun ya önce onu bir söyle... 30 Mart seçimlerinde ne Kılıçdaroğlu ne sen gidebildiniz mi? Gidebildiniz mi Van'a, Diyarbakır’a… Neyi konuşuyorsunuz ya? Orası vatan toprakları değil mi? Orada Türk bayrağı dalgalanmıyor mu? Niye gidemediniz oralara?" diye konuştu.
Erdoğan, Ey Kılıçdaroğlu; bir kez o da bizim zorumuzla Hakkari’ye gittin, orada da o partiyle anlaşma yaptın sana dediler ki ‘bir tane Türk bayrağı istemiyoruz. Ancak o şekilde senin mitingine adam göndeririz’ dediler. Senin mitingine orada adam gönderdiler ve o seçimde dördüncü parti olarak çıktı. Orada Türk bayrağını neden sakladın, neden gizledin. Türk bayrağının dalgalandığı yerlere neden gidemiyorsun? Mesele sadece bayrağı dalgalandırmak değil. Mesele o bayrağın gölgesinde var olduğunu gösterebilmektir. Ey MHP, ey CHP; Şemdinli’de neden yoksunuz, Çukurca’da neden yoksunuz?" diye konuştu.
"BİZİM BAYRAK SEVGİMİZİ ÖLÇECEK KALİBREDE DEĞİLLER"
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunlar bayrağı uzaktan seviyorlar. Dalgalanan bayrağın yanına gidecek kadar AK Parti gibi o bayrağı yüceltecek, o bayrağı koruyacak kadar cesaretleri yok. İradeleri yok. Güçleri yok. Şimdi CHP milletvekilleri çıkıyor Lice’de ölen 2 vatandaşın cenazesine koşuyorlar. Gelin şu gençleri yaşatalım, deyince gelmezler. Gelin şu meseleyi çözelim deyince gelmezler. Ama cenaze var deyince istismar etmek için hemen üşüşürler. Lice’de olaylar başlayınca ‘diren Lice’ dediler. Var güçleriyle olayları tahrik ettiler. Bayrağımıza o hain saldırı yapılınca da bu sefer gerisin geri göndüler. Bayrağı istismar etmeye başladılar. Ankara’da bayrak yakacaksın, Hakkari’de bayrağı saklayacaksın, hiç gitmediğin, gidemediğin Diyarbakır’da bayrağı saldırı olunca akbabalar gibi üzerine atlayacaksın. Bunu hiç kimseye yutturamazsınız. Kusura bakmasınlar Türk bayrağını da hiç kimsenin, hiçbir grubun istismar vasıtası yaptırmayız. Ne CHP ne de MHP bizim bayrak sevgimizi, bayrak aşkımızı ölçecek kalibreye, kaliteye sahip değildir."
"GÖZALTILAR DEVAM EDİYOR"
Bayrak indirme hadisesine de değinen Erdoğan, "Diyarbakır’da askeri bir garnizonda yaşanan o alçakça saldırının da her boyutuyla hesabını soracağız ve soruyoruz. Olay seyreden kim olursa olsun o saldırıyı yapan haine de onun ipini tutan hainlere de bunun hesabını soracağız. Kamu görevleri hakkında zaten idari soruşturmayı başlattık. O hainin bulunması içinde çalışmalar devam ediyor. Gözaltılar devam ediyor. Ancak burada aziz milletime özellikle şunları vurgulamak istiyorum; dün söyledim bugün tekrar ediyorum. Büyük devletler böyle zavallı hainlerin karşısında vakarlarını yitirmezler. Büyük devletler bu zavallılar gibi alçalmazlar. Büyük devletin büyük hesabı olur. Doğuda, batıda, kuzeyde ve güneyde milletimin hiçbir ferdi ne zavallı hainin saldırısından ne de istismar eden fırsatçılardan etkilenmesin."
HDP'YE: BUNLARDA KARAKTER YOK
Erdoğan, ayrıca şu iddiada bulundu: "Gezi’de yarım kalan oyunu şimdi burada ilerletmek isteyecekler. 17-25 Aralık’ta kursaklarında kalan operasyonu şimdi burada yürütmek isteyecekler. Milletin fertleri arasına öfke ve nefret tohumları ekmek için ellerinden geleni yapacaklar. Manşetlerle, köşe yazılarıyla, yorumlarla çözüm sürecini engellemek, kardeşliğimizi örselemek, birliğimizi, dirliğimizi zedelemek için her yola başvuracaklar. 77 milyonun her bir ferdi bilsin ki Türkiye çok büyük bir devlettir. Türkiye bu saldırılara geçmişte eyvallah etmedi. Bundan sonra hiç etmez. Gençlerin ölümlerini durdurmak için annelerin göz yaşlarını dindirmek için hassasiyetle mücadele edeceğiz. Ama şımarıklığa, eşkiyalığa, hainliğe de asla göz yummayacağız. Terör örgütü ve HDP; çocukların, gençlerin arkasına saklanarak hanım kardeşlerimizin arkasına saklanmak suretiyle kendisine güç devşirmeye çalışıyorlar. Bunlarda onur yok. Bunlarda karakter yok. Bunlarda karakter olsa o çocukların arkasına saklanmazlar. O çocukları öne sürmezler. Onların yüzlerinde maskelerle onları kullanmazlar. O hanım kardeşlerimizi öne sürmek suretiyle biliyorlar ki bu milletin evladı Mehmetçik o kadına dipçik sallamaz, onun üzerine gitmez. Bunu da kullanmak istiyorlar. Sen gel niye kadını kullanıyorsun ki? Niye o çocukları kullanıyorsun. İşte bunların ne durumda olduklarını göstermesi bakımından bunlar çok önemli. O kadar zavallılar ki işte şimdi MHP’den, CHP’den, paralel yapıdan onların fırsatçılığından medet umar hale geldiler."
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Erdoğan, konuşmasının sonunda ise cumhurbaşkanlığı seçimlerine değindi: "Adayımız kim olursa olsun Türkiye’de istikrarı, güven ortamını kararlılıkla devam ettirecek, Türkiye ekonomisini Allah’ın izni ile büyümeye paralel yapıyla mücadelemiz, çözüm süreci mücadelemiz kararlılıkla ilerlemeye devam edecek. Bizim parti politikalarımız şahıslarla kaim değildir. Herhangi bir değişiklik olursa bu değişikliğin AK Parti’yi de Türkiye’yi de daha güçlendirecek bir değişiklik olacağından hiç şüpheniz olmasın. İkincisi; hiç rehavete kapılmadan şimdiden 10 Ağustos’un çalışmalarına hep birlikte başlamalıyız. Zira 10 Ağustos 2015 seçimlerinde bir işaret fişeğidir. Bunu unutmayın!"