Tarih, doğa, deniz, güneş, gastronomi ve daha pek gerekçeyle turizm kenti, turizm ülkesi olabilirsiniz. Ama eğerTarih, doğa, deniz, güneş, gastronomi ve daha pek gerekçeyle turizm kenti, turizm ülkesi olabilirsiniz. Ama eğerturizmi, para kazanmanın bir yolu olarak düşünmenin ötesine geçip, bir yaşam biçimi haline getirmezseniz, istediğiniz sonucu alamazsınız…
Turizm konusunda zengin hem de çok zengin bir ülkeyiz. 100 milyon turisti rahatlıkla ağırlayabilir, çok ciddi gelirler elde edebiliriz.
Peki biz ne yapıyoruz? Binlerce yıllık tarihimizi ve doğal güzelliklerimizi adeta talan ediyor, doğalgazımız, petrolümüz, teknolojimiz yok diye ah, vah ediyoruz.Oysa, sahip olduğumuz, değerler çok daha önemli! Keşke bunu bir anlayabilsek!.
Doğa, sonbaharda bir başka güzel!
Dürtüsellik, yeni çağın sorunlarından biri. Temel anlamda, kişinin davranışlarına limit koyamaması ve yarattığı problemlerin çevreyi de rahatsız eder hale gelmesi.
2 yaşından sonra teşhis edilebiliyor ve okul çağı çocuklarının dışlanmasına neden olabiliyor.
İsteklerinin gerçekleşmesi konusunda ısrarcı ve sabırsızlar. Çoğu zaman, sonunu düşünmeden hareket ederek risk alıyorlar.
Çocuğunuz kendisini ve çevresini tehlikeye attığında, ev ya da okuldaki huzuru bozduğunda tehlikeli hale gelmiş demektir. Söz kesme, sabırsızlık, iletişim bozukluğu, tehlikeli davranışlar, trafik ışıklarına tahammül edememe, dikkat eksikliği şeklinde kendisini gösterebilir!
Üniversite ek yerleştirme sonuçları açıklandı! On binlerce kontenjan yine boş kaldı!
Bu, bir milli servet israfı ve öngörüsüzlük değil de nedir?
Tek kayıt dahi alamayan, kontenjanın yarısını bile dolduramayan fakülte ve yüksekokulların açılışına kim izin verdi?
Kapıda 2.5 milyon aday varken, böylesi bir tablo niye?
Yıllarca diploma peşinde koştuk.
Gecemizi gündüzümüze kattık, hafta içi, hafta sonu demeden dershanelere, özel öğretmenlere, kurslara gittik.
Çocuklar çocukluğunu, gençler gençliğini yaşayamadı.
Anne, babalar yemedi, içmedi, çocuklarımız en yüksek puanları alıp, en iyi okullarda okusun diye sırtlarındaki ceketi bile satacak kadar özveride bulundu.
Milyonlarcası bunu başardı, tüm sınavları kazandı, en iyi üniversiteleri bitirdi, KPSS dayatmasını bile geçti ama hâlâ işsizler.
Sonunda anladık ki diplomayla mühendis, öğretmen, gazeteci ya da ekonomist olunmuyor!
Hele hele, iş hiç bulunmuyormuş! Ama bunu anlamamız hem ülke olarak hem de kişi olarak hepimize çok pahalıya mal oldu...
Üniversite önünde bekleyen 2.5 milyon aday varken, yüz binlerce kontenjanın boş kalması biraz da bu yüzden!..
Zorunlu eğitim çağındaki öğrencileri okulda tutmak devletin asli görevi.
Neden? Çünkü iyi bir insan, iyi bir yurttaş, iyi bir eş, iyi iş insanı, sağlıklı bir gelişim ve iyi bir arkadaş olunması için örgün eğitim şart...
Eğitimin yüzlerce hedefi varken, bunu sadece sınavlara indirmek hataların en büyüğü olur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dershanelere bu kadar karşı olması da bu yüzden.
Çocuklar çocukluğunu, gençler de gençliğini yaşasın istiyor.
Peki, biz ne yapıyoruz?
Okullardaki sınav yarışının dozu yetmediği gibi şimdi bir de okulu bırakıp, zamanlarının tümünü sınava ayırıyorlar. Açık lise de bunun manivelası oluyor.
Son günlerde “Çocuğum, okuduğu fen lisesini, Anadolu lisesini ya da koleji bırakıp, kaydını açık liseye aldırmak istiyor, birçok arkadaşı bunu yapmış, o da istiyor” diyen veli sayısı hızla artıyor.
Tatil ve turizm konusunda çok şanslı bir ülkeyiz. Hem tatilimiz bol hem de tatil seçeneklerimiz çok. Peki, tatil ve turizm, parası ve zamanı bol olanlara özel bir ayrıcalık mı, yoksa herkes için bir zorunluluk mu? Bu yöndeki tartışmalar dünden bugüne hep gelmiştir. Eminiz ki bundan sonra da devam edecektir.Tatil ve turizm konusunda çok şanslı bir ülkeyiz. Hem tatilimiz bol hem de tatil seçeneklerimiz çok. Peki, tatil ve turizm, parası ve zamanı bol olanlara özel bir ayrıcalık mı, yoksa herkes için bir zorunluluk mu? Bu yöndeki tartışmalar dünden bugüne hep gelmiştir. Eminiz ki bundan sonra da devam edecektir.
Yaşam boyunca ya da son üç, beş yıl, hiç tatil yapmamak bir meziyet mi yoksa tartışılması gereken ciddi bir insan hakları ihlali mi? İsraf mı yoksa en temel ihtiyaçlardan biri mi? Bir turizm ülkesi olarak bunları çoktan aşmamız gerekirdi. Yoksa ne turizm alanlarımızı ve kültürümüzü koruyabilir ne de onu çok daha ileri noktalara taşıyabiliriz…
Turizm sigortası
Evimizi, aracımızı, sağlığımızı daha
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), gazeteciler ve öğrenciler arasında, günümüzün en önemli sorunlarından biri haline gelen “İşgücü Göçü” konusunda Küresel Medya Yarışması düzenliyor.
Yarışma, göçmen işçilerin haklarını daha iyi savunmak amacıyla, işgücü göçü hakkında nitelikli haberciliği teşvik etmeyi hedefliyor.
5.si düzenlenen yarışmanın bu yılki temaları “Adil işe alım” ve “İşgücü göçünün geleceği”.
Peki, ILO neden böyle bir yarışmaya gerek duydu?
Okullar açıldı açılacak derken, ilk bir haftayı öyle ya da böyle geride bıraktık.
Sorunlar bitecek gibi değil. İkili öğretim, kalabalık sınıflar, pahalı yardımcı ders kitapları, yemek, servis, kıyafet, okula geliş gidiş saatleri derken şimdi bir de aradığını bulamamanın yarattığı huzursuzluk yaşanıyor...
Öğrenciler abur cuburdan kurtulacak diye sevinmiştik ama görünen o ki çok hazırlıksız dayatmayla karşı karşıya kalındı ve uygulama bir yıl ertelendi. Umarız yeni tebliğde her şey çok daha ayrıntılı düşünülür...
Diğer sorunlardan pek çoğu öyle ya da böyle bir şekilde aşılır ama eğer öğrenci okul, öğretmen ve sınıftan memnun değilse, bu öğretim yılı zor biter. Bu yüzden, çok katı olmamak gerekir...