22.01.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:
SUSURLUK kazasının başlıca kahramanlarından, Abdullah Çatlı başta olmak üzere, tüm kişilerin telefon görüşmeleri, geçmişe dönük olarak yürütülen soruşturmada, kelimenin tam anlamıyla "didik didik" ediliyor. Türk Telekom A.Ş.'nin de işbirliğiyle geniş kapsamlı bir incelemeye girişen soruşturma ekibi, bilgisayar kayıtlarını satır satır büyüteç altına yatırıyor ve öncelikle Çatlı'nın, DYP Şanlıurfa milletvekili Sedat Bucak'ın korumaları ile bağlantılarını ortaya koyması muhtemel görüşmeleri bir bir açığa çıkarıyor.
Soruşturma dosyalarında, bir yandan Ömer Lütfü Topal cinayetini aydınlatabilecek şekilde, 1996 yılının temmuz ayında, çeşitli kişilere ait telefonlardan Çatlı ve diğer kişiler arasındaki görüşmeler inceleniyor. Diğer yandan da 3 kasım 1996 günü meydana gelen Susurluk kazasının hemen öncesinden başlayarak, kazada adı geçen tüm kişilerin birbirleriyle yaptıkları görüşmeler araştırılıyor ve "Susurluk'a giden yol"da gerçekten neler olduğu bulunmaya çalışılıyor.
Soruşturma sırasında izi bulunan bazı cep telefonlarının sahipleri, bu telefonları kendilerinin aldıklarını ancak bir süre sonra, ya başkasına devrettikleri, ya da esrarengiz biçimde "birilerinin gelip bu telefonları aldığı" yolunda ifade veriyorlar. Örneğin, halen İstanbul'da tutuklu bulunan Özel Timci polislerden, Bucak'ın korumaları arasında da yeralan Ayhan Çarkın'ın kullandığı belirtilen cep telefonunun, en başta Ömer Donat adlı biri tarafından satın alındığı, Çarkın'ın ekip amiri Yegusay Aksakal'ın bu telefonu Donat'tan "ödünç" aldığı, Çarkın'ın da Aksakal'dan alarak bir süre kullandığı, ifadelerden anlaşılıyor.
Abdullah Çatlı'nın bir süre kullandığı cep telefonlarından biri, adına kayıtlı olan Habib Aslantürk adlı şahıs da, ifadesinde özetle şu bilgileri veriyor :
"0532 - 215 80 .. numaralı cep telefonu adıma kayıtlıdır. Ancak bu telefonu ben kullanmıyorum. Ben, Baysa A.Ş.'de şoför olarak çalışıyorum. Bu şirketin ortaklarından olan ve kendisini Mehmet Özbay olarak tanıdığım şahıs, şirkette başka bir kişide bulunan bu cep telefonunu, 1996 yılının hatırladığım kadarıyla haziran ayında benim üzerime devralmamı istedi. Ancak, bu telefonu üzerime devraldığım tarihten itibaren hiç kullanmadım. Mehmet Özbay isimli şirketimizin ortağı bu telefonu kendisi benden alarak kullandı. Benim bildiğim kadarıyla kendisinde 5 - 6 tane kart vardı. iki tane de telefon makinası vardı. Bu makinaları, bu muhtelif kartlarla kullanıyordu.."
Aslantürk, ifadesinde ayrıca Mehmet Özbay'ın gerçek kimliğinin sonradan Abdullah Çatlı olduğunu öğrendiğini de kaydediyor.
İfade tutanaklarından bir başka ilginç anlatım da Çatlı'yı "1980 öncesinden itibaren tanırım. Sahte isimleri ile değil de Abdullah Çatlı olarak tanırım" diyen Mehmet Nevzat Amasyalı imzasını taşıyor. Amasyalı, 0532 - 313 85 .. numaralı cep telefonunu, 1996 yılının başlarında bir gün Ataköy'de bir lokantada karşılaştığı Çatlı'ya "bir iki görüşme yapmak üzere verdiğini" söylerken, daha sonra "bende kalsın" diyen Çatlı'nın kullanımında kaldığını anlatıyor.
Soruşturma, ortalıkta dolaşan ve gerçekte kimin kullanımında olduğu güçlükle saptanabilen telefonların görüşme detaylarını, ifadelerle birleştirerek bağlantıları ortaya koyuyor. Örneğin Çatlı'nın, 1 - 23 temmuz 1996 tarihleri arasında, Özel Timcilerden Oğuz Yorulmaz'ı cep telefonundan tam 18 kez aradığı, S.Yorulmaz adına kayıtlı bir ev telefonundan da 5 kez görüştüğü kayıtlarda yeralıyor. Çatlı'nın ayrıca Özel Timcilerden Mustafa Altınok'la temmuz ayı içinde 15 kez, Ercan Ersoy, ve Enver Ulu'yla da pek çok kez görüştüğü, Telekom dökümlerinden anlaşılıyor.
Bilgisayar kayıtları, "Arnavut Sami" olarak da tanınan kumarhaneci Sami Hoştan ile de, olayın kahramanı diğer kişiler arasındaki sayısız telefon görüşmesini, Oğuz Yorulmaz'ın da Emniyet Genel Müdürlüğü Müşavirlerinden Korkut Eken'le yaptığı görüşmeleri de gösteriyor.
3 kasım 1996 günü meydana gelen Susurluk kazasında, Mercedes'te arkadaki koruma aracında bulunan kişilerin neler yaptıkları da, telefon kayıtlarından yola çıkılarak aydınlatılmaya çalışılıyor. Kaza sonrası, araçta ele geçen 4 adet cep telefonundan; Ali Alptekin adına kayıtlı, Çatlı'nın kullandığı saptanan 0532 - 275 44 .. numaralı ; Hüseyin Kocadağ adına kayıtlı ve kendisi tarafından kullanılan 0532 - 312 52 .. numaralı ; Osman Tosun adına kayıtlı ancak Sedat Bucak tarafından kullanılan 0532 - 263 36 .. numaralı ; ve M.Nevzat Amasyalı adına kayıtlı ancak Çatlı'nın kullanımında olan 0532 - 313 85 .. numaralı telefonların dökümleri de ilginç ipuçları veriyor.
Soruşturma sırasında, kazadan önceki 4 gün boyunca "hep birlikte seyahat ettikleri" yolunda ifadelere rağmen, Çatlı ile bazı korumalar ve Bucak arasında, zaman zaman cep telefonlarından görüşmeler yapıldığı ortaya çıkıyor. Kazanın son saatlerinde, 3 kasım günü 14.56 ile 17.41 arasında bile, Çatlı ve Bucak'ın, muhtemelen ayrı ayrı yerlerden, üç kez cep telefonlarından birbirleriyle görüştükleri bildiriliyor.