Belalı film

Yönetmen Ali Özgentürk’ün senaryoyu sürekli değiştirmesinden şikayetçi olan Balalayka’nın oyuncuları sıkıntılı: ‘Böyle olacağını bilseydik oynamazdık’


Çekimlerine giderken geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Kemal Sunal’ın ‘mirası’ Balalayka adlı filmin yankıları sürüyor.
Filmin oyuncularından Cem Davran, her fırsatta filmle ilgili rahatsızlıklarını dile getirmekten kaçınmıyor.

‘Böyle olacağını bilseydim’
Davran’ın son şikayeti ise yönetmen Ali Özgentürk’ün sürekli olarak senaryoyu değiştiriyor olması. Çekimlerine Kuşadası’nda devam edilen ve Kemal Sunal’ın yerine Uğur Yücel’in başrolü oynadığı filmden hiç memmun kalmadığını söyleyen Davran bakın neler söylüyor:
“Bu film, Kemal ağabey ile çekilmesine karar verilen filmden çok farklı. Senaryo her gün değişiyor ve ben bundan hiç memnun değilim. Uğur Yücel, ‘Bu rol bana Sunal’dan önce teklif edilse kabul etmezdim’ dedi. Bana da bu yeni senaryo daha önce önerilseydi kesinlikle kabul etmezdim. Ama yüzdük yüzdük, kuyruğuna geldik. 10 gün kala film bırakılmaz. Bekleyip sonucu göreceğiz."

Organizasyon sıfır
Uğur Yücel ise, Sunal’ın rolünü canlandırmaktan korkmadığını, çünkü filmin tipik bir ‘Sunal filmi’ olmadığını söylüyor. Davran’ın eleştirilerine getirdiği yorum ise şöyle: “Filmden memnun olmak, göreceli bir kavramdır. Ben de memnun olduğumu söyleyemem ama yorumu sonucu gördükten sonra yapmak daha doğru olur."
Balalayka’nın Rus kadın başrol oyuncusu Yekaterina Rednikova da sıkıntılı. Filmde organizasyon bozuklukları olduğunu söyleyen Rednikova, yine de senaryo değişiminin yönetmenin tercihi olduğunu belirtiyor.

Ucuz spekülasyonlar
Filmi, senaryodaki kronolojik sıraya göre çektiğini ve çekerken yeniden yazdığını söyleyen Ali Özgentürk’ün yanıtı ise şöyle oldu: “Cem, bir oyuncu olarak duygusal davranıyor. Senaryoyu beğenmediğini söyleyebilir. Ama ben ondan çok memnunum. Bunlar ucuz spekülasyonlar."

FİLMDEN NOTLAR

Filmde kullanılan otobüsü 4 milyara satan eski sahibinin çekimler sırasında otobüsü çalması ekibin moralini bozdu.

Kuşadası Eski Doğanbey Köyü’ndeki terkedilmiş Rum evlerinde çekim yapan ekip, sivrisinek ve akrepler yüzünden zor anlar yaşadı.

Şoförü oynayan Ercan Yazgan, otobüsün eski olması yüzünden fren yaparken zorlandığını söyledi.

Efes Pilsen’in katkısıyla çekilen filmin bütçesi 1.5 milyon doları (yaklaşık 1 trilyon lira) aştı.