01.02.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Davutoğlu, televizyonlarda yayınlanan “Yeni Türkiye Yolunda” adlı ulusa sesleniş konuşmasında Ocak ayı içinde yurtiçinde ve yurtdışında gerçekleştirdiği ziyaretleri anlattı. Muğla’da Şahidi türbesine giderken 90 yaşındaki yatalak haldeki bir ninenin, Diyarbakır salonunda ise yine 90 yaşlarında bir dedenin Kürtçe değişlerle arkasından dua okuduğunu belirten Davutoğlu, “Biz bu duaları almışken, bu yola çıkmışken işte her ay seslendiğimde arkamızda artık 77 milyonu da aşmış olan bu ayki istatistikle nüfusumuzun gücünü hissediyoruz. İzmir’le, Diyarbakır, Tekirdağ’la, Batman arasına psikolojik duvar örmeye çalışanlara fırsat vermesin” dedi. Davutoğlu şöyle devam etti:
Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, Sünni, Alevi, Türk, Kürt, Arap ve her Balkan, Kafkas, Ortadoğu kavmi, lehçesi, dili bizim dilimizdir. Bu topraklar bağrına bastığı insanlara merhamet aşılayan topraklardır. Biz merhamet siyasetinin bugünkü temsilcileriyiz.
Terörden en çok muzdarip olmuş bir millet olarak teröre hiçbir yerde, hiçbir gerekçeyle prim vermedik. Paris’te dünya liderleriyle birlikte yürürken aslında Türkiye adına, İslam dünyası adına hiçbir terör faaliyetinin İslam’la özdeştirilemeyeceği gerçeğini haykırmak için oradaydık.
Avrupa’nın geleceği...
Ekim ayında göreve başladığında Ocak ayını Avrupa ayı ilan ettiğini yurtdışı programını buna göre şekillendirdiğini belirten Davutoğlu, “Avrupa tarihi bizim arşivlerimiz olmadan yazılamaz, Avrupa’nın geleceği de biz olmadan yazılamayacak. Üyeliğimize engel çıkarabilirler, birçok psikolojik duvar örmeye çalışabilirler, İslam karşıtları, Türk karşıtları Avrupa’da birçok faaliyet içine girebilirler, ama ne tarihi gerçeği örtebilirler, ne bizim irademizi gölgeleyebilirler” dedi.
Bizden önce hibe yardımları alan bir ülkeydik. Şimdi artık tankı biz yapıyoruz isteyene biz veririz. Savaş uçağını biz yapacağız. Hepiniz şöyle oturduğunuz yerde sırtınızı biraz daha gururla bulunduğunuz koltuğa ya da divana yaslayın ve şöyle geniş bir elhamdülillah deyin. Elhamdülillah ki artık değil namerde, merde dahi muhtaç olmayan ülkelerin vatandaşlarısınız.”